Merkez Bankası faiz kararı saat kaçta açıklanıyor? Faiz kararı ne olur?

Güncelleme Tarihi:

Merkez Bankası faiz kararı saat kaçta açıklanıyor Faiz kararı ne olur
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2020 12:14

Merkez Bankası faiz kararı ne olur sorularına cevap arayan pek çok kişi, bugün yapılacak olan toplantı sonrası kararlarına odaklandı. Belirli aralıklarla gerçekleştirilen Merkez Bankası faiz toplantısı, bugün de pek çok yatırımcı ve analistin yakın takibinde olacak. Peki, toplantı öncesi yapılan değerlendirmelere göre Merkez Bankası faiz kararı ne yönde olacak? İşte, analistlerin Merkez Bankası faiz kararı değerlendirmesi

Haberin Devamı

Merkez Bankası faiz kararı pek çok kişinin araştırdığı konu olmaya devam ediyor. Ekonomik göstergelerin vereceği tepkiyi merak eden kişiler tarafından yakından takip edilen Merkez Bankası faiz kararı, toplantısı sonrasında kamuoyu ile paylaşılacak. Peki, Merkez Bankası faiz kararı ne zaman açıklanacak? İşte, Merkez Bankası faiz kararı ne zaman saat kaçta açıklanacak sorusuna yönelik detaylı bilgiler

Merkez Bankası faiz kararı 23 Temmuz Perşembe günü açıklanacak. Açıklamayla birlikte pek çok gösterge de reaksiyon gösterecek. 

MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI NE ZAMAN SAAT KAÇTA AÇIKLANACAK?

Merkez Bankası faiz kararı 23 Temmuz Perşembe günü saat 14.00'da açıklanacak. 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yarın gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında artan enflasyonist baskılar sebebiyle faizlerde değişikliğe gitmesi beklenmiyor.

Analistler, geçen ay politika faizini yüzde 8,25'te sabit tutan TCMB'nin, bu hafta yapılacak toplantıda da politika faizini sabit tutacağını ancak reel ekonomiyi destekleyici adımlarına devam etmesinin olası olduğunu belirtti.

TCMB'nin de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle artan aşağı yönlü risklerin önlenmesi için son dönemde küresel merkez bankalarına paralel genişleyici bir duruş sergilediğini kaydeden analistler, artan enflasyonist baskıların TCMB'yi daha çeşitli para politikası araçlarına yönlendirebileceğini ifade etti.

Analistler, Kovid-19 süreciyle birlikte küresel ekonomilere paralel Türkiye'nin de büyüme beklentilerinin önemli derecede aşağı yönlü revize edildiğini ancak büyüme tarafında risklerin görece azalmasıyla, TCMB'nin enflasyon odaklı bir politika benimseyebileceği değerlendirmesinde bulundu.

TCMB'nin gerçekleştirdiği Beklenti Anketi'ne göre Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 1,3 küçülmesi beklenirken, gelecek yıl büyüme beklentisi yüzde 4,6'dan yüzde 4,7'ye yükselmişti. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ise haziranda aylık bazda yüzde 1,13 artarken, yıllık bazda enflasyon yüzde 12,62 olmuştu.

TCMB, Aralık 2019'da yayımladığı "2020 Yılı Para ve Kur Politikası" metninde, enflasyonun öncelikle tek hanelere indirilmesinin, daha sonra ise kademeli olarak yüzde 5'te istikrar kazanmasının hedeflendiğini belirtmişti.

AA Finans'ın TCMB'nin gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin anketine katılan ekonomistlerin tamamı politika faizinin sabit bırakılacağını tahmin etti.

"KOVİD-19 SÜRECİNİN ARTIRDIĞI MALİYETLER ENFLASYONA YANSIDI"

Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı açıklamada, TCMB'nin yıl sonu enflasyon hedefinin hem mevcut enflasyon seviyesinin hem de piyasa beklentilerinin üzerinde olduğunu, dolayısıyla gelecek dönemde TCMB'nin daha sıkı bir para politikası izleyebileceğini söyledi.

TCMB'nin gelecek toplantıda faizleri sabit bırakmasının olası olduğunu dile getiren Aslanoğlu, "Bunun temel nedeni de TCMB'nin son toplantılarda verdiği mesajlar ve o mesajların özellikle enflasyon ile ilgili olan boyutu aslında." şeklinde konuştu.

Aslanoğlu, Kovid-19 sürecinin önemli ekonomik maliyetleri beraberinde getirdiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Enflasyonla ilgili riskler talep yönlü olabilir, kurla ilgili olabilir ama birde pandemi nedeniyle iş yerlerinin daha fazla hijyene dikkat etmesi, sosyal mesafeye daha fazla önem vererek çalışması nedeniyle bir maliyet artışı durumu söz konusu. Bu aslında bir anlamda çalışan başına katma değer düşmesi, verimliliğin azalması anlamına gelir. Bunun da enflasyonist baskı olabileceğini düşünüyorum. O yüzden, TCMB muhtemelen enflasyon görünümüne yönelik pozisyon almayı tercih edecektir."

"TCMB, FARKLI SEKTÖREL HEDEFLERE YÖNELİK KREDİ KANALLARI AÇABİLİR"

TCMB'nin daha enflasyon odaklı bir politika izlemesinin öncelikli sebebinin Merkez Bankası tahminlerine göre artan enflasyonist riskler olduğuna değinen Aslanoğlu, "Kredi büyüme rakamlarına baktığımızda büyüme tarafında Türkiye ekonomisinin Kovid-19 sonrası belirli bir ivmeye oturduğu görünüyor." dedi.

Aslanoğlu, gelecek dönemde hem Türkiye'de hem de dünyada Kovid-19 salgınıyla ilgili olumlu gelişmelerin yaşanması halinde yılın ikinci yarısında büyümenin istenen düzeye çıkabileceğini belirterek, "Bu açıdan bakıldığında büyüme ile ilgili kaygısı azalan, enflasyonla ilgili kaygısı ise artan TCMB'nin, gelecek dönemde faiz indirimlerine bir süre ara vereceği düşüncesindeyim." ifadelerini kullandı.
Para politikasında paranın bir fiyatı, bir de miktarı olduğuna dikkati çeken Aslanoğlu, şunları kaydetti:

"Paranın fiyatı faiz aslında, TCMB paranın fiyatını sabit tutacaktır. Ancak miktarsal genişlemeye devam edeceğini, bu miktarsal genişleme için de farklı kanallar açma olasılığının olabildiğini ya da bu tür sinyaller verebileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde ihracata yönelik Eximbank kredileri ve Kalkınma bankalarına verdiği desteği artırarak, farklı sektörel hedeflere yönelik kredi kanalları açmayı deneyebilir ya da bunun sinyalleri görülebilir."

BAKMADAN GEÇME!