Güncelleme Tarihi:
Banka, “Elektrik ve doğal gaz gibi kalemlerde yapılması beklenen fiyat artışlarının ikincil etkileri konusundaki belirsizliklerin faiz indirimlerinde göreli olarak daha ihtiyatlı olmaya sevk ettiği belirtilmelidir” açıklamasında bulundu.
Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu’nun 14 Kasım’da yaptığı toplantının özetini açıkladı. Enflasyon gelişmelerinin değerlendirildiği açıklamada, İstanbul’da yürürlüğe giren yeni su tarifelerini, akaryakıt ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tutarlarındaki artışları ve uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının ulaştığı yüksek seviyeler dikkate alınarak Kasım ayında enerji grubundaki enflasyonun yükseleceği öngörüsü aktarıldı. Kurul’un, kısa dönemde, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamaların yıllık enflasyondaki düşüşü geciktirebileceği değerlendirmesinde bulunduğu kaydedilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
AKARYAKIT VE TÜTÜN ZAMLARI ENFLASYONU ARTIRACAK
“Söz konusu ayarlamaların etkisi büyük ölçüde Kasım ayında görülecektir. Akaryakıt ve tütün ürünlerindeki ÖTV artışı ile su fiyatlarında gözlenen artışların Kasım ayı enflasyonunu yaklaşık 0,8 puan arttıracağı, öte yandan işlenmemiş gıda fiyatlarındaki kısmi düzeltmenin Kasım ayı enflasyonu üzerindeki baskıları sınırlayacağı tahmin edilmektedir. Buna ek olarak, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında ilerleyen aylarda yapılması gündemde olan ayarlamalar da yıllık enflasyondaki düşüşü geciktirebilecektir. Orta vadede ise enerji ve gıda fiyatlarına ilişkin risklere rağmen güçlü parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle enflasyonun aşağı yönlü eğilimini devam ettirmesi beklenmektedir.
Faiz indirimlerinin temkinli ve ölçülü tutulduğu mevcut politika çerçevesinde yurt içi talebin kontrollü olarak toparlanmaya devam edeceği belirtilen açıklamada, yılın ilk yarısında imalat sanayiinde verimlilik artışlarının yavaşlayarak da olsa sürmesiyle reel birim ücretlerin gerilediği ifade edilerek, “Sanayi üretiminin sergilediği artış istihdam ve ücretlerdeki mevcut eğilimlerle birlikte değerlendirildiğinde reel birim ücretlerin yılın üçüncü çeyreğinde azalmaya devam ettiği tahmin edilmektedir” denildi.
YENİ FAİZ İNDİRİMİ BEKLEMEDE
Enflasyonun orta vadeli hedefe yakın gerçekleşme olasılığının yüksek olduğu kaydedilen açıklamada, “Son üç ay içinde politika faizlerinin kademeli olarak indirilmesine rağmen kısa vadeli faizlerin mevcut seviyesinin enflasyondaki düşüşü desteklemeye devam ettiği vurgulanmıştır” denildi.
Açıklamada, bir dahaki faiz indirimine ilişkin olarak, “Bundan sonraki olası faiz indiriminin zamanlaması ve miktarı küresel piyasalardaki gelişmelere, dış talebe, kamu harcamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer değişkenlere bağlı olarak belirlenecektir” ifadesi kullanıldı.
Son aylardaki ölçülü faiz indiriminin de etkisiyle piyasa faizlerinin belirgin bir şekilde aşağı indiği kaydedilen açıklamada, “Ancak, uluslararası kredi piyasalarındaki risklerin devam etmesi politika faizlerindeki indirim sürecinin iç talebe yansımasını sınırlamaktadır. Bununla birlikte, faizlerdeki düşüşün önümüzdeki dönemde kredi talebine ne ölçüde yansıyacağı ve iç talebi hangi ölçüde etkileyeceği konusundaki belirsizlikler devam etmektedir” denildi.
Kredi piyasasındaki kayıplar ve bunların küresel sermaye piyasaları üzerindeki olası etkileri konusundaki belirsizliklerin devam ettiği vurgulanan açıklamada, “Sözkonusu belirsizliklerin artarak sürmesi sonucu gelişmekte olan piyasalara olan yatırım iştahında belirgin bir bozulma olması ve ülkemiz piyasalarının da etkilenmesi durumunda Merkez Bankası, etkin likidite yönetimiyle ve gerektiğinde diğer politika araçlarını kullanarak olası dalgalanmaların orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki etkilerini sınırlı tutmayı amaçlayacaktır” denildi.
ELEKTRİKTE OTOMATİK FİYATLANDIRMAYA GEÇİLSİN
Gıda ve petrol fiyatlarının enflasyonun düşürülmesinde önemli riskleri oluşturduğunun altı çizilen açıklamada, enerji tarifeleri ile ilgili olarak şu değerlendirme yapıldı:
“Elektrik ve doğalgaz gibi kalemlerde yapılması beklenen fiyat artışlarının ikincil etkileri konusundaki belirsizliklerin Kurul’u faiz indirimlerinde göreli olarak daha ihtiyatlı olmaya sevk ettiği belirtilmelidir. Diğer yandan, elektrikte maliyet temelli otomatik fiyatlamaya geçilmesi halinde hem arz güvenliği hem de fiyat istikrarı üzerindeki riskler azaltılmış olacaktır.”