Güncelleme Tarihi:
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrarın, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceğini belirten Kavcıoğlu, “Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir” mesajı verdi.
TOPARLANMA SINIRLI KALDI
Finansal İstikrar Raporu’nun 32’nci sayısına önsöz yazan Başkan Kavcıoğlu, Türkiye ekonomisinde 2020 yılının üçüncü çeyreğiyle başlayan güçlü seyrin iç ve dış talep ile desteklendiğini kaydederek, “Sanayi üretimi kuvvetli bir seyir izlerken, salgın kaynaklı belirsizlikler ve kısıtlayıcı tedbirlerin etkisiyle hizmetler sektöründe kaydedilen toparlanma görece sınırlı kalmıştır. Dış talepteki artışın, altın ithalatındaki gerileme ve kredilerde finansal koşullardaki sıkılaşmanın etkisiyle kaydedilen yavaşlama ile cari işlemler dengesinde gözlenen iyileşmenin önümüzdeki dönemde de süreceği öngörülmektedir” ifadelerini kullandı.
BORÇLULUK SEVİYESİ
Kavcıoğlu, salgına yönelik ekonomik tedbirlerle borçluluk seviyelerinin 2020 yılından itibaren tüm dünyada arttığını belirtti. Bu dönemde Türkiye’de de gerek hanehalkının gerekse reel sektörün borçluluk oranlarında artışlar olduğunu ancak söz konusu oranların gelişmekte olan ülkeler ortalamasının altında ve görece düşük seviyelerde gerçekleşmeye devam ettiğini vurgulayan Kavcıoğlu, reel sektör firmalarının yabancı para pozisyonundaki iyileşme eğiliminin devam etmesi ve kısa vadeli yabancı para borç karşılama oranındaki kuvvetli seyrin mali bünyelerinin kur gelişmelerine karşı dayanıklılığını artırdığının altını çizdi.
İHTİYAÇ KREDİSİNDE ARTIŞ
MERKEZ Bankası raporunda hanehalkı finansal yükümlülüklerinin bir önceki rapor dönemi olan kasım 2020’ye göre yüzde 6.1 arttığı belirtildi. Bu dönemde en hızlı büyümenin taşıt kredilerinde yaşandığı ancak düşük payı olduğu için toplam yükümlülüklerdeki değişime etkisinin oldukça sınırlı kaldığı ifade edildi. Raporda, “Yükümlülük artışındaki katkının yaklaşık yarısı toplam yükümlülüklerde en büyük paya sahip olan ihtiyaç kredilerinden gelmiştir” denildi. İhtiyaç kredilerinin toplam değişime etkisi 2.7 puan oldu. Hanehalkı yükümlülükleri büyümesinin diğer bir katkının da bireysel kredi kartlarından geldiği kaydedilerek, bunun da etkisinin 2.3 puan olduğu belirtildi.