Güncelleme Tarihi:
Karahan'ın açıklamaları şöyle:
Geldiğimiz noktada dezenflasyon patikamız için gerekli makroekonomik koşulların önemli ölçüde oluştuğunu düşünüyoruz. Dış denge daha sürdürülebilir bir hale gelmektedir. Mayıs ayı dış ticaret verileri de cari işlemler hesabında olumlu görünümü devam edeceği sinyalini net bir şekilde vermiştir. Nisan ayı başından itibaren TL mevduat payındaki artış hızlanmış ve artış bu kez KKM hesaplarından çözülmenin yanında döviz tevdiat hesaplarından kaynaklanmıştır. Geçen yıl Ağustos ayında %31 seviyesine gerileyen TL mevduatların toplam mevduat içindeki payı Mayıs sonu itibarıyla %48 seviyesine ulaştı. Aynı dönemde KKM tepe noktasından yarı yarıya geriledi. Nisan ayı başından itibaren ülkemize gelen portföy akımları başta DİBS olmak üzere 10 milyar doları aşmıştır. Sermaye akımlarının dezenflasyon ve finansal istikrar amaçlarına uygun bir şekilde yönetilmesini önemsiyoruz. Artan likiditeyi çeşitli araçlarla sterilize ederek, finansal koşullardaki sıkılığı koruyoruz. Merkez Bankamızın net döviz pozisyonu son iki ayda yaklaşık 70 milyar dolar iyileşti, bu durum TL varlıklara yönelik pozitif bir döngünün başladığını göstermektedir. Rezervlerdeki artış TL'ye olan güveni pekiştirerek, TL varlıklara geçişi desteklemektedir. Dezenflasyon patikamıza göre Haziran ayında başlayarak manşet enflasyon yılın geri kalanında her ay gerileyecektir, baz etkileri nedeniyle yaz aylarında bu gerileme özellikle belirgin olacaktır. Para politikası duruşumuzu belirlerken bizim takip ettiğimiz gösterge aylık enflasyonun ana eğilimi olmaya devam edecektir. Talep koşullarındaki normalleşme yılın ikinci yarısında güçlenerek devam edecek. Hizmet enflasyonundaki katı seyir enflasyonist riskleri canlı tutuyor. Son dönemde sürdürülebilir finansman alanında da artış görüyoruz