Güncelleme Tarihi:
Temmuz ayı sonunda, 2013 sonu için enflasyonun yüzde 6.2 olarak (yüzde 5.2 ile yüzde 7.2 aralığında) tahmin eden Merkez Bankası, dün bu tahmini yüzde 6.8’e (yüzde 6.3 ile yüzde 7.3 aralığında) yükseltti. Başçı, bunun en önemli nedeni olarak da döviz kurundaki artışı gösteriyor. Madem kurdan geliyor; Başçı, TL’deki yabancı paralara karşı tansiyonun düşmediğini ve hatta Brezilya gibi diğer gelişen ülkelere göre son dönemde daha kötü performans göstermesini de dikkate almış olmalı ki faizleri biraz yukarı çekmeye karar vermiş. Verdiği mesaj da, “enflasyon odaklıyız, bizden gevşeme beklemeyin”.
BAŞÇI ANLAMIŞ OLMALI
Başçı anlamış olmalı ki; bir taraftan yüzde 4.50 ile yüklüce piyasaya verip, diğer taraftan o iddialı 1.92 seviyesini görmek pek de olanaklı değil. Başçı, Ağustos sonunda faizi artırır gibi yapıp piyasaya verdiği paranın ortalama faizini düşürmüştü. Ağustos sonunda konuşan Erdem Başçı, “enflasyon yüzde 6.2’ye düşene kadar faizi yüzde 6.75’in altında beklemeyin” derken, diğer taraftan yüzde 4.50 ile verdiği paranın miktarını artırmış, böylece ortalama faizi yüzde 7’den yüzde 6’ya çekmişti. Daha sonra bu konudaki eleştiriler üzerine, yüzde 4.50’den verilen para miktarı azaltıldı. Ama son bir aylık ortalama fonlama maliyeti yüzde 6.20’de kaldı.
4 KANALDAN PARA VERİYOR
Malum, Merkez Bankası 4 ayrı kanaldan para veriyor piyasaya; 1 aylık vadeli repo (faiz ihalesi), 1 haftalık vadeli repo (yüzde 4.50’lik politika faizi ile), gecelik repo (yüzde 6.75- piyasa yapıcısı bankalara) ve gecelik repo (yüzde 7.75 sıkılaştırma yapılan günlerde). Son bir ayda, Merkez Bankası piyasaya toplamda ortalama 42 milyar TL para verdi. Bunun yüzde 42’si aylık repo, yüzde 36’sı yüzde 4.50’lik haftalık repo, yüzde 22’lik bölüm ise yüzde 6.75-7.75’lik gecelik repo ile oldu. Şimdi Başçı bize diyor ki; yüzde 4.50 ile piyasaya vereceğimiz para miktarını 10 milyar TL ile sınırladık. Son bir aylık ortalamaya göre 4 milyar TL azaltış demek bu. Peki, ne getirecek? Şunu; Merkez Bankası piyasaya ucuz faizle verdiği paranın payını kabaca yüzde 10 azaltmış olacak. Yeni durumda, kabaca yüzde 25’lik bölümünü yüzde 4.50 ile sağlıyor olacak. Gerisi, yüzde 6.75 ve yüzde 7.75 arasında olacak. Merkez Bankası’nın bu kararının, ortalama fonlama maliyetini yüzde 6.50’ye doğru çekeceğini tahmin ediyorum. Yani net etki kabaca 0.25 puan olacaktır. Merkez Bankası’nın ‘yükselttik’ dediği ve örtülü biçimde indirdiği faiz, şimdi örtülü biçimde ve mahcup biçimde yükseltiliyor; hepsi bu.
Kendi adımlarını etkisiz kılıyor
SON durum bize Merkez Bankası’nın tepki fonksiyonunu hala açıklamıyor; “Enflasyon yüzde 6.2’ye gelene kadar yüzde 6.75’in altına düşmeyeceğiz” de, enflasyon yukarı gittikçe, bankanın enflasyon tahmini yukarı gittikçe bununla uyumlu bir artışa da neden olmuyor. Piyasanın gerisinde kalmak bu; mali piyasada enflasyon beklentisi çoktan bozulmuşken seyrederseniz, sonra geriden gelip faiz artışını da mahcup ve örtülü yapmak zorunda kalırsınız. Bu artışın kur üzerindeki baskıyı azaltmasını beklemiyorum. Merkez Bankası’nın faiz artışı konusunda başından beri kaçınan, karmaşık ve belirsiz politikaları, sonradan attığı kendi adımlarını etkisiz kılıyor.