Güncelleme Tarihi:
Merkez Bankası'nın bugün yayımlanan ''2000 Yılı Yıllık Raporu'nda'' Türkiye ekonomisinde geçen yıl yaşanan gelişmeler değerlendirdi.
Raporda, Türkiye'de enflasyonu tek haneli rakama düşürmek istenilen 3 yıl süreli ekonomik program çerçevesinde kur riskinin ortadan kalkması ile nominal faiz oranlarının hızla düşmesinin sağlandığı belirtildi.
Rapora göre, kur ve faizlerdeki bu gelişmenin başta dayanıklı tüketim malları olmak üzere üretim ve yatırım harcamaları ile ithalatı artırıcı bir etki yaptı. Böylelikle 1998'de yavaşlayan ve 1999 yılında daralan ekonomide tekrar büyüme sürecine girildi.
Büyüme başta ticaret sektörü olmak üzere hizmetler ve sanayi sektörlerinde gerçekleşen katma değer artışlarında kaynaklandı.
Üretim sektörlerinde gözlenen gelişmelerin yanısıra ithalatta meydana gelen hızlı artışlara bağlı olarak ithalat vergilerinin de yüksek oranda bir artış göstermesi gayrisafi milli hasıla (GSMH) büyümesini olumlu etkiledi.
Kamu maliyesinde uygulanan ek vergilere bağlı olarak vergi gelirlerinin artması sonucunda hedeflenen düzeyin üzerinde faiz dışı fazla elde edildi.
Öte yandan, kamu açıklarının finansmanında dış borçlanma imkanlarının artması ve Hazine'nin 2000 yılı genelinde iç borçlanmanın üzerinde iç borç itfasında bulunması mali piyasalarda faiz oranlarının düşmesini sağlarken, önceki yıllara oranla bir kredi genişlemesine de yol açtı.
TÜKETİM TALEBİNDEKİ ARTIŞ
Mevduat faizlerinin yanısıra tüketici kredi faizlerinin de gerilemesi, hane halkının son yıllarda yüksek seyreden reel faizler nedeniyle erteledikleri tüketim taleplerinin genişlemesi olanağı sağladı.
İç talepteki canlanma, turizm gelirleri ve ithalattaki artış sanayi ve hizmetler sektörü üretiminin hızla yükselmesine neden olurken, tarım üretimindeki artış sınırlı kaldı ve 2000 yılının ilk dokuz aylık döneminde GSYİH geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.5 artış gösterdi.
İTHALAT ARTTI
Ekonominin büyüme sürecine girmesi ve başta ham petrol olmak üzere enerji fiyatlarındaki yükselme 2000 yılında ithalatın hızlanmasına neden oldu.
İhracatın ithalata göre zayıf performans göstermesine neden olarak, tarım sektöründe düşük performanstan dolayı tarım ürünleri ihracatının gerilemesi, euro/dolar paritesinin euro aleyhine gelişmesi, kurlarda görülen reel değerlendirme gösterildi.
Programın başlangıç aşamasında kur sepeti değerinin hedeflenen enflasyona göre önceden ilan edilmesi ve fiyat artışlarındaki yavaşlamanın zaman alması, TL'nin reel olarak değerlenmesi sonucunu doğurdu.
Dış ticaret açığı, 2000 yılında yüzde 89.1 oranında artarak 26.7 milyar dolara yükseldi. Turizm ve bavul ticareti gelirlerindeki artışarağmen dış ticaret açığındaki bu yükseliş cari işlemler açığının yıl içerisinde giderek artmasına ve yılın tmında 9.8 milyar dolar düzeyine ulaşmasına yol açtı.
Ek vergi düzenlemeleri ile vergi gelirlerinin artırılması ve faiz dışı harcamaların kontrol edilmesi sonucunda kamu borçlanma gereğinin GSMH içindeki payı 2000 yılında bir önceki yıla göre 3.3 puan azalarakyüzde 12'ye geriledi.
ÜCRETLER
Türkiye'de 1999 yılının Ekim ayında yüzde 7.4 olan işsizlik oranının 2000 yılın son çeyreğinde tarım dışı istihdamdaki artışın etkisiyle yüzde 6.3'e geriledi.
Kamu kesimi işçi ücretlerinde 1999 yılındaki reel artış 2000 yılında da devam ederken memur maaşları ve asgari ücrette reel gerileme gözlendi. İmalat sanayinde çalışan saat başına verimlilik 2000 yılı Ocak-Eylül döneminde kamu kesiminde gerilerken, özel kesimde yüzde 10.3 oranında artış gösterdi.