Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2012 00:00
Berlin’de gerçekleşen Merkel-Sarkozy görüşmesinin sonunda Euro Bölgesi’nde daha sıkı bir mali politika ve bütçe disiplini uygulanmasına karar verildi. Merkel, önceliğin Euro Bölgesi’ndeki rekabeti artırıp ekonomik büyümeyi hızlandırmak olduğunu söyledi.
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy,
Euro Bölgesi ülkelerinde daha sıkı bir mali politikanın ve bütçe disiplininin uygulanmasını sağlayacak yeni bir müktesebatın mart ayına kadar imzalanacağını açıkladı. Sarkozy ile Euro Bölgesi’ndeki rekabeti artırıp büyümeyi hızlandırıcı faktörler üzerine görüştüklerini belirten Merkel, “Euro Bölgesi’nde yaşanan borç krizini önleme konusunda önceliğimiz ekonomik büyümeyi hızlandırmak olacak. Ülkelerdeki istihdam oranlarını daha yakından inceleyerek, eksik bölgelerde oluşturacağımız fonları, istihdama katkı sağlayacak şekilde kullanacağız” dedi. Ekonomik krizin adım adım atlatılacağını vurgulayan Merkel, “Kriz tek bir noktadan çözülemez. AB ülkelerinin mart ayına kadar imzalayacağı yeni mali anlaşma ile birlikte, mart ayına kadar sorunların büyük bir bölümü çözülmüş olacak. Krizin yayılması da durdurulacak” diye konuştu. Ülkelerin yeni mali anlaşmaya olumlu bakmasının sevindirici olduğunu belirten Merkel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Üye ülkelerden gelen talepler doğrultusunda, yeni müktesebatın Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nu (EFSF) daha verimli bir hale getirmesini hedefliyoruz. Yunanistan gibi kurtarma paketi ile ayakta kalan ülkeler için acil durumlarda, birincil tahvil piyasasına müdahale edilebilecek.”
Ödevini yapmazsa para yok
Ancak bütün ülkelerin ev ödevlerini yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Merkel, “Eğer Yunanistan, gerekeni yapmazsa kurtarma paketinin sıradaki dilimi ödenmeyecek” dedi. Merkel ayrıca, Euro Bölgesi’ne üye 17 ülkenin, ekonomisine garantör olan EFSF için ödemelerini daha hızlı bir şekilde yapması gerektiğini bunun piyasalardaki güvenin kuvvetlenmesini sağlayacağını kaydetti.
Almanya ve Fransa’nın Avrupa İstikrar Mekanizması’na (ESM) daha hızlı bir şekilde sermayenin yatırılması konusunu incelediğini ifade eden Merkel, bunun için gerekli olan 80 milyar Euro sermayeye Almanya’nın 22 milyar Euro katkı yapması gerektiğini kaydetti.
Bütçe açığını küçültelim
Fransa ve Almanya’nın, AB ekonomisinin lokomotifi olduğunu belirten Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, anlaşmayla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Ekonomi hepimizin ortak çalışmasıyla ilerliyor, ancak 2012 yılında da krizin devam edeceğini düşünüyoruz. Durum kötüye gidiyor. Kendimizi bütçeyi azaltmaya adamalıyız. Merkel ile 2012 yılının bütçe açığına ilişkin yaptığımız konuşmada 4 milyar Euro’luk bir azalmanın olmasını bekliyoruz. Bütçe açığını daha fazla kapatabiliriz. Hedefimiz istihdam ve rekabet. İki ülkenin Euro Bölgesi’ni krizden çıkarabileceğini düşünüyorum.”
Almanya mesafeli, Fransa Tobin vergisinde örnek olacak
İNGİLTERE’nin ‘global standartlar’ istediği ve 30 Ocak’ta yapılacak Avrupa Birliği zirvesinde birliği bölmesi beklenen Tobin vergisi olarak anılan ‘finansal işlem vergisi’ de Berlin’deki zirvede gündeme geldi. Tobin vergisi için agresif bir biçimde bastıran Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, “Biz örnek olmazsak bu vergi uygulanmayacak” dedi. Angela Merkel ise “Uzun süredir 27 AB ülkesinin de uygulayacağı böyle bir vergiyi uygun görüyorum. Fransa’nın tavrı olumlu ama AB genelinde yapılmasını tercih ediyorum” diyerek mesafeli bir tutum sergiledi.
Avrupa bu resesyonu atlatır iyimser olmak için nedenlerimiz var
ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın ikinci bir resesyonu atlatabileceğini söyledi. Avrupa Birliği’nin (AB) bu yıl ekonomik anlamda gireceği darboğazdan kurtulabileceğini ve bölge ekonomisiyle ilgili beklentilerde daha iyimser olmak için nedenler bulunduğunu belirten Lagarde, “Euro Bölgesi’nde durum son 18 ayda büyük ölçüde değişti. Beklentiler konusunda biraz daha iyimser olmak için nedenler var. Bazı ülkelerin resesyona düşmesi, teknik olarak bütün bölgenin kriz yaşayacağı anlamına gelmez. Her ülkenin farklı büyüme oranlarına sahip olması, bütün halinde bir krizin içine sürüklenmesini engelleyecek” dedi. Lagarde Euro Bölgesi’nin dağılacağına ilişkin korkuların yersiz olduğunu da vurguladı.