Güncelleme Tarihi:
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel, borçlarını azaltmak konusunda ‘ödevlerini yapmayan’ ülkelere, Euro Bölgesi ülkelerinden destek alamayabilecekleri uyarısında bulundu. Mali destek için bu ülkelere ödev şartı koşan Merkel, ayrıca krizin çözümünü biliyormuş gibi konuşanlar olduğuna da dikkat çekerek, bunları da simsarlıkla suçladı.
Desteğe bel bağlamayın
Ülkesinin kuzeydoğusunda yer alan Mecklenburg-Vorpommern eyaletinde yaptığı konuşmada Merkel, ağır borç sorunuyla mücadele eden ülkelerin borçlarını azaltmak konusunda ev ödevlerini yapmamaları halinde Euro Bölgesi ülkelerinden desteğe bel bağlamamaları gerektiğini söyledi. Merkel, “Ağır borçlanma politikalarından kalıcı ve güvenilir bir dönüş yapmak isteyen ülkeler diğer Euro Bölgesi ülkelerinden dayanışma bekleyebilir. Ancak ödevlerini yapmayan bazı ülkeler, bizim desteğimizi alamayacak” diye konuştu. Merkel ayrıca Euro Bölgesi’nin ortak tahvil ihracına karşı olduğunu da yineledi.
Korkmayın Euro yıkılmaz
Almanya’nın, Avrupa’nın içinde bulunduğu kamu borcu fırtınasından güçlü şekilde çıkacağını belirten Merkel, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Herkes çok endişeleniyor. Ancak korkacak bir durum yok. Çünkü Euro yıkılmaz. Bizim amacımız bankacılık krizinde olduğu gibi bu krizden de girdiğimizden daha kuvvetli çıkmak. 2009 yılında, 2011’e geldiğimizde ekonominin nerede olacağını söylemiştik. Bu hedefe yeniden ulaşabiliriz. Bazı insanlar krizin çözümünün kendileri olduğunu iddia ediyor. Aslında onların yaptığı sadece piyasaya simsarlık etmek.”
Garanti eden desteği alır
Borç sorunu konusunda da Merkel, “Tüm borçları aynı kefeye koymak, birilerini yaşatırken diğerlerinin iflas etmesini kabul kabul etmek anlamına gelir. Bu da ortak hareket mantığına karşı bir durum” derken, şu değerlendirmeyi yaptı: “Euro Bölgesi’nde ihtiyacı olan herkese yardım etmek için hazırız. Yardıma ihtiyacı olan ülkeler, gelecekte daha iyi şeyler yapacaklarını garanti ettikleri taktirde bekledikleri desteği alacak. Kim ki bu konuda kendisini kanıtlarsa bizim yardımımızı ve desteğimizi yanında görecek. Bu krizi aşmamız için izlememiz gereken farklı bir yol. Uzun ve zorlu bir yol olmasına rağmen, krizden kurtulmak için geçmek zorunda olduğumuz bir yol.”
İspanya kamu açığı için anayasasını değiştirecek
İSPANYA’da iktidardaki Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ve ana muhalefetteki Halk Partisi’nin (PP) aralarında anlaşmalarının ardından devlet ve özerk yönetimdeki bütçe açığına anayasal sınırlama getiren reform paketiyle ilgili ilk adım Meclis’te atıldı. Gelecek 20 Kasım’da erken genel seçime gidecek olan İspanya’da, Meclis ve Senato’nun eylül ayı sonunda fesh edilecek olması, anayasal reform paketinin işleyiş sürecini hızlandırdı. PSOE ve PP’nin sunduğu anayasanın 135’inci maddesinde değişiklik öngören öneri kabul edildi. Bütçe açığına anayasal sınırlama getiren söz konusu reform paketinde, 2020 yılından itibaren bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranının yüzde 0.40 ile sınırlanması öngörülüyor. İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, “Çok memnunum, çünkü gerçekten şu anda İspanya’nın bu reforma ihtiyacı var” derken, İspanyol basını. “Ekspres anayasal reform” tanımını kullandı. Ayrıca 2009’da Almanya’nın benzer bir karar almasına atıfta bulunularak, İspanya’ndaki bu çalışmanın ardında Almanya Başbakanı Merkel’in taleplerinin olduğunu öne sürüldü.
Berlusconi ‘zengine vergi’yi plandan attı
ÜLKENİN içinde bulunduğu sıkıntılı dönemi daha rahat atlatması için Fransa gibi, “zenginlerden ek vergi” alınmasını gündemine alan İtalya, zenginlerden beklenen desteği görmeyince vazgeçti. İtalya hükümeti, 45.5 milyar Euro büyüklüğündeki kemer sıkma planının bir parçası olarak sunduğu “yıllık 90 bin Euro’dan fazla kazananlardan alınacak olan yüzde 5’lik ek vergi alma” planını rafa kaldırdığını açıkladı. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin makamında bir araya geldiği Maliye Bakanı Giulio Tremonti, Kuzel Ligi Partisi Başkanı Umberto Bossi ile yaptığı uzun görüşmenin ardından, zenginlerin hükümetin hazırladığı kemer sıkma planını desteklemeyeceği düşüncesiyle bu planın iptal edildiğini belirtti. Zenginden ek vergi alma planını kemer sıkma önlemlerinden çıkaran İtalya hükümeti, buna gerekçe olarak vergi kaçakçılığının artabileceğini gösterdi. İtalya Merkez Bankası da hükümete yeniden elden geçirdiği kemer sıkma planında ‘hedeften şaşma’ uyarısı yaptı. İtalya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Ignazio Visco, “Hazırlanan kemer sıkma planı kesinlikle küçültülmemeli” dedi.
Bazı Avrupalı bankalarda sermaye yetersizliği var
AVRUPA Bankacılık Otoritesi (EBA), bazı Avrupalı bankaların sermaye yetersizliğinden endişe duyuyor. Almanya’da yayınlanan Financial Times Deutschland’ın haberine göre, EBA Başkanı Andrea Enria Avrupa Birliği (AB) Ekonomi ve Maliye Bakanları Konseyine (Ecofin) yazdığı mektupta, borç sorunu bulunan Avro Bölgesi ülkelerine kredi sağlamak üzere kurulan Avrupa Finansal İstikrar Fonu’ndan (EFSF) zor durumda bulunan bankaların sermaye artırımını hızlandırmak için doğrudan kredi verilmesini talep etti. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde de, “Avrupalı bankaların, Avrupa’nın borç krizinin daha fazla ülkeye yayılmasını önlemek adına sermaye artırımına gitmesi gerektiğini” demişti.
IMF Avrupa ve ABD’nin büyüme tahminini düşürdü
ULUSLARARASI Para Fonu (IMF), bu yıl için küresel ekonomik büyüme tahminini aşağı yönlü revize ederek, yüzde 4.2’ye çekti. Gelecek yıl içinse yüzde 4.5’ten yüzde 4.3’e indirdi. IMF, daha önce de haziran ayında öngörüsünü düşürmüştü.
İtalyan haber ajansı Ansa’nın Fonun Küresel Ekonomik Görünüm Raporunun taslak metnine dayandırdığı haberine göre Fon, şu değişiklikleri yaptı: Bu yıl için Euro Bölgesi ekonomik büyüme tahmini yüzde 2’den yüzde 1.9’a, 2012 yılı içinse yüzde 1.7’den yüzde 1.4’e indi. Fransa için büyüme tahmini yüzde 2.1’den yüzde 1.8’e, 2012 yılı için yüzde 1.9’dan yüzde 1.6’ya inerken,, İtalya için de yüzde 1’den yüzde 0.8’e, 2012 yılı için yüzde 1,3’ten yüzde 0.7’ye geriledi. IMF yalnızca Almanya’nın 2011 yılı için büyüme tahmini yüzde 3.2’de bırakırken, 2012 yılına ilişkin büyüme tahminini yüzde 2’den yüzde 1.6’ya çekti.
IMF ayrıca, ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 1.6, gelecek yıl ise yüzde 2 büyüyeceğini tahmin ediyor. Fon, Haziran ayında açıkladığı “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2.5, gelecek yıl da yüzde 2.7 büyüyeceğini öngörmüştü. Geçen yıl gayrisafi yurtiçi hasılası (GSYH) yüzde 3 artan ABD’nin ekonomik büyümesinde yıl başından bu yana ciddi bir yavaşlama görülüyor. Dünyanın en büyük ekonomisinin GSYH’si bu yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yalnızca yüzde 0.4, ikinci çeyrekte ise yüzde 1 artış kaydetti. IMF, ABD’nin, hızlı bir şekilde ülkenin orta vadede bütçe açığını azaltma planı açıklaması gerektiğini vurguladı.
Belarus parasını devalüe edecek
SOVYETLER Birliği’nin dağılmasından bu yana karşılaştığı en ciddi krizi atlatmaya çalışan Belarus, ulusal para birimi Ruble’yi devalüe edecek. Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko, eylül ayı ortasından itibaren devalüasyona gideceklerini, herhangi bir başka ürün gibi Belarus Rublesi’nin
değerinin arz ve talep dengesine göre belirleneceğini vurguladı. Belarus Merkez Bankası’nın mayıs ayında Belarus Rublesi’nin değerini ABD doları karşısında yüzde 36 düşürmesi ülkede paniğe yol açmış, halk, tasarruf-larını korumak amacıyla dolar ve avro satın almak için günlerce döviz bürolarına akın etmişti. Hükümet ayrıca, balık, peynir, çay, kahve, bazı meyve ve sebzeler gibi temel gıda maddelerinin fiyatlarını 1 Temmuz’a kadar donduran bir kararname yayımlamıştı. Gözlemciler, ülke ekonomisinin sıkıntıya girmesinde Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandır Lukaşenko’nun, geçen yıl yeniden seçilmeden önce sosyal harcamaları artırmasının önemli rol oynadığını belirti-yorlar.