Mercan’dan sürahiyle çıktı 80 ülkeye ihracat yapıyor

Güncelleme Tarihi:

Mercan’dan sürahiyle çıktı 80 ülkeye ihracat yapıyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2009 00:00

Türkiye’nin ticaret kültürü en gelişmiş semtlerinden Tahtakale Mercan’da 31 yıl ticaret yapan ve bir dönem ’plastik uygulanmış cam sürahilerle’ büyük çıkış yakalayan Metin Albayrak’ın şirketi Mercanlar Mutfak Eşyaları Ltd., 80 ülkeye ürün satıyor. Haramidere’de 10 bin metrekare kapalı alanda üretim yapan firma, 2008’in son 6 ayında krize rağmen ihracatını yüzde 50 artırmayı başardı.

TRABZONLU bir ailenin 8 çocuğundan biri olarak Tahtakale’de ticareti öğrenen Metin Albayrak’ın şirketi Mercanlar Mutfak Eşyaları Sanayi ve Ticaret Ltd.’in ürünleri 80 ülkede ev hanımlarının sofralarını süslüyor. Cam, plastik, ahşap ve metalden tasarlanan yüzlerce ürünü iki marka altında dünyaya satan Mercanlar Mutfak, Haramidere’deki 10 binmetre kapalı alana sahip fabrikasında 75 kişilik istihdamla üretim yapıyor. 2008’de son 6 ayda krize rağmen ihracatını yüzde 50 artırmayı başaran firma, 4.5 milyon TL iç pazar, 4 milyon dolar da ihracat cirosu yaptı. Firma sahibi Metin Albayrak, krizle mücadele etmek için dış pazara ağırlık vereceklerini ve 2009’da 15 milyon dolar ciro hedeflediklerini söylüyor.

Tahtakale’de okudum

Küçük yaşta ticaretin içine girdiğini anlatan Metin Albayrak, şöyle konuşuyor: "Ben 1951 Trabzon doğumluyum. Babam ticaret erbabıydı. Ayrıca aile olarak cam tezyinat işimiz vardı. 8 kardeşiz ve 1967’ye kadar kardeşlerimle beraber yürüdük. Sonra biz iki kardeş ayrıldık ve Tahtakale’de 1977’de kendi şirketimi kurdum. Plastik dekorlama, cam, porselen, plastik ürünler yapıyorduk. 1967’den 1998’e kadar Tahtakale Mercan’daydım. Orası benim için bir üniversitedir. Orada okudum ve her şeyi orada öğrendim."

Mercan’daki cam sürahi

Mercan’da küçük çaplı üretim ve ticaret yaptığı yıllarda işinde kaldıraç etkisi yapan en önemli olayın ’cam sürahiye plastik aksesuar uyarlamak’ olduğunu söyleyen Metin Albayrak, şöyle devam ediyor: "O sürahi grubu yep yeni bir üründü ve aile geleneğimizden sahip olduğumuz ustalık sayesinde ortaya çıkmıştı. Camı plastikle buluşturunca o zamana kadar hiç görmediğimiz ummadığımız satışları yaptık ve yüksek cirolar bulduk. Bizim işimizi çok hızlı büyüten bu ürün oldu. Eski Doğu Bloku ülkelerine ve Rusya’ya yüklü miktarlarda baparatlıklar, sürahiler sattık."1994’ten itibaren daha büyük üretimler için harekete geçtiklerini belirten Metin Albayrak, "Çünkü ihracat önemli bir ivme kazanmıştı" diyor ve bu dönemde bir ortakla Haramidere’de fabrika yatırımına başladıklarını söylüyor. Albayrak, "Bu ortaklığımız 10 yıldan fazla sürdü. 10 bin metrekare kapalı alana sahip bir tesisisim var şimdi. Ortağımızla bir kaç yıl önce ayrıldık. Onlar da ayrı bir firma olarak yollarına devam ediyorlar. Biz burada 75 kişilik kadromuzla ve yeni yatırımlarla yola devam ediyoruz" diyor. Halen en büyük ihracat pazarının da Rusya, Cezayir ve Mısır olduğunu söyleyen Metin Albayrak, "Cam, ahşap, plastik ve porselen kullanıyoruz. Tasarım bizim için çok önemli bir konu. Markalaşmada da önemli mesafe aldık. Tassar ve Renga diye iki markamız var. Çevre ülkelere de satıyoruz, Uzakdoğu’ya, Güney Amerika’ya da satıyoruz. İhracat yaptığmız ülke sayısı 80’i buluyor. Zaten ciromuzun büyük bölümünü de ihracattan sağlıyoruz" diyor.

Tahtakale üniversitesi Mercan tecrübesi

TAHTAKALE, Mercan İstanbul’un en ticaret yoğun mekanlarından biri olarak ünlendi. Kapalıçarşı’ya paralel yokuş aşağı Mercan Yokuşu’nun, adının Fatih döneminde yaşamış Mercan Ağa’dan geldiği sanılıyor. 1950’lerden sonra Türkiye’nin her türlü üründe toptan ve perakende ticaret merkezi niteliği kazanan Mercan, 1980’lerin sonuna bu özelliğini korudu. Genelde Tahtakale özelde de Mercan Yokuşu birçok sektörde çok iyi tüccarlar yetiştirdi ve bu nedenle bölgeye ’ticaretin uygulamalı üniversitesi’ deniliyor. Bölgede ticareti öğrenen tüccarların büyük bölümü 1990’larda tıpkı Metin Albayrak gibi sanayiciliğe terfi etmeyi de başardı.

Oturup beklemek yok ihracattan umutluyuz

MERCANLAR Mutfak Eşyaları Sanayi ve Ticaret Ltd.’in sahibi Metin Albayrak, kriz ortamında umutsuzluğa kapılmadıklarını söylüyor ve şöyle konuşuyor: "Biz sürahi, tuzluk gibi küçük ürünler satıyoruz. Ederi çok değil. Bu yüzden Rusya ve Avrupa’daki resesyondan çok etkilenmeyiz. Şu anda ihracat görüşmelerimiz çok iyi gidiyor. Zaten girişimci olarak bir kenara çekilip beklemek gibi bir enlayışımız hiç olmadı. 2008’in son 6 ayında ihracatımızı yüzde 50 artırdık ki son 3 ayda malum kriz de derinleşmişti. 2009’un ilk iki ayında fazla bir ivme olmayabilir. Ancak sonra hızlı bir çıkış bekliyoruz. 2009 ciromuzu 14-15 milyon dolar olarak bekliyoruz. Çünkü, bize dönem dönem çok zarar veren Çin, rekabetten büyük ölçüde düştü."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!