A.A
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2012 14:01
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Sermayeye ve üst düzey kamu görevlisine fabrikatör Hulusi Kentmen gibi davrananların, kamu görevlilerine Turist Ömer tavrı göstermesini normal karşılamayız” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda, memur sendikaları ile hükümet arasında ilk kez gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinin ilk oturumunda konuşan Gündoğdu, toplu sözleşme görüşmelerine başlanması ile Türkiye'de çalışma hayatında yeni bir döneminin başladığını belirtti.
Gündoğdu, toplu sözleşme masasında, kamu görevlilerine yeni kazanımlar üretilmesi dileğinde bulunarak, “siyasi irade ve bürokrasinin, toplu görüşme ile toplu sözleşme arasındaki farkı idrak etmiş şekilde toplu sözleşme sürecine katkı sağlaması gerektiğini” ifade etti.
Hükümet yetkililerinin, Türkiye'nin büyüdüğü ve büyüme rakamları itibarıyla dünya ikincisi olduğu yönünde açıklamalarda bulunduğuna işaret eden Gündoğdu, bu başarının elde edilmesinde kamu görevlilerinin büyük emeği olduğunu vurguladı.
Gündoğdu, birkaç hafta önce açıklanan teşvik paketiyle sermayenin motivasyon eşiğinin yükseltildiğini, kamu görevlilerinin motivasyonunu artıracak düzenlemelerin de yapılması gerektiğini söyledi.
Toplu sözleşme öncesi de, bütçe imkanları ve disiplinine ilişkin hatırlatmalarda bulunduğuna değinen Gündoğdu, bu yaklaşımı eleştirdi.
Kamu görevlileri sendika ve konfederasyonları olarak, kamu görevlisini insan onuru ile insani ihtiyaçlar arasında tercih yapmaya zorlayan bütün çelişkileri gidermeyi esas alan tekliflerle sözleşme masasına geldiklerine dikkati çeken Gündoğdu, kamu işverenin teklifini de toplu sözleşme masasında görmek istediklerini dile getirdi.
Gündoğdu, kamu çalışanlarının mali ve özlük haklarının adil ve kabul edilebilir ölçüde artırılması beklentisi içinde olduklarını vurgulayarak, “Sermayeye ve üst düzey kamu görevlisine fabrikatör Hulusi Kentmen gibi davrananların, kamu görevlilerine Turist Ömer tavrı göstermesini normal karşılamayız” dedi.
Memur-Sen, tekliflerini açıklayana kadar, bütün siyasi ve bürokrasinin, dünyanın 3. büyüyen ülkesi olduğunu söylediklerini hatırlatan Gündoğdu, “Biz tekliflerimizi açıkladıktan sonra, sanki Afrika ülkesiymişiz gibi açıklamalarda bulundular. Afrika ülkesi değiliz. 2011 yılı büyümemiz yüzde 8,5'dir. Ona göre davranılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Gündoğdu, sermayenin yüzünü güldürmek için paket üstüne paket açıklayan hükümetin kamu görevlilerine cimri davrandığını iddia etti.
“(Makul talep) anlayışını merak ediyoruz”
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, milyonlarca kamu görevlisi, emekli, dul ve yetimler ile gazi ve şehit yakınlarının yaklaşık 1 yıldır toplu sözleşme masasının kurulmasını ve yüzlerini güldürecek sonuç alınmasını beklediğini, ancak bazı hükümet yetkililerinin olumsuz açıklamalarıyla hayal kırıklığına uğradıklarını kaydetti.
Bu tür yaklaşımları toplu sözleşme masasını daha görüşmeler başlamadan baskı altına alma girişimleri olarak değerlendirdiklerini belirten Koncuk, her türlü olumsuzluğa rağmen kamu çalışanlarının hak ve menfaatlerini korumayı sürdüreceklerini vurguladı.
Koncuk, ayrıca toplumda memurların işe yaramadığı, memurlara verilecek maaş zamlarının ülkedeki tüm sorunların kaynağı olduğu yönünde asılsız bir kanaat oluşturulduğunu öne sürerek, “Yıllardır kamu çalışanlarına bu gerekçelerle yeterli maaş artışı verilmediği halde ne işsizlik azalmış, ne yatırımlar çoğalmış ne de adil bir gelir dengesi kurulabilmiştir” diye konuştu.
Koncuk, “Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Faruk Çelik, toplu sözleşme masasına 'makul taleplerle' gelmemizi istemiştir. Yaşamın bu kadar pahalılaştığı bir dönemde hükümet ne kadar makul davranmıştır? Memurların daha ne kadar makul olmasını beklemektedir? Zamlar ortadayken, 5 aydır memurlarımız zamsız maaş alıyorken Sayın Bakan'ın aklındaki 'makul talep' anlayışını da merak ediyoruz” dedi.
Memura yüzde 30 zam isteği
KESK Genel Başkanı Lami Özgen ise 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda yapılan değişikliklerde, uluslararası sözleşmeler ile evrensel sendikal normların yok sayıldığını ileri sürdü.
Maaşların, 4 kişilik bir aile için Ocak 2012 tarihi itibarıyla kira, yakıt, çocuk ve aile yardımı hariç 2 bin 145 liraya çıkarılmasını talep eden Özgen, tüm kamu çalışanlarının maaşlarına yüzde 30 zam yapılmasını, 2012 için bu düzenleme yapılırsa, 2013 yılı için gerçekleşen enflasyon, büyüme oranı ve refah payı toplamı kadar ücret artışı talep etti.
Tüm ek ödemelerin temel ücrete eklenerek, emekli aylıklarına yansıtılmasını isteyen Özgen, ikramiye almayan her kamu çalışanı için 1. ve 7. aylarda olmak üzere, temel ücret olan 2 bin 145 lira tutarında iki ikramiye ödenmesini istedi.
Özgen, “TÜİK Madde Fiyatları İstatistikleri'ne göre, Ocak 2012 itibarıyla ortalama kira bedeli olan 550 lira kira yardımı, 257 lira aile yardımı, günlük 9 lira yiyecek yardımı, temel ücretin iki katı tutarında (4 bin 292 lira) evlenme yardımı, 2 bin 145 lira doğum yardımı, temel ücretin iki katı tutarında doğal afet yardımı, temel ücretin 3 katı (6 bin 435 lira) tutarında ölüm yardımı ödenmesini talep ediyoruz” dedi.
Özgen, eşit işe eşit ücret uygulanmasının hayata geçirilmesini, ek ödemelerden yararlanamayan emeklilere telafi ücreti ödenmesi gerektiğini kaydetti.