Memur evde çalışabilecek

Güncelleme Tarihi:

Memur evde çalışabilecek
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2010 14:02

AK Parti Bolu Milletvekili Fatih Metin ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan kanun teklifi, kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili zarara uğrayan kişilerin, sadece ilgili kurum aleyhine dava açabileceğini öngörüyor. Yeni düzenlemeyle memurlara evde çalışma imkanı da geliyor.

Haberin Devamı

AK Parti'li Metin, AK Parti Siirt Milletvekili Mehmet Yılmaz Helvacıoğlu ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak'ın imzasını taşıyan teklif, bazı kanunlarda değişiklik yapıyor.

Teklife göre, Devlet Memurları Kanunundaki “Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar” hükmü değişecek. Bu kapsamda, zarar gören kişiler bundan dolayı sadece kurum aleyhine dava açabilecek; “kişisel kusur” iddiasıyla bile olsa görevlerini yerine getiren personel aleyhine dava açılamayacak.

İdari Yargılama Usulü Kanununda da bu kapsamda değişiklik yapılıyor. Buna göre, idare mahkemeleri kararlarını 30 gün içinde yerine getirilmemesi halinde, lehine karar verilen ilgili sadece idare aleyhine davacı olabilecek ve kamu görevlisi aleyhine “kişisel kusur” olsa bile tazminat davası açılamayacak. Ancak, idarenin kamu görevlisine rücu etme hakkı saklı tutulacak.

Bu kapsamda, Yargıtayın görevleri arasında sayılan “görevden doğan tazminat davalarına” bakmak hükmü de ilgili maddeden çıkarılıyor.
Bu düzenleme, henüz görülmekte olan davalar ile henüz kesinleşmemiş hükümler bakımından da uygulanacak.

Teklifle, ayrıca Adli Tıp Kurumundaki başkan yardımcılarının sayısı 2'den 5'e yükseltiliyor, bunlardan en az 2'si adli tıp uzmanı olacak.

HAKİM VE SAVCILARIN KARARLARI

Hakimler ve Savcılar Kanununda öngörülen değişikle; hakim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili yaptıkları işlem ve verdikleri karar nedeniyle haklarında tazminat davası açılması imkanı ortadan kaldırılıyor. Bu hakim ve savcıların kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hallerinde de geçerli olacak.

Hakim ve savcıların işlem, kovuşturma, işlem veya verdikleri kararlar nedeniyle sadece devlet aleyhine tazminat davası açılabilecek. Devlet aleyhine açılacak tazminat davalarında ise söz konusu işlem ve kararların “kanuna ve hukuka aykırı” olması temel kıstas olacak. Teklifte, bu aykırılığın dayandırılabileceği gerekçeler “kayırma ve taraf tutma, düşmanlık ve kin”, “sağlanan menfaat”, “farklı bir anlam yüklenmeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırılık”, kararın “soruşturma evrakında veya duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayandırılması”, ilgili evraklarda “tahrifat”, “hakkın yerine getirilmesinden kaçınma” veya Ceza Muhakemesi Kanununun ilgili düzenlemelerindeki hükümler şeklinde sıralanıyor.

Tazminat davasının açılması, hakime ve savcıya karşı bir ceza kovuşturmasının yapılması ya da mahkumiyet şartına bağlanamayacak.

Devlet aleyhine açılacak tazminat davaları ilgili hakim ve savcının görev yaptığı yerdeki asliye hukuk mahkemesinde, eğer dava asliye hukuk mahkemesinin görevinden kaynaklanıyorsa en yakın yerdeki asliye hukuk mahkemesinde ele alınacak. Bu davalar ilgili hakim ve savcıya re'sen ihbar edilmiş sayılacak.
Tazminat istemli davalar, kovuşturma sonucunda verilen hükmün ya da davalara ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren 6 ay içinde açılabilecek. Eğer tazminat kararı verilirse, devlet ilgili kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde “görevini kötüye kullanan” hakim ve savcıya rücu edecek.

Teklif, bu düzenleme doğrultusunda Ceza Muhakemesi Kanununda da değişiklik öngörüyor.

Öngörülen değişiklikler, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan davalar, kesinleşmemiş hükümler, temyiz aşamasında olan kararlar için de uygulanacak. Görülmekte olan davalar da devlet aleyhine devam edecek. Yargıtaydaki davalar görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine devredilecek.

Haberin Devamı

MEMURLARA EVDE ÇALIŞMA İMKANI

Haberin Devamı

Memurlara evde çalışma imkanı getiren, özürlü  memurlara farklı mesai uygulanmasını düzenleyen ve yüzde 25'i ödenen idari para  cezalarının yüzde 75'inden vazgeçilmesini öngören kanun teklifi TBMM Başkanlığına  sunuldu.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun “kanunlar gereğince görevden uzaklaştırılanlar, tutuklananlar  veya görevine son verilenlerin sigortalılıkları ve primleriyle ilgili”  maddesinde de değişiklik öngörüyor. Buna göre, bu durumdaki sigortalıların  aylıksız izinli oldukları süreler için prime esas kazanç alt sınırının altında  olmamak kaydıyla aylıksız izne ayrıldıkları tarihteki prime esas kazançları,  üzerinden yüzde 12 genel sağlık sigortası primi işverenlerince ödenecek. Ancak  askerlik hizmeti nedeniyle aylıksız izne ayrılanların genel sağlık sigortası  priminin ödenmesinde ise bir yıllık süre sınırı uygulanmayacak.

Ayrıca, Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına  esas tutulan günlük kazancın alt sınırında “sigortalıların yaşlarına uygun  asgari ücret” esas alınacak. Üst sınırda da “18 yaşından büyük” sigortalıların  kazancına göre hesaplanacak.

Hak ediş alacaklar, devlet yardımı, teşvik ve desteklerden; işverenlerin  muaccel prim ve idari para cezası borçları kesilip Kuruma aktarıldıktan sonra,  varsa kalan kısmı üzerinden yarlandırılacaklar.
Sosyal Güvenlik Kurumunun hatalı işleminden kaynaklanan ödemeler, “üç  ay” yerine, peşin veya 24 taksitte ödenebilecek.

Haberin Devamı

ÖZÜRLÜLER İÇİN FARKLI MESAİ

Devlet Memurları Kanunu'nda değişiklik yapan teklife göre, özürlüler için  farklı çalışma saatleri düzenlenebilecek. Özürlüler için; özür durumu, hizmet  gerekleri, iklim ve ulaşım şartları göz önünde bulundurulmak suretiyle günlük  çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğle dinlenme süreleri, merkezde üst  yönetici, taşrada mülki amirlerce farklı belirlenebilecek.

EVDE ÇALIŞILABİLECEK

Memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca  tespit edilen çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın  çalışabilmeleri mümkün hale geliyor. Memurlara, teknolojik gelişmelere uygun  olarak ve günün şartlarına göre, gerektiğinde evlerinde, özel ofislerde veya  benzeri başka yerlerde çalışabilmelerine imkan sağlanıyor.
Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde, memurların  çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenecek.
Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi halinde hamileliğin  yirmidördüncü haftasından önce ve her halde hamileliğin yirmidördüncü haftasından  itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi  verilemeyecek. Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası  yazılamayacak.

Haberin Devamı

İDARİ PARA CEZALARINA YENİDEN YAPILANDIRMA

Bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar tahakkuk  ettiği halde dava açılmış veya dava açma süresi sona ermemiş olan idari para  cezası asıllarının yüzde 25'i ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden  bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim  oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve  şekilde ödenmesi halinde, idari para cezası asıllarının kalan yüz 75'i ile idari  para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i alacaklarının  tamamının tahsilinden vazgeçilecek.

Bu madde kapsamına giren alacakların tahakkuk ettiği tarih itibarıyla bu  madde için öngörülen başvuru süresinin onbeş günden az kaldığı hallerde, bu  alacaklar için bu maddeye göre yapılacak başvuru süresi, tahakkuk tarihinden  itibaren onbeş gün olarak uygulanacak.

Haberin Devamı

SİYASİ PARTİLERİN HARCAMASI

Siyasi partiler, siyasi faaliyetleri  kapsamındaki harcamalarını, fatura veya fatura yerine geçen belgelerle, bu  belgelerin olmaması durumunda bunların yerine geçecek belgelerle belgeleyecek.

Kanun Teklifi ile, vatani  görevini yaparken yaralanan askerlere, maluliyet aylığı bağlanıncaya kadar sağlık  yardımı yapılabilmesi amaçlanıyor.
Vatani görevini yaparken yurt içinde ve yurt dışında, görev esnasında  veya görev dışında görevlerinden dolayı bir saldırıya veya kazaya uğrayan erbaş  ve erlerden, sağlık kurumlarında tedavisi devam edenlere, olay tarihinden  itibaren 36 ayı geçmemek üzere, terhislerini takip eden aybaşından itibaren  görevdeki uzman çavuşun (bir yıllık, karargahta görevli, bekar) aldığı net maaşın  2/3'ü (ek tazminatlar ile yabancı dil tazminatı hariç), her ay sağlık yardımı  olarak ödenecek. Aynı şekilde, yedek subaylara da emsali yedek subayın net  maaşının 2/3'ü sağlık yardımı ödenecek.

Bu ödemeden, sigorta primi dahil hiçbir kesinti yapılmayacak ve tedavi  süresinde yapılan sağlık yardımı personelden tahsil edilmeyecek. Olay ya da kaza  durumu; keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan, kendisine veya  başkalarına menfaat sağlamak amacıyla oluşmuşsa sağlık yardımı ödenmeyecek.
Erbaş ve erler ile yedek subaylara, vazife/harp malulü aylığı bağlanması  ya da tedavilerinin sağlık kurulu raporuyla sonlandırılması durumunda, sağlık  yardımı ödemesi yapılmayacak.

29 YILLIK KİRALAMA

Teklifle, orman arazisi üzerinde, Ormancılık Kanunu'na uygun olmayan  şekilde yapılan tesislerin atıl kalmaması ve ekonomiye kazandırılması için  düzenleme öngörülüyor.

Buna göre, orman arazisi üzerinde izinsiz yapıldığı gerekçesiyle müsadere  olunan fabrika ve ticarethane, dava sonucunda mahkemece kovuşturmaya yer olmadığı  yönünde karar verilmesi durumunda, Orman Genel Müdürlüğüne 29 yıllığına kiraya  verilebilecek.

İktisadi işletmeleri hariç olmak üzere, Türk Kızılay Derneğine makbuz  karşılığı yapılan bağış ve yardımların tamamı, Gelir Vergisi matrahının  tespitinde, Gelir Vergisi beyannamesinde bildirilecek, gelirlerden  indirilebilecek.

SİYASİ PARTİLER, İHALE USULÜNÜ SEÇEBİLECEK

Siyasi partilerin mali denetimi, Anayasa Mahkemesince yapılacak. Yüksek  Mahkeme, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna  uygunluğunu denetleyecek. Ancak bu denetim, siyasi partilerin amaçlarına ulaşmak  için yapılmasında yarar görülen faaliyetleri daraltacak veya bu faaliyetlerin  yerindeliğini içerecek şekilde olamayacak.

Partiler, amaçlarına ulaşmak için gerekli gördükleri siyasi faaliyetleri  kapsamında her türlü harcama yapabilecek.

Siyasi partiler, işlerini yaptırırken kendi ihtiyaçlarına uygun bir ihale  usulünü seçebilecek. Partiler, mal ve hizmet alımı ile yapım işlerini; açık  ihale, kapalı zarf usulü ve yazılı veya sözlü olmak üzere doğrudan veya pazarlık  usullerinden herhangi biri ile yapabilecek.

Siyasi partiler, harcamalarını fatura veya fatura yerine geçen  belgelerle; bunların temin edilmesinin mümkün olmadığı hallerde ise harcamanın  doğruluğunu gösterecek içeriğe sahip olmak şartıyla diğer belgelerle  belgeleyecek. Ancak kaybolma, yırtılma ve yanma gibi mücbir sebeplerle aslının  temin edilemediği hallerde, fatura ve fatura yerine geçen belgeler yerine, bu  belgeleri düzenleyenlerden alınacak tasdikli örnekler kullanılabilecek.
Partiler, ücret karşılığı geçici veya sürekli çalıştırdıkları kişilere  ödedikleri sağlık ve sosyal yardım giderleri ile amaçlarına ulaşmak için  görevlendirdikleri kişiler tarafından yapılan yurt içi ve yurt dışı seyahatlere  ilişkin konaklama, yol masrafları ve diğer zorunlu harcamaları gider olarak kayıt  edebilecek.

ZİRAAT, HALK VE EMLAK BANKASININ SAHİP OLDUĞU ŞİRKETLER

Teklifle; Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Emlak Bankası ile bu bankaların  doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından  fazlasına sahip oldukları şirketlerin mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin  ihaleleri, Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre yürütülecek.
Ancak, TMSF ve bu fonun hisselerine kısmen ya da tamamen sahip olan  bankalar, Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Emlak Bankası ile bu bankaların  doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından  fazlasına sahip bulundukları şirketler; enerji, su, ulaştırma ve telekomünikasyon  sektörlerinde faaliyet gösteren teşebbüs, işletme ve şirketler bu düzenleme  dışında olacak.

AİDATLARIN GECİKME ZAMLARI ÖDENMEYECEK

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler  Odaları Birliği, Birliğe bağlı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları,  Yeminli Mali Müşavirler Odaları ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna  aidat borcu olanlar, bu borçların ana parasını, düzenlemenin yasalaşmasının  ardından 6 ay içinde ödemeleri halinde, gecikme zammını ödemeyecek.

Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü (TMO) tarafından FİSKOBİRLİK'e  satılan ve satış işleminden doğduğu halde ödenmemiş satış bedeli alacaklarının  aslı ile alacağın doğduğu tarihten bu düzenlemenin yayımlandığı tarihe kadar  geçen süre için, taraflar arasında yapılan sözleşmede yer alan faiz yerine,  TÜİK'in belirlediği ÜFE aylık değişim oranlarının faizi esas alınmak suretiyle  borç yeniden yapılandırılıyor.

Bu borç tutarının, tasarının yasalaşmasının ardından ikinci aydan  başlamak üzere 2'şer aylık dönemler halinde 12 taksitte ödenmesi şartıyla, TMO  tarafından hesaplanan faizin tamamının tahsilinden vazgeçilecek.

Bu düzenlemeden önce icra takibi başlatılan alacaklarda, borçlunun icra  masrafları ve vekalet ücreti, ilk taksit tutarı ile birlikte ödenecek.
Bu düzenleme kapsamında TMO tarafından tahsilinden vazgeçilen faiz  alacakları, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınacak. Gider  olarak dikkate alınan bu tutar, FİSKOBİRLİK açısından gelir kaydedilmeyecek.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!