Melodi’de 900 ayar gümüş draje 12 milyon dolar yıllık ciro var

Güncelleme Tarihi:

Melodi’de 900 ayar gümüş draje 12 milyon dolar yıllık ciro var
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2005 02:00

Samsun’da Ali Kemal Taşar’ın 1957’de kurduğu Melodi Çikolata, 1968’den beri İstanbul’da üretim yapıyor ve 2004 cirosu 12 milyon doları buluyor. 900 ayar gümüş draje de üreten şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ender Taşar, ‘270 çeşitlik ürünle markalaşarak yola devam’ diyor.

SAMSUN’da Ali Kemal Taşar’ın 1957’de kurduğu Melodi Çikolata, 1968’de taşındığı İstanbul’da yılda 3 bin ton çikolata üretim kapasitesine ulaştı. 270 çeşit ürüne sahip Melodi, çok ünlü markalara ‘butik fason’ üretim yapıyor. Pastanelerde açmaya başladığı ‘çikolata reyonlarıyla’ perakendede daha etkin olmaya başlayan Melodi ayrıca, ‘markalı ihracat’ yapabilmek için de ‘ambalajlı’ üretime hızlı bir geçiş yapıyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ender Taşar, 900 ayar gümüşle ürettikleri drajelerin büyük ilgi gördüğünü belirtiyor ve ‘Gıda kodeksine uygun gümüşlü çikolata dünyada çok nadiren üretilir. Türkiye’de şu anda sadece biz üretiyoruz. Bu ürünü de dökme üretip dağıtıyoruz, pastanelerde satıyoruz’ diyor.

BABAM ÇOK MERAKLIYMIŞ:

Melodi Çikolata ve Gıda Sanayi Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Ender Taşar şöyle başlıyor anlatmaya: ‘Dedem hırdavatçıymış. Babam ise gıda sektörüne çok merak sarmış. Önce çikolata ve şekerleme imalatı yapan bazı imalathanelerde çalışmış ve işi öğrenmiş. 1957’de de babasıyla birlikte bir fabrika kurmuşlar. 1968’e kadar Samsun’da lokum, şeker, helva ve çikolata üretmişler. 50-60 kişilik bir imalathaneymiş. Ancak bu sektörde de en büyük pazar İstanbul olduğu için 1968’de çikolatayı İstanbul’da Aksaray’a, sonra Bahçelievler’e, sonra da Esenyurt’a yani bugünkü yerine taşımışlar.’

KABATAŞ LİSESİ’NDEN İŞE:

Ender Taşar, babasının 1995’te öldüğünü belirtiyor ve kendisinin de küçüklüğünden beri çikolata imalatında babasına yardım ettiğini anlatıyor. Ender Taşar, ‘Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra da artık tamamen işe sarıldım. Babam bu işin püf noktasının Türk insanının ‘damak tadını’ kavramak olduğunu söylerdi ve bana bunu çok öğretti. Ben daha sonraki yeni ürünlerimizde hep bu damak tadına dikkat ettim ve başarılı olduk’ diyor.

ASLINDA HOUTE COUTURE:

Melodi Çikolata’nın üretim tarzının ‘fason’ olarak adlandırılabileceğini ancak aslında üretim kalitesi ve tasarım gücü nedeniyle kendilerinin buna fason değil butik ya da ‘houte couture’ çikolata üretimi dediklerini anlatan Ender Taşar, ‘Çünkü biz çikolatada her firmanın üzerine göre elbise dikiyoruz. Madlende kendi markamızla üretiyoruz ama diğer bütün ürünlerimiz markasız gidiyor’ diye konuşuyor.

DRAJENİN BÜYÜĞÜYÜZ:

Ender Taşar, üretimde hem büyük sanayicilerin taleplerini de karşıladıklarını belirterek ‘Örneğin, Danone’nin yoğurtlarına koyduğu minik yan ürünlerini biz yapıyoruz. Zaten drajenin her türlüsünde çok uzmanlaştık ve Türkiye’deki draje üretiminin büyük bölümünü biz yapıyoruz’ diyor.

5 üründe ambalajlı üretime başladık

İHRACATA yeni başladıklarını anlatan Ender Taşar, bunun nedeninin ‘ihracatın ambalajlı ürünle’ yapılabilmesi olduğunu kaydetti. Taşar şöyle konuşuyor: ‘Geçen yıl uluslararası fuara katıldık. Ürünlerimizi pastane ortamında sunduk çünkü ambalajsızdı. Bu nedenle ihracatta da zorlandık. Hemen 5 farklı ambalajlı ürün yaptık. 15-20 tane yapacağız.’

Yeni marka politikası gereği pastanelerde ‘Melodi Çikolata’ bölümleri kurmaya başladıklarını da söyleyen Taşar, ‘Biz pastanelerin markası olmayı seçtik’ diyor.

Kavun karpuz çıkınca biz yatırıma başlarız

MELODİ Çikolata’nın sahibi Ender Taşar, şu anda 170 kişilik istihdamları olduğunu belirterek, ‘Sene sonuna doğru istihdamımız 200’ün üzerine çıkacak. Çünkü fabrikamızda yeni yatırım yapıyoruz. Makine siparişlerimizi verdik kapasite artacak’ diyor. Taşar, geçen yıl 12 milyon dolar ciro yaptıklarını yeni yatırımların devreye girmesiyle bu rakamın 15 milyon dolara çıkacağını söylüyor. Taşar şöyle konşuyor: ‘Biz yatırımımızı yaz aylarında yapabiliyoruz. Okullar tatil olunca yatırıma başlayacağız ve sezon başlamadan da tamamlayacağız. Kavun karpuz çıkınca kimse çikolata yemiyor.’

Patent ücretlerine yüzde 3.3 zam geldi

TÜRK
Patent Enstitüsü’nce uygulanan patent ücretlerinde yüzde 3.3 oranında artırıma gidildi. Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı’nın konuya ilişkin tebliği, Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu çerçevede, marka yenileme ücreti 341.28 YTL’den 352.71 YTL’ye, koruma süresi sona eren marka yenileme ücreti 457.81 YTL’den 473.14 YTL’ye, marka tescil belgesi düzenleme ücreti 280.44 YTL’den 289.83 YTL’ye çıkarıldı. Devir işlemi kayıt ücreti 260.51 YTL’den 269.24 YTL’ye, ünvan değişikliği kayıt ücreti 82 YTL’den 84.75 YTL’ye, birleştirme ve teminat gösterme ücreti 287 YTL’den 296.61 YTL’ye, hızlandırılmış inceleme ücreti 2 bin 131.67 YTL’den 2 bin 203.05 YTL’ye yükseltildi. Daha önce ilk üç sınıf için 133.33 YTL olarak uygulanan marka başvuru ücreti ise tek sınıf için 57.29 YTL olarak belirlendi. Ayrıca, entegre devrelere ilişkin patent ücretleri de belirlendi. Bu ücretler 16.95 YTL ile 932.20 YTL arasında oluştu.

Erzurumlu Palen IFC kredisi alıyor

PALEN
Enerji Doğalgaz Dağıtım Endüstri ve Ticaret A.Ş., üstlendiği Erzurum ve Ilıca doğalgaz dağıtım projesi için IFC ile EDC’den kredi alacak. Şirketin olağan genel kurulunda alınacak krediyle ilgili konular da görüşüldü. Buna göre, alınacak krediye Palmet Metal Endüstri Ticareti A.Ş. kefil olacak. Kredinin alınması sonrasında, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun görüş ve onayları çerçevesinde, Palen Enerji Doğalgaz, Palmet Metal ve IFC arasında ‘sermayeye katılım anlaşması’ yapılacak. Genel kurulda, krediyle ilgili işlemler konusunda Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Doğan Samuray’a yetki verildi.

İtalyan sanayici Kayseri’ye özel ilgi gösteriyor

İTALYA
’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, Kayseri Birinci Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nde sanayicilerle toplantı yaptı. Marsili Kayseri’de İtalyan yatırımcılar için çok büyük potansiyel olduğunu belirtti ve Türkiye ‘de de genel olarak yatırım ortamının iyileştiğini söyledi.

Kayseri OSB’nin Türkiye’nin en büyük sanayi bölgelerinden birisi olduğunu ve 5 bine yakın da müteşebbisin bulunduğunu bildiklerini ifade eden Marsili, şunları söyledi: ‘Siyasi ilişkileri geliştirmek zor olabilir. Ama ekonomik ve ticari ilişkileri çok daha iyi seviyeye getireceğimize inanıyorum. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki sektörlerin pek çoğu, İtalya’dakilerle uyum içerisinde çalışacak durumda. Mobilya, tekstil, metal işleri gibi. Kayseri yabancı sermayeye kapılarını açacak konumda. Burada potansiyel çok fazla. Zaten Kayseri’de ortak iş yapan İtalyanlar var. Türkiye’de şartlar, dışarıdan yabancı sermaye çekecek ortam oluşmuş durumda.’

BİZ GERÇEK DOSTUZ:

İtalya’nın, Türkiye’nin AB üyeliğini en fazla destekleyen ülkelerin başında geldiğini ifade eden Marsili, ‘Avrupa’da iki tür Türk dostu vardır. Biri lafla bunu söyleyen dostlar, diğerleri de bunu somut hareketleriyle kanıtlayan dostlardır. Biz açıkça ifade ettik ki ‘Türkiye’siz bir AB düşünülemez’. Biz AB’ye üyelikten bahsederken, ‘25 ülkenin statüsü neyse Türkiye için de öyle bir statü olmalı’ diyoruz. Zaman zaman ayrıcalıklı ortaklık gibi formüller ortaya atılıyor. Biz ona kesinlikle karşıyız. Aynı zamanda Türkiye’nin AB’deki rolünü azaltacak her türlü formüle de karşıyız’ dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!