Güncelleme Tarihi:
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TATSO) yeni yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi.
Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada, tek bir ülkede ortak odalarının bulunduğunu, o ülkenin de Almanya olduğunu söyledi. Almanya'da üçüncü nesilde yaklaşık 70 bin girişimcinin faaliyet gösterdiğini belirten Hisarcıklıoğlu, 40 milyar lira civarında ciroyla istihdam ve katma değer kazandırdıklarını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Amacımız bu ekonomik gücün gerçek aktörleri olan Türk ve Alman işadamlarının tek bir çatı altında hizmet vereceği, iki ülkenin ticari ve ekonomik ilişkilerini genişletmek, bir katma değer yaratmak üzere platform oluşturmak” dedi.
TATSO'nun gelecek dönemde Almanya'da üç ana nokta üzerine odaklanacağını kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Özellikle Almanya'da bölgesel eyalet bazında örgütlenmelerini gerçekleştirecek. Sektörel bazda 10 ayrı meslek grubuyla çalışmaya başlayacak. Bunlar özellikle gıda, içecek, eğitim, yatırım, finans, iş geliştirme, sağlık, otomotiv, medya, enerji, çevre, hukuk, tekstil, turizm noktalarında ayrı bölümler olacak. Farklı eyaletlerde koordinasyondan sorumlu temsilciler bulunacak. Türkiye noktasında da bir ayrı çalışma içine girecekler” diye konuştu.
Hedefin karşılıklı olarak ikili ekonomik ilişkileri geliştirmek olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Üyeler bazında baktığınızda Almanya'nın büyük firmaları TATSO bünyesinde yer almakta. Almanya'nın en büyük otomotiv sektörünün temsilci üreticileri bünyesinde yer almakta. Bankacılık finans sektöründe faaliyette bulunanlar odamız bünyesinde. Ama esas önemli olan buradaki Alman firmalarına doğru yönelmek değil, amaç buradaki Türk firmalarına yönelmek” dedi.
“TÜRK GİBİ BAŞLIYORUM ALMAN GİBİ DEVAM EDİYORUM”
Toplantıda, TATSO Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye'de yatırımı bulunan Metro Grup üst düzey yöneticisi ve aynı zamanda Avrupa Perakendeciler Birliği Başkanı olan Von Leoprechting'i tanıtan Hisarcıklıoğlu, vize konusunda şikayetçi olduklarını Leoprechting'in vize konusunda problemi olmamasına rağmen daha çok şikayetçi olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, Leoprechting'in Alman yetkilileri ile katıldıkları toplantılarda vize konusunu bir Alman olarak dile getirmesinin özel bir anlam ifade ettiğini söyledi.
Von Leoprechting de Türkiye'nin AB'ye girmesiyle ilgili bütün çalışmaları desteklediklerini söyledi.
Leoprechting, Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un Ekim ayında Türkiye'ye yaptığı ziyarette iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yeterli olmadığını söylediğini, kendilerinin de bu değerlendirmeye katıldıklarını, çalışmalarında bunu dikkate alacaklarını ifade etti.
Konuşmasında, tanık olduğu bir olayı da anlatan Leoprechting, Kayseri'de Türkiye ve Almanya cumhurbaşkanının katıldıkları bir toplantıda, Kayserili Alman vatandaşı bir iş kadınına başarısının nedeni sorulduğunda, “bir Türk gibi başlıyorum Alman gibi devam ediyorum” dediğini söyledi. Leoprechting, “bizim ilişkilerimizi iyi anlatan bir söz” yorumunda bulundu.
“MEDİA MARKT'IN TÜRKİYE'Yİ TERK ETME GİBİ BİR DÜŞÜNCESİ YOK”
Bir soru üzerine, Leoprechting, Metro Grup'un Türkiye'deki hedeflerine henüz ulaşamadığını, Türkiye'de mevcut potansiyelin daha yeni imkanlar oluşturacağını, Real yönetiminden genişleme ile ilgili çalışmaları artırmasını istediklerini söyledi.
“Teknoloji marketlerinden birinin Türkiye'yi terk edeceğinin söylendiği, bunun Media Markt olup olmadığı” sorusu üzerine Leaprechting, “Media Markt'ın ülkeyi terk etme gibi bir düşüncesi yok, tam tersini söyleyebilirim. Çok yönlü çalışmalar iki ülke arasında sürüyor. Türkiye'de karşımızda tüketime düşkün genç insanlarımız var. Dolayısıyla bu alanda farklı çalışmalara gidilebilir. Büyümenin belirli oranlarda devam edebileceğini söylemek istiyorum” diye konuştu.
“ENERJİ ÜRETİMİ İLE İLGİLENİYORUZ”
TATSO Yönetim Kurulu üyesi, Mönchengladbach futbol takımı başkanı, Aunde firması üst düzey yöneticisi, otomobil yan sanayi üzerine Türkiye'de ve Almanya'da yatırımları bulunan Rolf Königs de Macaristan ve Polonya'da yatırıma başladıklarını, yakında Rusya'ya gideceklerini, Irak ve İran'ın ise bekleme listesinde olduğunu, bu faaliyetleri bir Türk şirketinin altında yaptıklarını anlattı.
Türkiye'de otomobil tekstili işine başladıklarını, karşılığını aldıkları için başka alanlarda yatırım yaptıklarını belirten Königs, turizm alanında yatırım yaptıklarını, sıfırdan bir yatırım olarak Bilecik'te çimento fabrikası kurduklarını, 2010 yılı Mart ayı itibariyle fabrikanın üretime geçtiğini ifade etti.
Rolf Königs, Bursaspor futbol sahasındaki bütün koltukları kendilerinin hediye ettiğini de söyledi.
Enerji, elektrik üretimi ile ilgilendiklerini belirten Königs, bu konudaki çalışmalarının 2011 yılında gerçekleşeceğini söyledi.
“Özelleştirme ihalesine mi hazırlanıyorsunuz?” sorusu üzerine Königs, sıfırdan yatırım yapacaklarını kaydetti.
“İRAN'DAKİ FABRİKA TÜRK YAN KURULUŞU OLACAK”
İran'da Tahran yakınlarındaki fabrikalarında yolcu otobüsü koltukları ürettiklerini, bu yatırımın İspanya'daki fabrikalarının yan kuruluşu olduğunu anlatan Königs, bu konuda değişiklik yapacaklarını, 2011 yılında otobüs, tren, yolcu koltuklarının bütün üretiminin Türkiye'de yapılacağını kaydetti. Königs, bu gerçekleştiğinde İran'daki fabrikanın Türk yan kuruluşu olacağını kaydetti.
“Türkiye'de yatırım iştahı devam ediyor mu?” sorusu üzerine Königs, “Karnım çok aç” yanıtını verdi.
“İran yakınlarındaki fabrikanın Türk yan kuruluşu olmasının Türkiye'deki üretim kapasitesini nasıl etkileyeceği” sorusu üzerine Königs, Türkiye'deki üretim kapasitesinde düşüş olmayacağını, tam tersi Türkiye'nin farklı ülkelerle üretime geçilmesinden faydalanacağını, İran dahil o ülkelerdeki üretim için gerekli malzemenin Türkiye'de üretileceğini anlattı.
Bu durumun BM'nin İran'a ambargo kararıyla ilgisi bulunup bulunmadığı sorusuna ise Königs, “Hiçbir şekilde siyaset yok, biz iş dünyasından geliyoruz” dedi.
Toplantıda bulunan Türk işadamı Remzi Kaplan'ı, “dönercilik sektörünün Almanya'da liderlerinden” sözleriyle tanıtan Hisarcıklıoğlu, Almanya'da fast food da dönerin birinci sırada bulunduğunu, bazen aleyhte yazılar çıkabildiğini, dönerin hot dog ve Mcdonalds'ın yerini aldığında aleyhte kampanyalar yapılmasının doğal olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakan Müsteşar Yardımcısının 2 yıl önce kendisini ziyaretinde, “ABD Dışişleri Bakanlığı'nda, Türkiye'yi bilmeyip Almanya'ya giden kişilerin 'Almanya'da müthiş bir Alman fast food'u ile karşılaştıklarını söylediklerini, ne olduğunu sorduğunda 'döner' denildiği” şeklindeki sözlerini aktararak, dönerin Türk fast foodu olmaktan çıkıp Alman fast food'una döndüğünü ifade etti.