Güncelleme Tarihi:
CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, tarımda uygulanan yanlış politikalar sonucunda süt üretiminin düştüğünü, fiyatların da sanayicilerin insafına kaldığını söyledi.
CHP Muğla Milletvekili Ergin, Balıkesir Milletvekilleri Ergün Aydoğan, Tokat Milletvekili Orhan Diren, Burdur Milletvekili Kerim Özkan, Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük ve Edirne Milletvekili Rasim Çakır ile düzenlediği basın toplantısında, gazetecilere birer bardak süt dağıttılar ve kendileri de içerek toplantıya başladılar.
Gürol Ergin, yaptığı konuşmada, 7 yıllık AK Parti döneminde uygulanan yanlış politikaların sonucunda süt üretiminin düştüğünü, süt fiyatlarının da sanayicinin insafına kaldığını savunarak, “Ülkenin dört bir yanındaki süt üreticisi perişan oldu, isyan ediyor. Tepkisini ya sütünü dökerek ya da parasız dağıtarak ortaya koyuyor. Süt üreticisini isyan ettiren bugünkü durum AKP'nin hayvancılık politikasının iflas ettiğini gösteriyor” diye konuştu.
2002 yılından sonra girdi fiyatları artarken süt fiyatının sabit kaldığını ifade eden Ergin, o dönemde süt üreticisinin eline ortalama 40 kuruş geçerken bugün en yüksek fiyatın 72,5 kuruş olduğunu kaydetti. Gürol Ergin, üreticinin para kazanmak bir yana süt parası ile yem alamaz duruma geldiğini, ineğini satmak ve kesime göndermek zorunda kaldığını bu nedenle de hayvan varlığında bir azalma olduğuna dikkati çekti.
Şeker pancarına getirilen kotalarla pancar üretiminin 20 milyon tondan 13-14 milyon tona düşürülmesinin de hayvancılığa büyük darbe vurduğunu anlatan Ergin, şunları söyledi:
“Kaba yem eksikliği çekilen ülkemizde şeker pancarı üretimi de azalınca çiftçi bu değerli kaba yem desteğinden mahrum kaldı. Hükümet, hayvancılığa verilen destekleri üçte bir anında azalttı. Süt teşvik primi önce tamamen kaldırıldı, sonra tepkiler olunca 4 kuruş olarak açıklandı. Yem bitkileri için yapılan destekler de yaklaşık yüzde 20 azaltıldı. 2009 bütçesinde tarım desteklerinde yüzde 10 kesinti yapıldı. Hayvan kesimi hızlandı. Et fiyatı artınca hayvanın değeri yükseldi. Bu kadar çok hayvan kesilince 2007 yılında 12 milyon 330 bin ton olan süt üretimi 2008 yılında 12 milyon 243 bin 40 tona düştü. Süt üretimi düşünce sütün fiyatı yükseldi. 2009 yılı ocak ayında 60-65 kuruş olan çiğ sütün fiyatı ocak-mart 2010'da yapılan ihalede 85 kuruşa çıktı. Ancak, Türkiye'de hayvancılık konusunda çok sayıda birliğin olması üreticilerin gücünü zayıflattığı için sanayici önümüzdeki 3 aylık süre için 72,5 kuruştan sözleşme imzaladı.”
SÜT ÜRETİCİLERİ TEK ÇATI ALTINDA OLMALI
Süt üreticilerinin tek çatı altında örgütlenmesi gerektiğini kaydeden Ergin, çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:
“AKP hükümeti, 4 kuruş olan süt teşvik primi acilen 10 kuruşa çıkarılmalı, yem ve diğer hayvancılık destekleri artırılarak, hem üretici hem de sanayiciyi koruyan bu sistemi en az 5 yıl süreyle uygulayacağını ilan etmeli ve piyasaya güvence vermelidir. Sağlıklı kuşaklar yetiştirmek bakımından bir an önce tüm Türkiye çapında Okul Sütü Projesi başlatılmalı ve kesintisiz sürdürülmelidir. Süt tüketimini özendirici eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Türkiye, Avrupa'nın 6'da bir oranında süt tüketiyor. Süt devlet eliyle dağıtılmalıdır.”
Kerim Özkan da uygulanan yanlış politikalar sonucunda süt ürünlerinin tüketiciyle buluşturulamadığını söyledi. Ergün Aydoğan ise çiğ süt bedelinin belirlendiği süt ihale sisteminin çöktüğünü belirterek, yeniden düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.
Orhan Diren de “süt içen insanların alım gücünün yetersiz olduğunu” ifade ederek, Avrupa'da yerel yönetimlerin hamile kadınların evlerine her sabah 1 litre süt bıraktığını, öğrencilere de okullarda süt dağıtıldığını anlattı.
Gürol Ergin, bir soru üzerine, Türkiye'de hamilelere süt dağıtılmasının siyasi istismar konusu edilebileceğini, ancak ilköğretim çağındaki 16 milyon
çocuğa süt dağıtılabileceğini söyledi. Diren ise okullarda dağıtılacak sütün etkilerinin 2 yıl sonra sağlık alanında görüleceğini ifade ederek, Sağlık Bakanlığının tedavi giderlerinde azalma olacağını belirtti.