Güncelleme Tarihi:
Mardin Havalimanı’ndan yaklaşık bir buçuk saatlik yolumuz var. Sararmış dağlara doğru tırmanırken seyrek seyrek konumlanmış köylerde sanki yaşam ağır çekime alınmış gibi duruyor. Bizler gibi vahşi koşuşturmacanın içinden çıkanlara daha da yavaş akan bir döngü. Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi, tam bu sakinliğin ortasında yükseliyor. 135 mühendisin çalıştığı tesiste bölgedeki köylerden çok sayıda genç çalışıyor. Genel Müdür Emre Kayışoğlu’nun bölgedeki gençlere işi öğretmek için farklı bir yöntemi olmuş: “Türk mühendislerle bu süreci geçirmeyi tercih etmedik. Pakistan, Filipinler, Bostwana, Zimbabve’den mühendisler getirdik. Çünkü onlar üç yıl burada kalmak üzere anlaşma yaptı. Bir an önce işi yerel çalışanlara öğretip, devretmeye odaklandılar. Bir baktık ki Zimbabveli Kürtçe öğrenmiş. Daha sonra çoğu gerçekten de işi devredip ülkesine döndü. Türk mühendisler kalıcı olduklarından bu devir o kadar hızlı olmayacaktı.”
Kayışoğlu’nun yöntemiyle Mazıdağı’nda halen kalan bir İspanyol üç de Pakistanlı mühendis var. 1974’te pilot üretime başlanılan 1987’de ana tesisin kurulduğu bu alan, bin 500 dönümlük arazi üzerinde yükseliyor. 1992’de fosfat madeni tamamen kapatıldıktan sonra 2011’e kadar çalışmamış bir tesis burası. Aslında bir İzmirli olan metalurji ve malzeme mühendisi Genel Müdür Emre Kayışoğlu, 2011’den bu yana bölgeye 1.2 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını söylüyor. “Bin 500 kişi ile bölgenin en büyük işverenlerinden biri haline geldik” diyor.
ARTIK MADENLER EKONOMİYE KAZANDIRILSIN
Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi’nde asıl plan, bölgedeki fosfat madenini kullanarak Türkiye’nin tek entegre gübre tesisine dönüşmekmiş. Ancak mühendisler bunun ötesine geçmişler. Eti Bakır’ın Küre Dağları’ndaki bakır madeninde üretim sırasında ortaya çıkan pirit konsantresinden Mazıdağı’nın fosfat madeni kullanılarak kobalt ortaya çıkarılıyor. Bu haliyle bakıldığında dünyada tek tesis olduklarını belirten Emre Kayışoğlu, “Burada yıllık 2 bin 500 ton kobalt madeni karşılığı ürün elde ediyoruz. Dünyadaki kobalt üretiminin yüzde 2’sine denk gelen bir üretim söz konusu. Ayrıca bakır, çinko, demir, nikel, lityum, manganez gibi madenleri de elde ediyoruz. Büyük bir laboratuvarımız var. Sürekli olarak yeni madenler için çalışıyoruz. Burada artık ve atık yok” diye anlatıyor çalışmalarını.
MARDİN İNGİLTERE HATTI
Tam yedi yıldır Mazıdağı’ndaki bu laboratuvarda görev yapan Kayışoğlu’nun hedefinde batarya geri dönüşümü için kapsamlı çalışmalar yürüten tesisi, yeşil dönüşümün ana hammaddelerini ortaya çıkaran bir üs haline getirmek var. Ekip, üretim sırasında ortaya çıkan elementleri geri kazanarak dünya madencilik literatürüne adını yazdırmaya odaklanmış durumda.
Kayışoğlu, bu süreçte yaptıklarını şöyle anlatıyor: “Dünyada çok az sayıda tesisin üretebildiği bu elementlerin birçoğu, bugün Mardin’de üretilerek dünyanın farklı coğrafyalarına sunuluyor. Ama asıl gelişme, devreye alınan yeni Ar-Ge merkezinde üretilmeye hazırlanan diğer stratejik metallerle birlikte yaşanacak. Biz de 2020’de, İngiltere’nin Widnes kentindeki ICoNiChem’i grup bünyesine katarak önemli bir adım attık. ICoNiChem’in kobalt üretimini iki kat artırdık. Kobaltı; nikel, sodyum ve magnezyumdan ayrıştırma kapasitesini 900 tondan 1.800 tona çıkaran ICoNiChem, Mardin Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi’nden gelen ürünleri de İngiltere’de işlemeye başladı. Aralarında Amerika, İngiltere, İspanya, Kore ve Çin gibi ülkelerin bulunduğu 10’dan fazla ülkeye ihraç ediyoruz”
BATARYA TOZUNDAKİ METALLERİ DÖNÜŞTÜRECEK
Döngüsel ekonominin simge merkezlerinden birine dönüştüklerini belirten Emre Kayışoğlu ve ekibinin şimdiki hedefi batarya tozundaki metalleri geri dönüştürmek. “Atıl vaziyetteki otomobil, telefon ve bilgisayar bataryalarının içinden, kobalt, nikel, lityum ve manganezi çıkarıp ekonomiye geri kazandıracağız. Kobalt ve nikelde bu işlemi başarıyla uygulayabiliyoruz. Lityum ve manganez için de çalışmalara devam ediyoruz. Bu dört elementi batarya tozundan ayrıştırabilen bir tesis şu anda dünyada yok. Bir ilki başarmak istiyoruz. Bu konuda İngiltere ve Mardin tesisimiz birlikte çalışıyor” diyor. Bu hedef için yurtdışında ortak arayışı da başlamış. İngiltere Eti Bakır yönetiminin yine önceliği. Kayışoğlu, planı şöyle anlatıyor: “Sürdürülebilir batarya hammaddeleri konusundaki çalışmalarımızla 14 firmayla Avrupa Birliği’nin Horizon Projeleri’ne başvurduk. Sonuçlar eylül ayında açıklanacak. Kabul görürse bu konudaki ana partnerlerden biri olacağız. Bunun için uzun dönemli bir iş ortağı arıyoruz. Başarılı olduğumuz takdirde aynısını Türkiye’de de yapabiliriz.”
ÇOCUKLAR VE GENÇLER ATIK PİLLERİ TOPLUYOR
Tesisin bölge ekonomisinin yanı sıra istihdam ve sosyal kalkınması açısından da önemine vurgu yapan Kayışoğlu, “Odağımızda yerel istihdam ve sürdürülebilirlik var. Çevre Müfettişleri adını verdiğimiz bir eğitim projesine başladık. Proje kapsamında 45 okuldan bin 500 öğrenciye ulaştık. Çevre hassasiyeti, enerji verimliliği, geri dönüşüm ve atık yönetimi gibi başlıkların yer aldığı eğitim kapsamında, aynı zamanda ‘Atık Pil Toplama’ kampanyası da başlattık” diyor.
‘DEMİRDEN ÜRETİM İÇİN HAZIRLIKLARIMIZI TAMAMLADIK’
Bakır üretiminde ortaya çıkan piritten elde edilen bir diğer element demir. Bugün bu yöntemle elde edilen demirin ağırlıklı olarak Vietnam ve Meksika’ya ihraç edildiğini aktaran Kayışoğlu, “Tesis içinde, bu demir konsantresinin inşaat demiri üretimi ve özel çelik üretimi için de kullanılabilecek DRI yatırımı var. Ergitme, döküm ve haddehane teknolojilerine yatırım yaparak yıllık 200 bin ton inşaat demiri üreteceğiz” diyor.