MASAK: Meçhul milyardere kara para soruşturması yok

Para büyük ama
Başvuruyla ilgili herhangi bir inceleme yapıp yapmayacaklarına ilişkin MASAK Başkanı, “Getirilen paranın rakamsal boyutu tabii ki önemli ama biz olayın esasına bakıyoruz. Bu noktada getirilen parayı hemen alıp bir kenara atıp, tedbir koydurup ya da sıkı bir markaja alıp, ona göre değerlendirme yapmıyoruz”
diye konuştu.
Zaten denetim var
“Bizim kendi içimizde birtakım denetim mekanizmaları zaten var” diyen Kaplan, bu mekanizmaların çoğu zaman vatandaşın haberi bile olmadan işlediğini kaydetti. Kaplan, şunları dile getirdi: “Eğer suç geliriyle ya da terörün finansmanıyla doğrudan alakalı şüpheli kuvvetli delil tespitleri yoksa ilgili kişiye hiç yansımadan olay sadece şekli bir gizli incelemeyle sonuçlanır. Ya da buna hiç gerek olmaz. Bu noktada çok tedirgin olacak bir boyut görmüyorum.”
Bankalarla geldi
Maliye Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili de, 6.3 milyar liranın yüklü bir miktar olduğu için Merkez Bankası ve diğer banka sistemi kullanılarak getirildiğine işaret ederek, “Banka mekanizması içerisinde zaten bu soruşturmalar yapılıyor” dedi.
Belli bir mükellef
Aynı yetkili, bir kişinin hiçbir gelir kaynağı yokken bir anda 35 milyar liralık bir işlemde bulunmasının şüphe uyandıracağını, ancak gerçekten belli bir şirketi ve mükellefiyeti olan bir işadamının böyle bir para getirmesinin sıkıntı arz etmeyeceğini söyledi.

Türkiye’nin potansiyeli çok büyük

MALİYE Bakanlığı’ndan bir yetkili, 47 milyar liralık beyanı nasıl buldukları sorusuna, şöyle yanıt verdi:“Türkiye’nin çok potansiyeli var. İtalya’da 80 milyar Euro’luk beyan yapıldı ama onlar biraz daha kapsamı geniş tuttular ve bu nedenle de sıkıntı yaşadılar. Türkiye’de aslında konjonktür iyiydi. İkinci dönemde Bakan Şimşek’in de gayretiyle, iyi tanıtım yapıldı ve meyveleri de ortaya çıktı. Bizim potansiyelimiz aslında daha fazla. Bu rakamı aşabilirdik ama Türkiye güven unsurunu yeni oluşturuyor. Geçmişten kaynaklanan birtakım sıkıntılarla sermayesini yurtdışında değerlendiren işadamlarımız var. Belli kolaylıklar sağlanırsa, bu örnekte olduğu gibi Türkiye’ye sermaye akışı sağlanıyor. Önemli olan sadece yurtdışından sermaye çekmek değil, gelen sermayenin uzun vadeli yatırımlara dönüşmesi.”

Elitaş: 4-C  maliyeti 100 milyon lira

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, 4-C kararı nedeniyle Danıştay’ı ağır bir dille eleştirdi. Danıştay’ın, hükümetin yaptığı işlemlere karşı bir direnişi, eylemi desteklemek, teşvik etmek amacıyla bu kararı verdiğini öne süren Elitaş, bu kararın ekonomiye maliyetinin 100 milyon lira olduğunu savundu. Elitaş, dün Meclis Genel Kurulu’nda, şunları söyledi:
Açıkta değiller
“Şu anda 4-C kapsamındaki işçiler, 8 aya kadar asgari ücretin 2 katı kadar ücret almayı hak edecek. 8 aya kadar da bu eylemlerini sürdürme imkanı bulacaklar. İnsanlar açta, açıkta kalmıyorlar. Asgari ücretin 577 lira olduğu bir dönemde, 900 lira ortalama ücret alındığı düşünülürse, hükümet, bu insanları geçmiş dönemdeki gibi mağdur etmemiştir.”