Güncelleme Tarihi:
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Mart ayında bütçe açığının 5.5 milyar lira olduğunu, Ocak-Mart'ta ise 6,4 milyar TL olarak gerçekleştiğini açıkladı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 yılı 1. çeyreği itibarıyla bütçe gelirlerinin, geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 12,6 artışla 77,4 milyar liraya çıktığını, bütçe giderlerinin ise bütçe giderlerinin yüzde 15,1 artarak 83,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Şimşek, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2012 yılı Ocak-Mart dönemindeki bütçe gerçekleşmelerini açıkladı.
İlk üç ay itibarıyla bütçe gelirlerinin, geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 12,6 artışla 77,4 milyar liraya çıktığını belirten Şimşek, aynı dönemde bütçe giderlerinin ise yüzde 15,1 artarak 83,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. Bütçe açığının Mart ayında 5,5 milyar lira, Ocak-Mart döneminde 6,5 milyar lira olduğunu belirten Şimşek, ilk çeyrekte faiz dışı dengenin de 10,9 milyar lira fazla verdiğini kaydetti.
Maliye Bakanı, birinci çeyrekte vergi gelirlerinin yüzde 12,2 artışla 64,5 milyar lira olduğunu söyledi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yılın ikinci çeyreğinde mevsimsel etkilerden kaynaklı olarak petrol fiyatlarının daha fazla yükselmeyeceğini, belki bir miktar gevşeyeceğini belirterek, “Yılın üçüncü çeyreğinden itibaren tekrar artış eğilimi söz konusu olabilir, eğer küresel ekonomideki bu iyimserlik devam ederse” dedi.
Bakan Şimşek, bakanlık toplantı salonunda, 2012 yılının ilk çeyreğine ilişkin bütçe gerçekleşmelerini açıkladığı basın toplantısında, Avrupa Merkez Bankası'nın Avrupa'daki bankalara aralık ayında verdiği para ile birlikte yaklaşık 1 trilyon avroluk kaynak sağlandığını ifade ederek, bu kaynağın yangını en azından kontrol altına almaya yettiğini, bunun ötesinde de Avrupa'daki siyasilere zaman kazandırdığını, bu açıdan “şu anda nisbi bir iyimserlik var” demenin doğru olacağını söyledi.
Son günlerde özellikle İspanya'ya ilişkin borç sorunu yaşayan ülkelere ilişkin kaygıların arttığına dikkati çeken Şimşek, kaygıların geçen senenin ikinci yarısındaki kadar yüksek dozda olmadığını bildirdi.
İkinci olarak Amerika'dan gelen verilerin olumlu olduğunu, özellikle istihdama, konut piyasasına, kredi genişlemesine ilişkin verilerin bu iyimserliği beslediğini belirten Şimşek, “Birkaç tane risk var küresel ekonomi açıdan, bu risklerin başında petrol fiyatlarındaki hızlı artış geliyor. Petrol fiyatlarında hızlı artış sadece Türkiye'yi etkilemiyor. Petrol üreticileri dışındaki hemen hemen bütün ülkeleri olumsuz etkiliyor. Geçenlerde şöyle bir baktık, petrol fiyatlarında 1 dolarlık artış, Amerika'da hane halkının harcanabilir gelirini 10 milyar dolar yanlış hatırlamıyorsam azaltıyor. Çok ciddi etkilere sahip” dedi.
Yılın ikinci çeyreğinde mevsimsel etkilerden kaynaklı olarak petrol fiyatlarının daha fazla yükselmeyeceğini, belki bir miktar gevşeyeceğini ifade eden Şimşek, “Yılın üçüncü çeyreğinden itibaren tekrar artış eğilimi söz konusu olabilir, eğer küresel ekonomideki bu iyimserlik devam ederse” diye konuştu.
Son bir iki haftadır özellikle İspanya'ya ve Avro Bölgesinin bazı üyelerine yönelik kaygıların arttığını bildiren Şimşek, “Çünkü ekonomide daralma devam ediyor ve hedeflere ulaşıp ulaşılamayacağı konusunda ciddi kaygılar söz konusu. Bu çerçevede baktığınız zaman tabii ki tekrar bu ülkelerin borç dinamiklerine ilişkin beklentilerin kötüleşmesi dünya ekonomisi için risk oluşturabilir” dedi.
Piyasalarda Çin'de sert iniş riski kaygısının olduğunu anlatan Şimşek, son açıklanan büyüme rakamlarının Çin'de beklenenin biraz altında olduğunu, bir önceki çeyreğe göre de düşüş arz ettiğini, bu yönde de Çin'de bir sert düşüş riskini düşük olarak gördüklerini, genel çerçevede bakılınca bunların temel riskler olduğunu söyledi.
“Türkiye ekonomisi, kriz öncesi seviyesinin üstüne çıktı”
Türkiye ekonomisine bakılınca büyüme performansın, küresel kriz sonrası dönemde çok güçlü bir şekilde 2010-2011 yılında devam ettiğini, 2010 yılındaki yüzde 9,2'lik artıştan sonra geçen sene Türkiye ekonomisinin, reel yüzde 8,5 büyüdüğünü kaydetti.
Şimşek, şöyle devam etti:
“Bu şu anlama geliyor, Türkiye ekonomisi, kriz öncesi seviyesinin epey üstüne çıktı. Kriz öncesi seviye sabit fiyatlarla 100 ise şu anda Türkiye ekonomisi, 2011 sonu itibariyle 110'un üzerine 111,1'e kadar çıkmış durumda. Bu da aslında Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu, küresel kriz sonrasında çok güçlü bir çıkış yaptığını göstermektedir. Fakat bence büyümeyle ilgili en önemli analizin şu olması gerekir, diye düşünüyorum, 2011 yılının ilk yarısına baktığınız zaman iç talebin yüzde 15,1 büyüdüğünü görüyorsunuz yani büyüme tamamen iç talep kaynaklı.
Net ihracatın etkisi ise puan olarak -5,2. Yani geçen senenin ilk yarısında net ihracat büyümeyi, 5,2 puan aşağı çekti. İç talep yüzde 15'in üzerinde büyüdüğü için Türkiye ekonomisi, geçen sene ilk yarısında yaklaşık 10 civarında büyüdü. Bu çok sağlıksız bir yapıydı. Bundan dolayıda ciddi tedbirler aldık. Bu tedbirler sayesinde, yılın ikinci yarısında Türkiye ekonomisinin, büyümenin kompozisyonu çok daha sağlıklı hale geldi. Nasıl? İç talep, yılın ikinci yarısında yüzde 4,8'e geriledi, yüzde 15,1'den. İhracatın etkisi ise yılın ikinci yarısında pozitife döndü ve yüzde 1,9'luk bir katı söz konusu. Bu çerçevede baktığınız zaman Türkiye ekonomisi şu anda çok daha sağlıklı, çok daha sürdürülebilir, çok daha dengeli bir şekilde büyüyor.”
Akaryakıtta vergi düzenlemesi yok
Bakan Şimşek, şu anda akaryakıt ürünleri için, herhangi bir vergi düzenlemesi üzerinde çalışmadıklarını bildirdi. Şimşek, 2012 yılının ilk çeyreğine ilişkin bütçe gerçekleşmelerini açıkladığı basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Şimşek, “petrol ürünleri için vergi düzenlemesi yapmayı düşünüyor musunuz” şeklindeki soru üzerine, Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi indiriminin iki hafta önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandığını söyledi.
Yeni Teşvik Sistemiyle, yatırımı, üretimi, ihracatı desteklemek için en büyük vergi indirimine gittiklerinin altını çizen Şimşek, şöyle devam etti:
“Biz tercihimizi açık ve net şekilde yaptık. Tercihimizi, üreticiden, yatırımcıdan ve ihracatçıdan yana kullandık. Çünkü Türkiye'nin geleceği burada. Türkiye üretecek, Türkiye yatırım yapacak, istihdam sağlayacak ve refah seviyesini bu şekilde yükseltecek. En büyük vergi indirimi yapıldı bu sene ve yakın dönem için. Dolayısıyla, akaryakıt ürünleri üzerine herhangi bir vergi düzenlemesi konusunda şu an itibariyle çalışmıyoruz.”
“Akaryakıt ürünlerinde, vergi yükü artmadı”
Bakan Şimşek, akaryakıt ürünleri üzerinde 2009'un sonundan bu yana özel tüketim vergisinde 1 kuruşluk artış olmadığını belirterek, KDV oranında da zerre kadar bir yükseliş olmadığını söyledi.
Benzin üzerindeki vergi yükünün 2002 yılının sonunda yüzde 70 iken, Nisan ayı başı itibariyle yüzde 55 olduğunu, mazot için ise yüzde 60 iken, şu anda yüzde 47 civarında olduğunu kaydetti.
Ak Parti hükümetleri döneminde, akaryakıt ürünleri üzerindeki vergi yükünün artmadığını, ciddi şekilde azaldığını belirten Şimşek, 'Vergi yükü yüksek mi, düşük mü? Ben her zaman kabul ettim, vergi yükü yüksektir. Fakat, biz vergi indirimlerini yaptık. Nerede yaptık? İstihdam için yaptık, vatandaşımıza iş, aş için yaptık. Bu bizim önceliğimizdir. Dolayısıyla bu çerçevede, bu konunun değerlendirilmesinde ben büyük fayda görüyorum” diye konuştu.
2002 yılında Türkiye'nin ithal ettiği ortalama petrol fiyatının 24-25 dolar civarındayken, bugün petrol fiyatının uluslararası piyasalarda 120 doları aşmış durumda olduğuna işaret eden Şimşek, petrol fiyatları 5 kat, benzinin litresinin de 3 kat arttığını söyledi.
Teşvik Sistemi
Bakan Şimşek, Teşvik Sistemi'nin uygulama tarihine ilişkin soru üzerine de EKK üyeleri olarak, geçen senenin ikinci yarısından itibaren
başlayabileceğine dair birtakım sinyaller verdiklerini, fakat daha sonraki değerlendirmeler sonucunda bunun, bu sene başı itibariyle geçerli olmasına karar verildiği hatırlattı.
“Şu an itibariyle yeni bir değerlendirme söz konusu değil” diyen Şimşek, 2009'dan sonra yapılan yatırımların nispeten güçlü bir teşvik sistemi ile desteklendiğini, bu teşvik sisteminin biraz daha güçlü bir takım destekleri içerdiğini söyledi.
4 4 4
Bakan Şimşek, 4 4 4'ün maliyetine ilişkin soruya karşılık olarak, bunun hedefe bağlı olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
“Yani biz mevcut okullaşma oranlarını örnek olarak, derslik ihtiyaçlarını, öğretmen ihtiyaçlarını tüm bunların değerlendirmesini tabii ki yapıyoruz. OECD ortalamalarına varmak için, ihtiyaç nedir ona bakıyoruz. Türkiye'nin eğitimine, alt yapısına ve ar-gesine yapılan harcamaları gerekirse borçlanarak bile yaparız. Bu konuda, Maliye olarak ilave imkanları biz her zaman bu alanlara tahsis ederiz.
Benim hakikaten bu dönemde üzerinde hassasiyetle durduğum konu, biz bütçeyi hazırlıyoruz, ilgili kurumlara, kuruluşlara, bakanlıklara ödenek veriyoruz. Özellikle cari yani üretken kapasiteyi artırmayan harcamalara ilişkin istisnai durumlar dışında ilave talepleri karşılamayacağımızı yine tekrar buradan ifade etmek istiyorum.”
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu yıl bütçe hedefini çok rahat bir şekilde tutturabileceklerine inandıklarını belirterek, “Memur maaşlarındaki artışın da makul bir çerçevede olacağını ve dolayısıyla bütçede ilave bir tedbire gerek görmeyeceğiz kanısındayız” dedi.
Şimşek, 2012 yılının ilk çeyreğine ilişkin bütçe gerçekleşmelerini açıkladığı basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Memur maaşlarına yapılacak zam oranlarına ilişkin bir soru üzerine Şimşek, kamu harcamalarında bir artış olması halinde bunun ya borçlanmayla ya da ilave tedbirlerle karşılanacağını belirterek, “Ama bu toplu sözleşme sürecidir. Kıt kaynaklarımız var, o kıt kaynaklar çerçevesinde toplu sözleşme sürecinin yönetilmesi konusunda gereğini yapacağız” dedi.
Şimşek, memur maaşları, emekli maaşları ve asgari ücretlilerin maaşlarını, 2002 yılından bu yana enflasyonun üzerinde artırdıklarını kaydetti.
Şu anda gündemlerinde ilave bir tedbir olmadığını ifade eden Şimşek, “Biz bu yıl bütçe hedeflerimizi çok rahat bir şekilde tutturabileceğimize inanıyoruz. Dolayısıyla şu an itibariyle ilave tedbir öngörmüyoruz ama ekonomi canlı organizma gibidir, zaman zaman değerlendirmeler değişebilir. Biz memur maaşlarındaki artışın da makul bir çerçevede olacağını ve dolayısıyla inşallah bütçede ilave bir tedbire gerek görmeyeceğiz kanısındayız.
Bakan Şimşek, iç tasarrufların artırılmasına ilişkin soruyu yanıtlarken de bugün bu konuyla ilgili Bakanlar Kuruluna bir tasarı sunacaklarını belirtti.
“Net hata noksanda sistematik bir problem var” eleştirileri üzerine de Şimşek, şu anda TÜİK'in bu yönde bir çalışma yaptığını, varsa bir eksiklik giderileceğini söyledi.
“GSM'lerde vergi indirimi gündemde mi?” sorusu üzerine de Şimşek, bugün Bakanlar Kuruluna sunacakları tasarıda makineden makineye iletişimi sağlayan sim kartların üzerindeki vergiyi kaldırmayı öngördüklerini anlattı. Şimşek, “Yani bir başlangıç ücreti var biliyorsunuz, abonelik tesisi için. Biz onu sadece makinelerin birbirleriyle haberleşmesi çerçevesinde bunu kaldırmayı öngörüyoruz” dedi.