Güncelleme Tarihi:
Ankaralı bir firma tarafından geliştirilmiş "Pat-i" adı verilen yazılım sayesinde firmalar, kendi marka ve logolarına yakın ürünler kullanarak piyasada iş yapan veya marka başvurusunda bulunan olup olmadığını belirleyebilecek ve gerekli hukuki yollara başvurabilecek.
Hacettepe Teknokent'te çalışmalarını sürdüren firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Yıldırım, yaptığı açıklamada, yazılımın, asıl hak sahibinin markasına benzer bir marka başvurusu yapıldığında ya da piyasada böyle bir firmanın faaliyet gösterdiğinin tespit edilmesi halinde bunların asıl hak sahibine duyurduğunu dile getirdi. İnsan algısına yakın eşleştirme yapabiliyor
Hukuken, tüketicinin iki markayı karıştırarak yanlış bir alım tercihinde bulunmasının asıl marka sahibinin dava açması açısından yeterli olduğunu ifade eden Yıldırım, Türk Patent Enstitüsüne (TPE) her ay yaklaşık 10 binden fazla marka başvurusunun yapıldığını ve bunların yayımlandığını kaydetti.
Bülten yayımlandıktan sonra asıl hak sahipleri için 3 aylık bir başvuru süresi bulunduğunu anlatan Yıldırım, "Ama 3 aylık süre geciktirilirse mahkeme süreci başlıyor ve bu süreç yıllarca sürebiliyor. Geliştirdiğimiz sistem otomatik olarak markaların birbirlerine benzerliklerini insan algısına yakın oranda belirleyebiliyor. Tüketicinin algılarına paralel bir yazılım" dedi. Yazılımın bir "marka araştırma sistemi olmadığını" belirten Yıldırım, "Bu bir alarm sistemi. Diyor ki 'Senin hakkına tecavüz ediliyor. Git, şikayet et.' Bizim yaptığımız böyle bir şey" diye konuştu.
10 yıl önce böyle bir alanda yazılım geliştirmeyi planladıklarını anlatan Yıldırım, o dönemde bütün büyük şirketlerin böyle bir yazılım geliştirilmesi beklentisi içinde olduğunu söyledi. Günümüzde bazı firmaların marka değerlerinin milyar dolarla ifade edildiğine ve bu anlamda ilgili firmanın maddi varlıklarının toplam değerini geçtiğine işaret eden Yıldırım, bu durumun markanın ne derece önemli olduğunu gösterdiğini belirtti.
Benzerlik kriterleri neler
Taklit edilmiş olduğu varsayılan markanın nasıl tespit edildiğine ilişkin de bilgi veren Yıldırım, ilk etapta markanın metin olarak nasıl ifade edildiğine baktıklarını dile getirdi. Yıldırım, bu aşamada kelime benzerliklerinin ve geçmişte yapılan benzerlik puanlamalarının sisteme öğretilmesinin söz konusu olduğunu söyledi.
Daha sonraki aşamada karşılaştırılan firmaların faaliyet alanlarındaki benzerliklere baktıklarını anlatan Yıldırım, "Birisi çorap birisi çikolata üretiyorsa benzerlik yok. Ama bir marka şapka üretip diğeri eldiven üretiyorsa bu karıştırılabilir" diye konuştu.
Sisteme markanın logosu, ismi, faaliyet alanı, başvuru sahibi gibi veriler girildikten sonra benzerlik gösteren markaların otomatik olarak tespit edildiğini kaydeden Yıldırım, sonuçların bir alarm işlevi görerek sms ve e-posta gibi online yollarla gerçek hak sahibine iletildiğini dile getirdi. Yıldırım, Türkiye'de logoyu sisteme girerek benzerlikleri tespit edebilen bir yazılım bulunmadığına dikkati çekti.
Sistemin, kullanıcıya, her ay 10 bin olan marka başvurusu arasında kendi markasına benzer olanı tek tek incelemesi yerine taramayı birkaç tane benzer marka üzerinde yoğunlaştırabilme olanağı tanıdığını belirten Yıldırım, bunun gerçek marka sahipleri açısından büyük bir kolaylık sağladığını ifade etti.
3 ay içinde piyasada
Yazılımın ticarileşme aşamasında olduğunu kaydeden Yıldırım, maliyeti düşük tutarak marka sahiplerinin haklarını mümkün olduğunca korumayı amaçladıklarını belirtti. Yazılıma yoğun bir talep olduğunu dile getiren Yıldırım, ekim ayında düzenlenecek İnovasyon-2013 Fuarı'nda yazılımı tanıtacaklarını, dolayısıyla 3 ay içinde yazılımın piyasaya sunulacağını sözlerine ekledi.