Mardin’e fabrika kuramadı Hadımköy’den Çin’e uzandı

Güncelleme Tarihi:

Mardin’e fabrika kuramadı Hadımköy’den Çin’e uzandı
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2004 11:30

Dış ticaret uzmanı gençlerin kurduğu Seta Tekstil, Mardin'e Korelilerle yapacağı 18 milyon dolarlık polyester elyaf yatırımı için izin alamayınca, tesisin küçük bir kısmını Hadımköy'de kurdu. Seta şimdi kullanılmış pet ambalajdan ürettiği geri dönüşüm malzemesini Çin'e satıyor.

BÜROKRATİK cumhuriyet olmakla suçlanan Türkiye'de bu suçlamayı haklı çıkaran girişim öykülerine sık sık rastlıyoruz. Üç dış ticaret uzmanı gencin 1995'te kurduğu Seta Tekstil'in ticaret ve yatırım öyküsünde de ‘bürokratik cumhuriyet’ net bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Şu anda 4 trilyon cirosu olan ve yaklaşık 70 personeli bulunan Seta Tekstil ve Geri Dönüşüm Sanayi Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Semih Tugay, SETA'nın hikayesine şöyle başlıyor:

‘‘Biz üç ortağız. 1980'li yılların dışa açılma rüzgarında herbirimiz farklı dış ticaret şirketlerinde çalışmış üç arkadaş (Semih Tugay, Asım Yağcı, Fatih Üçkuzular) 1995'te biraraya geldik ve şirketimizi kurduk. İthalat yapıp Türk tekstiline hammadde temin ediyorduk. Sonra Güney Koreli Samsung Grubu'nun tekstil koluyla temsilcilik anlaşması yaptık. Bu ilişki gelişti ve pet rezin işine girdik. Samsung bize Türkiye'de pet ambalaj için bir geri dönüşüm ve bu geri dönüştürülen maddeden de polyester elyaf işleme tesisi kurmayı teklif etti. 1999'da projeyi başlattık. 18 milyon dolarlık bir yatırım için anlaştık. Yabancı sermayeli bir yatırım olacaktı ama o zaman ki bakanlığın dış ticaret bölümü geri dönüşüme teşvik verdi, elyaf üretimi yapacak yatırıma izin vermedi.’’

Semih Tugay böyle bir engeli hiç beklemediklerini belirtiyor ve şöyle devam ediyor:

‘‘Biz, Korelilerle ve tesisi kuracağımız Mardin'deki ortağımız ile toplanıp ortaklığımızı şampanya ile kutladık. Ama yatırım için bürokrasi geçit vermedi. 18 milyon dolarlık yatırım da Kore Eximbank tarafından kredilendiriliyordu. Mardin'de yatırım yapmamızın tek nedeni teşvik de değildi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın bazı ülkelerine elyaf ihracatı için çok uygun bir konum yakalamıştık.’’

HADIMKÖY'DEN ÇİN'E

Semih Tugay, büyük yatırımı yapamayınca projenin çok küçük bir bölümü olan geri dönüşüm tesisini İstanbul-Hadımköy'e yaptıklarını anlatıyor. Tugay, ‘‘Geri dönüşümle elde edilecek malzemeden elyaf üretecek tesis kurulamayacağı için Mardin'e yatırımın da bir anlamı kalmadı. 1 milyon 600 bin dolarlık bir yatırımla Hadımköy'e bir geri dönüşüm tesisi kurduk’’ diyor ve şöyle devam ediyor:

‘‘Geçen yıl 1 milyon dolarlık ihracat yaptık. Büyük bölümü Çin'e satıldı. Çin de bu malzemeyle elyaf üretip tekrar Türkiye'ye satıyor. Yani bize kurdurmadıkları fabrika yerine Çin'deki fabrika çalışıyor. Bizim küçük tesisimizde 2 vardiyada 40 kişi çalışıyor.’’

Ne kadar kullanılmış pet malzeme getirseler alırız

HADIMKÖY'deki geri dönüşüm tesisinde yıllık 8.600 ton işleme kapasitesi bulunduğunu söyleyen Semih Tugay, ‘‘Ancak şu anda biz bunun yarısını kullanabiliyoruz. Türkiye'de atık malzeme toplamak çok zor. Fabrikamızda işleyecek atık malzeme bulmakta zorlanıyoruz’’ diyor. Atık pet malzemeyi plastik hurdacılarının topladığını ve onların da toptan hurdacılarda götürdüğünü söyleyen Tugay şöyle devam ediyor:

‘‘Biz de onlardan balyalar halinde kilosunu 400 bin liraya yakın bir fiyattan alıyoruz. Ama maalesef Türkiye'de atık malzeme kalitesi iyi değil. Çünkü bizim pet şişeler çöpe girmeden toplanamıyor. Belediye yönetmeliğinde kaynağında ayırma konusu var. Plastikler, kağıtlar, metaller ve organikler ayrı ayrı toplanmalı. Evde de öyle olmalı. Dışardaki çöp kutularında da öyle olmalı. Bu yapılabilse sadece pet ya da plastik değil diğer tüm malzemelerde çok ciddi ekonomik kazanımlar yaratacak. Türkiye'deki pet şişe ambalaj kapasitesi 120 bin ton yıl. Bunun 90 bin tonu kullanılıyor ve bunun da en az 30 bin tonunun geri kazandırılması mümkün. AB ülkelerinde yılda 500 bin ton geri dönüşüm yapılıyor.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!