Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2010 11:26
Kayıt dışılık ve vergi kaçağına karşı daha etkin denetim öngören Maliye Bakanlığında 9 bin 168 denetim kadrosunun 3 bin 628'inin dolu, 5 bin 540'ının ise boş olması dikkat çekiyor.
Meclis'te bulunan Torba Kanun Tasarısı ile vergi denetiminde yeni bir yapılanmaya gidilirken, Maliye, yetişmiş denetim elemanlarını kamuda tutma sorunu yaşıyor.
Hesap uzmanı, müfettiş ve kontrolör olarak işe başlayan denetim elemanları, uzman statüsünü aldıktan bir süre sonra ücretlerin yetersizliğini gerekçe göstererek, devletten ayrılıyor. Bu kişiler, özel sektörde ya eski maaşlarının 5-10 katı ücretle işe başlıyor ya da yeminli mali müşavirlik ve danışmanlık firması kuruyor.
Maliye bünyesindeki personel erozyonu da en fazla Kurullar ile Gelir İdaresi Başkanlığında görülüyor. Teftiş ve Hesap Uzmanları Kurulu, her yıl yeni sınavlarla kadrolarını güçlendiriyor, ancak eleman sayısı, istifalarla bir süre sonra tekrar eski seviyesine düşüyor. Aynı durum, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Başkanlık bünyesindeki Gelirler Kontrolörlerinde de yaşanıyor.
Bir üst düzey Maliye yetkilisi, nitelikli elemanlara yeterli ücreti veremedikleri gibi, Sayıştay'la da aralarında ciddi bir ücret dengesizliği meydana getirildiğini belirterek, AA muhabirine şu değerlendirmede bulundu:
“Denetim birimlerine yeni eleman alıyoruz. Bunlar yetişiyor. Onları yurt dışına gönderiyoruz. 1 yıl kalan 2 yıl, 2 yıl kalan da 4 yıl mecburi hizmetini yapıyor. Ardından da ya özel sektöre geçiyor ya da yeminli mali müşavirlik yaparak, çok ciddi paralar kazanıyor. Diğer yandan geçmişte Sayıştay denetçileri, Maliye denetim elemanlarından çok daha az maaş alırdı. Şimdi onların maaşları bizi katladı. Bu özlük haklarıyla, yetişmiş denetim elemanlarını Maliyede tutmamız çok zor.”
BIRAKIP GİDİYORLAR
Maliyeden kaçış, rakamlara da aynen yansıdı. Halen 306 uzman ve uzman yardımcısının görev yaptığı Hesap Uzmanları Kurulundan 2005 yılı başından bu yana 53 kişi istifa etti. 2005 yılında 10 olan istifa sayısı, 2006 yılında 9, 2007 yılında 13, 2008 yılında 11, 2009 yılında da 5 oldu. 2009'da kriz nedeniyle istifa sayısı azalırken, yılbaşından bu yana da 5 kişi istifa ederek ayrıldı. Nakil ve emeklilik yoluyla Kuruldan ayrılanların sayısı da 54 oldu.
Teftiş Kurulundan da aynı dönemde 7 müfettiş istifa etti. 2005'de 1, 2006'da 2, 2007'de 1, 2008'de 1, 2010'da da 2 müfettişin istifasını verdiği Teftiş Kurulunda bu süreçte idari göreve geçenlerin sayısı da 30'u buldu.
Gelirler Kontrolörleri de bu süreçte istifalar yoluyla 45 fire verdi. 2005'de 5, 2006'da 7, 2007'de 6, 2008'de 14 ve 2009'da 6 olan istifa sayısı, bu yılın 5,5 ayında 7 şeklinde belirlendi. İdari görevlere nakil ve emeklilik yoluyla gelirler kontrolörlüğünü bırakanların sayısı da 75 olarak tespit edildi.
HER 10 KADRONUN SADECE 4'Ü DOLU
Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre, Şubat 2010 itibariyle Maliye Bakanlığında 9 bin 168 denetim kadrosu bulunuyor. Bu kadrolardan sadece 3 bin 628'i fiili olarak kullanılıyor. 5 bin 540 kadro ise boş bekliyor.
Mevcut kadroların 1618'ini Maliye Bakanına bağlı Teftiş ve Hesap Uzmanları Kurulu kadroları oluşturuyor. 467 müfettiş kadrosunun 159'u dolu, 308'i boş, 1151 hesap uzmanı kadrosunun da 306'sı dolu, 845'i boş.
Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı 7 bin 550 denetim kadrosunun ise 3 bin 163'ünde denetim elemanları görev yapıyor. 4 bin 387 kadro ise boş şekilde bekletiliyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde görev yapan 900 gelirler kontrolörü kadrosunun 526'sının, 6 bin 650 vergi denetmen kadrosunun da 3 bin 861'inin boş durumda bulunduğu görülüyor.
VERGİCİ ÇOK, DENETÇİ YOK
Bu arada gelirler kontrolörlerinin Vergi Sorunları Dergisi'nde yer alan OECD verilerine göre, Türkiye, denetim elemanı sayısının vergi ile uğraşan toplam personele oranı itibariyle de en düşük orana sahip ülkeler arasında bulunuyor.
Türkiye'de vergi denetim elemanlarının, toplam vergi personeline oranı yüzde 10,7 civarında seyrediyor. Bu oran, ABD'de yüzde 18,1, İsviçre'de yüzde 33, İsveç'te yüzde 32,5, İspanya'da yüzde 18,2, Norveç'te yüzde 22, Hollanda'da yüzde 36,3, Güney Kore'de yüzde 26,4, Japonya'da yüzde 68,4, İtalya'da yüzde 38,5, İrlanda'da yüzde 31, Danimarka'da yüzde 33,8, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 21,8, Kanada'da yüzde 17,3, Avusturya'da yüzde 49,4, Avustralya'da ise yüzde 33,8 olarak belirleniyor.