Nilgün KARATAŞ
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2007 00:00
Vergi bilincini geliştirmek için farklı yöntemler deneyen Maliye Bakanlığı, dizilere de el attı. Gelir İdaresi Başkan Vekili Osman Arıoğlu, bugüne kadar Yabancı Damat’tan Avrupa Yakası’na kadar pek çok dizide bu tür bölümlere yer verildiğini açıklarken, Vergi Haftası için de sevilen dizi karakteri Gaffur’un oynayacağı bir reklam filmi düşündüklerini açıkladı.
VERGİ bilincini artırmak ve kayıtdışılığın önüne geçebilmek için
sinema, tiyatro ve dizilere el atan Maliye Bakanlığı, senaryolara vergi ile ilgili bölümler ekletiyor. Geçen yıl başlatılan bu yöntemi 19 Şubat’ta başlayacak Vergi Haftası’nda da kullanmayı düşündüklerini açıklayan Gelir İdaresi Vekili Osman Arıoğlu, Avrupa Yakası’nın sevilen karakteri Gaffur’u da bir reklam filminde oynatmayı düşündüklerini açıkladı.
ZİHNİYET DEĞİŞİMİ ŞART: Osman Arıoğlu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Deloitte’nin ortaklaşa düzenlediği "İstikrarlı Büyüme Önündeki Yapısal Engel: Kayıt dışı Ekonomi" konulu seminerde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kayıtdışılığın toplumsal bir mesele olduğunu vurgulayan Arıoğlu, "Olayın temel noktası zihniyette başlıyor. Bu konuda bir zihniyet değişimi yaratmak önemli" dedi. Bunun için vergi konusunun ders kitaplarına konulmasını sağladıklarını hatırlatan Arıoğlu, bu noktada sinema, tiyatro ve tv dizilerini de önemli bir mecra olarak gördüklerini açıkladı.
DİZİ SENARYOLARINA GİRDİ: Bu konuda sorularımızı da yanıtlayan Arıoğlu, geçen yıl Avrupa Yakası’ndan Yabancı Damat’a kadar pek çok dizide vergi ile ilgili sahneler olduğunu belirtti. Bugüne kadar yapımcılarla iki kez toplantı yaptıklarını ve bunun sonucunda senaryolara vergi ile ilgili bölümler eklendiğini açıklayan Arıoğlu, "Sinan Çetin’den Osman Sınav’a, Osman Yağmurdereli’den Birol Güven’e kadar bütün yapımcılar bu konuda bizim kadar heyecan duyuyor ve bizimle çalışıyor" dedi. Bugünlerde yapımcılarla üçüncü kez biraraya geleceklerini söyleyen Arıoğlu, 19 Şubat’ta başlayacak olan Vergi Haftası’na yönelik bir dizi çalışma planladıklarını açıkladı.
VERGİ HAFTASI HAZIRLIĞI: Bu yıl 19-23 Şubat tarihleri arasında kutlanacak vergi haftası için yapımcılardan yine dizilerde vergi ile ilgili bölümlere yer vermelerini isteyeceklerini dile getiren Arıoğlu, vatandaşları afiş ve reklamlarla bilinçlendirmeye çalışacaklarını da açıkladı. Herkesin vergi ödediğini ancak asıl eksikliğin hesap sorma noktasında olduğunu vatandaşa anlatmak istediklerini dile getiren Arıoğlu, "Resimiyle, müziğiyle, şiiriyle bu olayın bir toplumsal olay olduğunu, vergiyi aslında her vatandaşın ödemekte olduğunu, ama esas eksikliğin, ödenilen verginin hesabını sorma noktasında olduğunu görmemiz ve anlatabilmemiz gerekir" diye konuştu.
ŞESU’DAN SONRA GAFFUR: Arıoğlu, bunun için Avrupa Yakası’nda Peker Açıkalın’ın canlandırdığı Gaffur karakteri ile bir reklam filmi çekilmesini planladıklarını söyledi. Bu düşünceyi henüz projelendirmediklerini belirten Arıoğlu, "Vatandaşın bu konuda dikkatini çekebilmek için Gaffur’u düşünüyoruz. Gaffur karakterine göre bir yazılacak bir senaryo ile vergi konusu daha geniş kitlelere anlatılabilir" dedi. Daha önce de benzer bir çalışmada Avrupa Yakası’nın karakterlerinden Şesu (Bülent Polat) ile çalıştıklarını hatırlatan Arıoğlu, vergi bilincini artırmaya yönelik bu tip çalışmaları sürdüreceklerini kaydetti.
Fişinizi almaya devam edin ama saklamanıza gerek yokVERGİ iadesi uygulamasının sona ermesiyle vatandaşlarda "Artık fiş almasak da olur" düşüncesinin oluşması üzerine harekete geçen Gelir İdaresi kültürel yöntemlerle bilinci artırmaya çalışırken, Osman Arıoğlu "Fişinizi, faturanızı alın ama saklamanıza gerek yok" açıklaması yaptı. Arıoğlu, "Kimse burada bir kafa karışıklığı yaratarak toplumun kafasını bulandırmaya kalkmasın. Bunu da vergi uzmanı ya da vergi uygulayıcısı adıyla hele hiç yapmasın" dedi. Arıoğlu, 2008 yılı Ocak ayı itibariyle asgari geçim indirimi uygulamasına geçileceğini hatırlatırken, sadece biriktirme zorunluluğunun ortadan kalktığını, 2008 yılında 2007 yılına ilişkin fiş ve faturaları zarfa koyup, yazıp, işverene verme uygulamasının kalkmış olacağını kaydetti.
Sabancı: Yüksek vergiler üretim maliyetini etkiliyorTÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, raporun tanıtımına ilişkin konuşmasında "Küreselleşme trendine bağlı olarak dünyada artan vergi rekabeti karşısında vergi sistemimiz, beklentileri karşılamaktan hálá uzak" derken, vergilerin yüksekliğine dikkat çekti. Bunun sürdürülebilir ekonomik büyüme önünde ciddi bir engel oluşturduğunu söyleyen Sabancı, "İstihdam üzerinden alınan vergilerin yanı sıra akaryakıt başta olmak üzere enerji üzerinden alınan vergiler, otomotiv ve haberleşme sektörünü konu alan özel tüketim vergileri üretim maliyetlerini olumsuz etkiliyor" dedi. Kayıtdışı konusunda uzlaşılan bir rakam olmamakla birlikte, ciddi bir boyuta ulaştığı konusunda ortak bir sonuç olduğunu hatırlatan Sabancı, şu rakamlara dikkat çekti: "TÜİK verilerine göre çalışmakta olan nüfusun neredeyse yarısı hiçbir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı bulunmuyor. Kayıtdışı çalışan 10 milyon 655 bin kişinin, hiçbir sosyal güvenlik hakkından yararlanamıyor. Kayıtdışı İstihdamla Mücadele projesinde elde edilen bulgulara göre, çalışanların, kayıt altına alınamamasının kamuya maliyeti yıllık brüt 17 milyar YTL civarında."
Vergi kanunlarında gri alan olmamalı VERGİ Konseyi Başkanı Mustafa Uysal, kayıtdışılık konusunda yapılan çalışmaların bir takvime bağlanması ve bunun bir performans kriteriyle izlenmesi gerektiğini belirterek, "Yoksa yine havanda su döveriz" dedi. Vergi oranlarının düşürülmesi ve vergi uygulamalarında açıklık, netlik olması gerektiğini de vurgulayan Uysal, şunları söyledi: "Türkiye’nin en önemli kayrağı girişimcilik oysa girişimcilikten korkar hale geldik. Kimse girişimci olmak istemiyor. Bunun önünü kesersek problem olur. Bu bakımdan vergi kanunlarının, vergi uygulamalarının gri alanlarının olmaması gerekiyor. Uygulamalarda siyah ve beyaz net olmalı. Girişimci neyle karşılaşacağını bilmeli, siyah olursa kaçınmalı. Ama ne kadar gri, ne kadar puslu ortam olursa hiç bilinmeyen risklerle karşı karşıya kalınabilir, bunlar da insanı ürkütüyor."
İşsiz sayısı 3 kat artsa fonda toplanan para yeterİSTANBUL Ekonomi Danışmanlık’tan Sinan Ülgen ve Ulaş Öztürk tarafından hazırlanan raporda çözüm önerilerine yer verilirken, kayıtiçi faaliyetlerin özendirilmesi gerektiği de vurgulandı. Bunun için istihdam üzerindeki yüklerin azaltılması, asgari ücret kadar gelirin vergiden muaf tutulması, kismi ya da geçici istihdam gibi esnek istihdam şekillerine imkan tanınması, kıdem tazminatının azaltılması gibi önlemler sıralanırken, işsizlik sigortası fonuna işveren tarafından yapılan katkının azaltılması gerektiği de savunuldu. Bu konuda şöyle denildi: "Fonda bugüne kadar biriken yaklaşık 21 milyar YTL, ülkemizdeki resmi işsiz sayısı bugünün 3 misline çıkması halinde yetecektir. Fondan bugüne kadar yapılan ödemeler 800 milyon YTL ile sınırlı kaldı. Yapılacak bir düzenleme ile, aktif işgücü programlarının finansman sorunu da büyük ölçüde çözülebilir."