Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE'DE YAPILMAYAN HERŞEYİN SORUMLUSU BENİM
Uçakla geldiği Trabzon’dan karayolu ile Artvin’in Arhavi İlçesi’ne geçen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ilçe girişinde Artvin Valisi Kemal Cirit ve Arhavi Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu tarafından karşılandı. Daha sonra Arhavi belediyesini ziyaret eden Bakan Şimşek'e bir soru yönelten Ak Parti Arhavi Kadın Kolları Başkanı Dilek Uzun, Çaykur’da mevsimlik işçilerin çalışma sürelerinin uzatılıp uzatılmayacağı yönünde çalışma olup olmadığını sordu.
Bakanın bu konuda bilgisi olmadığını söylemesi üzerine devreye giren Ak Parti Arhavi İlçe Başkanı Ufuk Yıldız da, “Bize bakanlarımızın teklif ettiği ancak Maliye Bakanımızın reddettiği söyleniyor" dedi. Bakan Şimşek bu çıkış üzerine, “Türkiye’de yapılmayan her şeyin sorumlusu benim. Ülkenin kaynakları sınırlı, ihtiyaçları büyük. Mali dengeleri koruyacağız ki sağlıklı vergi kaynakları ile çok fazla borçlanmadan, faizler çok fazla artmadan ve ayağımızı yorganımıza göre uzatarak bu işi götürelim. Geçmişte bunlar becerilemediö ifadelerini kullandı.
HAVADA KALAN VATANDAŞA, YERE DÜŞEN DE DEVLETE
Türkiye’nin geçmiş haline ilişkin bir fıkra anlatacağını ifade ederek konuşmasını sürdüren Bakan Şimşek şunları söyledi: "Yıl 2002. ABD’de devlet - vatandaş konulu uluslararası bir konferans yapılıyor. Devletler ne kadar sosyal, devlet ne kadar vatandaşı gözetiyorlar, ne kadar da devletin kendi iç dinamiklerini gözetiyorlar, bakılıyor. Türkiye’den de Temel gitmiş konferansa. Önce ABD’liler vatandaşına ne kadar öncelik tanıdıklarını anlatıyor. ABD’liler, 'Vergi gelirlerimizi büyük ve dümdüz bir alana toplarız. Orada uzun bir çizgi çizeriz. Bir makine ile bu paraları havaya atarız, çizginin sağına düşen vatandaşa, soluna düşen devlete. Biz çok adiliz" demiş. Sıra Avrupalılara geliyor. Onlarda, 'Biz çok daha sosyal devlet niteliğine sahibiz. Paraları büyük bir ovaya toplarız. Paranın olduğu yerin etrafını büyük bir daire çizeriz. Parayı o merkezden havaya atarız, dairenin içerisindeki vatandaşa, dışına düşen ise devlete. Biz devlete daha az kaynak aktarırız' diye konuşmuş. Temel de, 'Bizimkilerde sizin gibi paraları büyük bir meydana getiriyorlar, havaya atıyorlar. Havada kalan vatandaşa, yere düşende devlete' diye derdini dile getirmiş."
HESABIMIZI KİTABIMIZI İYİ YAPIYORUZ
Herkesi gülümseten fıkra sonrası konuşmasını sürdüren Bakan Şimşek, “2000’li yılların başında devletin topladığı bütün vergiler devletin iç ve dış boş faizine yetmiyormuş. Düşünün, böyle bir yapıda siz hizmet üretemezsiniz. Sağlıkta devrim yapamazsınız. Yolları, demiryollarını yapamazsınız. Türkiye o dönemde memuruna borçlu, işçisine borçlu, IMF’ye borçlu. Basit bir kamu binasının bitirilmesi bile 8-10 yıl alıyor. Şimdi Türkiye çok mesafe kat etti. Biz hesabımızı, kitabımızı iyi yapıyoruz. Bütün ihtiyaçları hemen karşılayamıyoruz. Örneğin bazı talepler kaynak oluşana kadar bekletiliyor ama sonuçta bu ülke için daha doğru. Bugün Türkiye’de bir faiz tartışması var. Enflasyon yüzde 9.5, faiz yüzde 9.5’un altında. Türkiye geçmişe göre hiç karşılaştırılmayacak kadar iyi bir noktada. 2002 yılında reel faiz yüzde 25-30 idi. Bugün yüzde 1’lerden bahsediyoruz. Hatta eksiden bahsediyoruz. Çünkü evinizi düzene koyuyorsunuz. Yapılmayan bütün işlerde eğer kaynak söz konusu ise, genelde gelip Maliye'den isteniyorsa biz de, ‘Bir saniye bekleyin, bu yılın bütçesi yapıldı’ diyoruz. Bize gelmediyse de kendi aralarında konuşarak, ‘Maliye muhtemelen buna karşı çıkar’ diyorlarsa yine Maliye engelledi oluyor. Birilerinin de kötü adam rolünü oynaması lazım. Birilerinin de bu işlerde hakikaten dengeyi gözetmesi gerekiyor. Amacımız israfı minimize etmek. Amacımız kaynakları verimli alanlara kullanmak, bu güzel ülkemizi hep birlikte daha iyi noktalara götürecek bir çaba içerisinde olmak. Milletten topladığımız paranın bir kısmını millete yatırım olarak vermemiz lazım. Sadece maaş dağıtırsak, istihdam bürosuna dönüşürsek olmaz. Halkımız bizden hizmet bekliyor. O dengelerin hepsini iyi gözetilmesi lazım" diye konuştu.