Güncelleme Tarihi:
Karavelioğlu, AA muhabirine, Bakanlar Kurulu kararıyla imalat sanayide kullanılan yeni makine ve teçhizatın KDV’den istisna tutulmasına ve makine ve teçhizata iki kat hızlı amortisman uygulamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sürdürülebilir büyümenin yolunun sınai üretime ağırlık vermekten geçtiğini anlatan Karavelioğlu, “Yeni makine ve teçhizat alımlarına KDV istisnası getiren bu düzenleme de ekonomik büyümenin sürdürülebilir olması yönünde, dünyadaki ekonomik süreçlerle de uyumlu bir şekilde atılmış, olumlu bir adımdır. Teşvik belgeli yatırımlar için zaten mevcut olan bu uygulamanın genişletilmiş olması, istihdama da katkı sağlayacaktır.” diye konuştu.
Yurt içinde ve dünyada, durağanlık döneminde konsolidasyon yaşayan sektörlerin yeniden canlanması ve üretim artışının istenen seviyeye gelmesi için, son dönemde makine yatırımlarına tekrar ağırlık verildiğini ifade eden Karavelioğlu, askıya alınan proje ve yatırımların yeniden başlatılmasının petrol fiyatlarındaki değerlenmenin de etkisiyle makineye olan talebi artırdığını söyledi.
“KDV ORANLARININ DÜŞÜRÜLDÜĞÜ HALLERDE MAKİNEYE TALEP ARTIYOR"
MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Karavelioğlu, maliyetler açısından bakıldığında, KDV’nin aslında firmalar için bir gider kalemi olmadığını, tahsil edilen vergi ile ödenen verginin bir mahsuplaşma ile dengelendiğini söyledi.
Ancak KDV’nin özellikle KOBİ’ler bakımından finanse edilmesinde zorluk olan önemli bir meblağlara ulaşabildiğini anlatan Karavelioğlu, şöyle konuştu:
“KDV oranlarının düşürüldüğü ya da muafiyet sağlandığı hallerde makineye talep artıyor. Uluslararası anlaşmalar nedeniyle yerli makineyle sınırlı olmasa da Ekonomi ve Maliye Bakanlıklarımız düzenleme kapsamına giren makine tipi seçiminde imalatında ve ihracatında güçlü olduğumuz makinelere öncelik vermiştir. Üç kademeli bir kriterler dizini uygulanarak objektif davranılmıştır. Sektör taleplerini de dikkate alarak hayata geçirilen bu düzenlemeyle bakanlıklar, duyurulan listede yer alan makinelerin alımını önemli ölçüde kolaylaştırmıştır. Sadece makineyi kendi imalatında kullanacak olan sanayi siciline kayıtlı firmalar için. Benzer şekilde, bu düzenleme düşük faturalı satış gibi kayıt dışı eğilimleri de azaltacaktır.
Diğer yandan bir noktaya dikkati çekmekte yarar var. Tamamlayıcı adımların atılmadığı durumda makine imalatçılarının finansman sorunu yaşayacağı mutlaktır. Tüm girdilerine katma değer vergisi öderken, gelirlerinden KDV tahsilatı sağlayamamaları makine imalatçısı firmalar için bir ciddi risk oluşturur. Bu sıkıntıya düşmemek için KDV farkının, beyan edildiği şekliyle üç aylık süreçlerde makine imalatçılarımıza ödenmesi elzemdir.”
“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE MAKİNE SİPARİŞLERİ ARTACAK”
Elektronik ve yazılım sektöründeki gelişmeler ışığında makine sektöründe de teknolojik ömrün hızla kısaldığını aktaran Kutlu Karavelioğlu, “Bir üst teknolojiyle geliştirilen her yeni ürün daha verimli ve kaliteli üretim yapma fırsatını beraberinde getiriyor. Daha hızlı amortisman demek, makinenin bedelinin daha hızlı gider yazılması ve kurumlar vergisi matrahından çabuk geri alınması anlamına geliyor. Yani hızla eskiyen makinenizi hızla yenileyebiliyorsunuz.” diye konuştu.
Uygulamanın endüstriyel üretime ve ihracata yansımasının zaman alacağını ifade eden Karavelioğlu, değerlendirmesini şöyle tamamladı:
“Genel maksatlı makineler, genellikle yardımcı makinedirler ve stoktan veya hızlı teslim edilebilirler. İmalatın önemli kısmını sağlayan özel maksatlı makineler ise sipariş üzerine hazırlandıkları için üç aydan bir seneye kadar teslimat surelerine ihtiyaç duyarlar. Önümüzdeki dönemde makine siparişleri artacak ama bunun sınai üretime yansıması için yeni makinelerin işletmeye alınacağı zamanı sabırla beklemek gerekecektir.”