Güncelleme Tarihi:
MAİB, yurt içi sabit sermaye yatırımları ve ihracata ilişkin sektörün yıl sonu verileri ile üretim ve ihracat stratejisini İstanbul'da düzenlenen basın toplantısıyla duyurdu. Başkan Karavelioğlu, toplantıda sektörün marka değerinin yükselmesi, teknoloji geliştirme kapasitesinin artması, finansmana erişiminin kolaylaşması ve nitelikli iş gücü istihdamının büyümesi için gerekli gördüklerini açıkladı.
"OCAK AYINDA İHRACATIMIZ YÜZDE 7 ARTTI"
Dış ticaret açığını 2019'da 5 milyar dolar seviyesine düşürmeyi başaran makine sektöründe, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 75,8 ile rekor seviyeye ulaştığına dikkati çeken Karavelioğlu, sektörün geçen yılı 17,9 milyar dolarlık ihracatla kapattığını hatırlattı.
Karavelioğlu, uzun süre sonra yeniden makinelerin birim fiyatlarını artırmayı başardıklarını ve 2020'ye hem fiyat hem miktar artışıyla başladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Ocak ayında 1,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Elde ettiğimiz yüzde 7'lik büyümede ihracat artışında makinelerimizin 2018 değerlerine geri dönüyor olmasının katkısı var. Sektörün değer artışı, fiyat düşürmek zorunda kaldığı 2019'dan sonra miktar artışını yeniden geride bıraktı ve makinelerin kilogram başına ortalama birim fiyatı 5,7 dolara yükseldi. 2020'de ihracatımızın
yüzde 8-10 civarında artacağını düşünüyoruz. "
Sektörün 2030 hedefinin ise Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 15'inin gerçekleştirmek olduğuna işaret eden Karavelioğlu, fiyat ve miktarda kaydedilen artışın 2030 hedeflerine yönelik güveni pekiştirdiğini de söyledi.
"İHRACATIN VE İHRACATÇININ FİNANSMANI ÖLÇEK BÜYÜTÜCÜ ETKİ OLUŞTURUR"
Bakanlıkların 11. Kalkınma Planı ekseninde strateji planları hazırladığını ve teknoloji hamlesinde odak sektörün "makine" olduğuna dikkati çeken Karavelioğlu, "Bu program makine sektörü üzerinden denendi biz de çok büyük memnuniyetle bu odakta yer aldık." değerlendirmesinde bulundu.
Kutlu Karavelioğlu, ihracatın ve ihracatçının finansmanının çok önemli olduğunu, bu konunun çözülmesinin ölçek büyütücü bir etkisi olacağına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Yüzde 26 ile dünyada ihracata en çok destek veren kredi kuruluşları arasında yer alan Eximbank'ın imkanlarından sektörümüzün gereklerine uygun biçimde yararlanmalıyız. Tüketim mallarına uygun kısa vadeli finansman modelleri yerine rakip ülkelerde olduğu gibi, hedef pazarlarda alıcı kredileri de dahil orta-uzun vadeli programlar geliştirmeliyiz. Kredilerin teminatlandırılması konusunda da sektörel bir açılıma ihtiyaç var."
"KAYIT DIŞIYLA MÜCADELE ÖNCELİKLERİMİZ ARASINDA"
Sektörün yatırım ölçeklerinin büyütülmesi ve verimliliği artırma hedeflerine ulaşmak için kayıt dışıyla mücadele ile piyasa denetim ve gözetimini öncelikleri arasına koyduğunu belirten Karavelioğlu, sektörün en öncelikli meselesinin yatırım ve faaliyet ortamının hızla iyileştirilmesi olduğunu belirtti.
Karavelioğlu, makine sektörünün yüzde 24,9 olan kayıt dışı ortalamasının rakip ülkelerdeki seviyeye inmesini sağlamak zorunda olduklarına dikkati çekerek, "Burada hem devlete hem de sektörel derneklerimize görev düşüyor. Kayıt dışıyla mücadelede pilot sektör olmaya hazırız." dedi.
"İTHALATI ÖZENDİRİCİ UYGULAMALARDAN VAZGEÇMELİYİZ"
Türkiye'de en fazla arge merkezine sahip sektörün makine imalat sanayii olduğunu ve haksız rekabetten korunması gerektiğini aktaran Karavelioğlu, "Niş alanlarda derinleşmek kabiliyetimiz var. Ülkemizdeki endüstriyel tesislerden referans kazanabilmemiz için yerlileşme çabaları artmalıdır. Korumacı tedbirlerin küreselleştiği bir dönemde kamu yatırımlarını lehimize çevirmeli, teşvik mevzuatı içinde ithalatı özendiren uygulamalardan kaçınmalıyız." ifadelerini kullandı.
Karavelioğlu, korumacı politikaların dünyada bir yerelleşme furyası oluşturduğuna da dikkati çekerek, bu durumun makine imalatçılarını aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ana pazarlarda yatırım yapmaya zorladığını dile getirdi.
"MAKİNE VE TEKNOLOJİ ÜRETEN ÜLKELER SAYGI VE İTİBAR GÖRÜR"
Makine ticaretinde alıcı ve imalatçı arasında bir doku uyuşması olması gerektiğine dikkat çeken Karavelioğlu, makine üreten ülkelerin temsilcilerinin her daim daha fazla saygı ve itibar gördüğünü söyledi.
Başkan Karavelioğlu bu sebeple Türkiye'nin üretim teknolojileri geliştiren ve ihraç eden ülke vizyonunda ısrarcı olması gerektiğini vurguladı. ABD, Çin, Almanya ve Güney Kore'nin sektörün önde gelen teslimatçıları olduğuna işaret eden Karavelioğlu, "En çok ihracat yapan ülkelerin ürünlerinin bu ihracattaki kompozisyonuna bakıldığında ilk 3 üründen 2'sinin makine ve elektronik olduğunu görüyoruz. Bu da onların bu mertebeye nasıl geldiklerini de gösteren bir açılım." dedi.
Karavelioğlu, Türkiye'nin dünya ticaretinde rekabetçi olduğu 285 ürünün 29'unun makine ve 21'inin elektrikli makineler ve elektronikten olduğunu belirterek, "Makinelerde de fevkalade rekabetçi olduğumuz ortaya çıkıyor. Yani bir odak sektör olmaya hazır olduğumuzu bunu hak ettiğimizi gösteren temel bir yaklaşım." diye konuştu.
"ÇEVRE SORUNLARINA ENDÜSTRİYEL STRATEJİLERDE YER VERİLMELİ"
Verimlilik kavramının makinelerin performansında önemli bir kriter haline geldiğini ve daha az enerji harcayarak daha çok iş yapmanın temel bir ölçüt olduğunu aktaran Karavelioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çevre sorunlarına ve iklim değişikliğine endüstriyel stratejilerde yer vermeyen ülkelerin dış ticaretten alacağı pay sınırlanacak. Ana pazarımız Avrupa Birliği (AB) planlı bir geçiş süreci sonunda, kötü gidişe kayıtsız kalan ülkelerin mallarını ithal etmeyecek. On yılı aşkın bir süreçte ürünlerinin büyük kısmını AB direktiflerine uygun hale getirmiş bir sektörün temsilcileri olarak biz bu yaklaşımı insanlığın temel değerlerine uygun buluyoruz."
"KORONAVİRÜS SEKTÖRÜ ETKİLEYECEK"
Başkan Karavelioğlu koronavirüs salgınının uluslararası talebe etkisine ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"Makine ihracatında, özellikle makine yatırım malları olanlarda, bunları almak için gidip bunun çalışanını ve fabrikasını görmelisiniz. Bir makinenin imalatı 6 sene sürebilir. Bir kere bu seyahatlar etkilenecek ve siparişin askıya alınacağını görüyoruz. Sektörde en büyük ihracatçılar aynı zamanda en büyük ithalatçılar. Dolayısıyla sektör durumdan etkilenecek."