Güncelleme Tarihi:
Koronavirüsün Türkiye’de görülmesinin ardından vatandaşlar marketlerdeki rafları boşaltmış ve ufak çaplı bir makarna krizi oluşmuştu. Makarna fiyatları tarihinin en yüksek seviyesini görmüş, 500 gramlık paketler bazı e-ticaret sitelerinde 3-4 kat daha yüksek fiyatla satışa çıkarılmıştı. O dönem Hürriyet’ten Eray Görgülü’ye açıklamalarda bulunan Makarna Üreticileri Sanayicileri Derneği Başkanı Nihat Uysallı’nın, “İç piyasa tüketimi yıllık 650 bin ton. Üretim kapasitesi ise 2.9 milyon ton. Kimse panik yapmasın. Her ev makarnaya boğulur” sözleri ise ülke gündemine oturdu.
Pandemi sürecinde makarnaya artan ilgi devam ediyor. Özellikle ihracata çalışan fabrikalarda mesailer yoğun. Biz de her hafta başka bir mesleği deneyimleyip sizlere aktardığımız İşin Peşinde köşesi için Mersin’de üretim yapan Pastavilla’nin fabrikasına girdik. Burada mesai daha fabrikanın dışında başlıyor. Şanlıurfa gibi çevre illerden gelen tonlarca buğday yüklü TIR kapıda ön kontrol için bekliyor. Ben de makarna üretim sürecinin ilk aşaması için kontrol çubuğunu alıp ilk gelen TIR’ı kontrol ediyorum. Bu çubuk TIR’ın kasasındaki buğdayın aynı kalitede olup olmadığını kontrol etmemizi sağlıyor.
Onaydan geçen buğdaylar makineler yardımıyla üretim sürecine aktarılıyor. Fabrikada çoğu işlemi bu makineler hallediyor. Ancak kritik bir birim var. O da çoğu üreticinin artık daha fazla değer vermeye başladığı, ürünlere katma değer katan Ar-Ge birimi. Burada gelen ürünler çok daha detaylı inceleniyor. Ben de buradaki gıda mühendislerinin gösterdiği gibi gelen ürünleri kontrol ediyorum. Büyüteç benzeri bir cihazla baktığımda irmiğin içinde bir iki farklı parça görüyorum. İşte o parçalar ne kadar az ise ürünün kalitesi de o kadar çok demek.
Pandeminin başında herkes evde makarna ustası olmuştu. Tüm tariflerde un, su ve yumurta vardı. Fabrikada doğru bildiğim bir yanlışı öğreniyorum. Makarnada yumurta kullanılmıyormuş. Durum buğdayından elde edilen irmik ve su ile yapılıyormuş sadece.
Türkiye makarnada önemli bir ihracatçı ülke. Son dönemde dışarıdan gelen talep artmış. Burada da ülkeler ince eleyip sık dokuyor. Fırından çıkan makarnalar çok düzgün paketlenmeli. Özellikle Japonya gibi ülkeler bir pakette sorun olursa ciddi problemler çıkartıyormuş. O yüzden paketleme esnasında ben de çok dikkatle ürünleri inceliyorum. Gözden kaçan bir hatalı paket tüm satışın iptal olmasına neden olabilir. Bu arada farbikada fırın aşamasında yoğun sıcak nedeniyle çalışmak çok zor. Bu zorluk yaz aylarında katlanıyor.
Makarna fabrikalarında çalışan işçiler asgari ücretin biraz üzerinde maaş alıyor. Bu işçilerin büyük bölümünü vardiyalı çalışan paketleme personeli oluşturuyor. Gıda mühendislerinin ortalama ücretleri ise 5 bin lira seviyesinde.
8.6 KİLOGRAMA ÇIKTI
Son dönemde Türkiye’de makarna tüketiminin kişi başı yüzde 15 yükseldiğini söyleyen Pastavilla Genel Müdürü Dilara Arslan Ünlü, “Ortalama tüketim 8.6 kilograma ulaştı. Ancak daha önemlisi Türkiye’nin makarnadaki ihracat gücü. Makarnanın hammaddesi olan ‘durum buğdayı’ın ana vatanı Anadolu. Diğer bir ifadeyle en kaliteli makarnalık buğday bizim topraklarımızda yetişiyor. Türkiye’nin durum buğdayı üretim kapasitesi ise iç tüketimin 3 katından fazla” dedi.
Kuraklık ve diğer etkenlerin de Anadolu’da çiftçinin maliyetini arttırdığını söyleyen Ünlü, “Yüzde 20’lik bir artıştan bahsediyoruz. Üreticiler maliyetlerdeki artışı tüketiciye çok fazla yansıtmamaya çalışıyor. Şu an 500 gram makarnanın ortalama fiyatı 4 lira” diye konuştu.
KURAKLIK ETKİLİYOR
Makarnada en büyük müşterilerin Afrika, Japonya ve Venezuela gibi pazarlar olduğunu belirten Ünlü, “İhracatta sürekli bir artan talep var. İklim krizi ve kuraklık hammadde temininde ciddi problemler yaratıyor. Bazı bölgelerde ciddi verimlilik sorunları var.Stokçular ise bu durumda fiyat yükseltiyor” diye konuştu.