Mahmut Ceylan'a, ‘çalış borçlarını öde’ tahliyesi
Güncelleme Tarihi:
Ali DAĞLAR / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2002 01:38
İstanbul 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Bank Kapital davasında bankanın eski patronu Mahmut Ceylan ve iki sanık için ilginç bir tahliye kararı verdi.
Mahkeme, sanıkları ‘serbest kalmaları halinde, borçlarını ödeyerek devlete daha yararlı olacakları’ gerekçesiyle tahliye etti.
Bank Kapital davası tahliyelerle başladı. Mevduat Sigorta Fonu'na devredilen bankanın eski genel müdürleri Ali Tayfun Kabalak ve Mehmet Eşref Taştop ile birlikte tutuklu yargılanan eski patron Mahmut Ceylan cürüm amaçlı teşekkül oluşturarak grup şirketlerine usulsüz kredi açma ve zimmet iddialarını reddederek 'Konjonktürel bir davanın son tutuklu sanıklarıyız' dedi. Mahkeme delillerin büyük bölümünün toplandığı ve sanıkların 'serbest kalmaları halinde borçlarını ödeyerek devlete fayda sağlayacakları' gibi, yargıda ilk kez vurgulanan bir gerekçeyle 3 sanığın tahliyesine karar verdi. Böylece davada tutuklu sanık kalmadı.
Mahkeme Başkanı Şefik Mutlu tahliye kararı verilen bazı banka davalarıyla ilgili 'Dava bağlandı' söylentilerine ‘‘Bizim adımıza söz veren şerefsizler varsa onlarla hiçbir ilgimiz olmadığı, hukuk vicdanımız doğrultusunda tahliye kararı aldığımızı bildiririz’’ diyerek şifahen ve yine yargıda ilk kez rastlanan şekilde sert tepki gösterdi. İstanbul 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dünkü duruşmada tutuklu sanıklar Bank Kapital eski yönetim kurulu başkanı Mahmut Ceylan, eski genel müdürler Ali Tayfun Kamalak ve Mehmet Eşref Taştop ile tutuksuz yöneticiler Levent Uğurlu, Turan Ceylan, Sibel Sanus, Süreyya Dursun, Cihan Vatansever, Emine Tel, Mehmet Aykut Vural, Hasan Özdemir avukatlarıyla birlikte hazır bulundular. Davanın bir numaralı sanığı, Bank Kapital'iin yönetim kurulu eski başkanı Mahmut Ceylan cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve 4389 sayılı yasaya aykırı olarak zimmet suçunu işlediği iddialarını reddederek şunları söyledi:
‘‘Konjonktürel bir dava ile karşı karşıyayız. Bankacılık sektörü eskimiş politikalar ve zihniyetler yüzünden ünlü bir bankacının dediği gibi bankacılık hapishanesine döndü. Bugün 23 bankaya el konulmasını yöneticilerinin ahlaki durumu ve hortum suçlamalarına bağlayamazsınız. Burada deneme yanılma yöntemi ve siyasi hesaplaşmalar işin içine girmiş durumda. Sektör tahrip edildikten sonra yeni çıkarılan doğru bir yasayla yanlıştan dönülmeye çalışılıyor. DGM soruşturmalarının gizliliği nedeniyle iddialara karşı delillerimizi sunamadık. Onurumuza dokunan çete kurmak ve zimmet sözleridir. Bugün yurtiçi ve dışında 3,5 katrilyon liralık taahhütleri bulunan ve proje inşaatları devam eden, 8 bin çalışana sahip, yılda 5 bin 400 konut üretme kapasiteli, yıllık cirosu 210 trilyon liraya ulaşan, 5 adet 5 yıldızlı oteliyle turizme hizmet veren, yurtiçi ve dışında, otoyollar, barajlar, havaalanları inşaa eden, itibarı yüksek, ülkenin önde gelen holdinglerinden biriyiz.’’
ANLAŞMIŞTIK
18 milyon dolarlık borçlarının faiziyle 98 milyon dolara ulaştığını öne süren Ceylan, ‘‘BDDK ile oturup anlaştık. 18 milyon dolarlık ana borcumuzu 191 milyon dolar olarak ödemeyi kabul ettik. Tüm malvarlıklarımızı borcumuza karşılık teklif ettik. Fon yönetiminden onay da geldi. Tam anlaşmayı imzalamaya 8 saat kala gözaltına alındım’’ dedi.
Bank Kapital davası tahliyelerle başladı. Mevduat Sigorta Fonu'na devredilen bankanın eski genel müdürleri Ali Tayfun Kabalak ve Mehmet Eşref Taştop ile birlikte tutuklu yargılanan eski patron Mahmut Ceylan cürüm amaçlı teşekkül oluşturarak grup şirketlerine usulsüz kredi açma ve zimmet iddialarını reddederek 'Konjonktürel bir davanın son tutuklu sanıklarıyız' dedi. Mahkeme delillerin büyük bölümünün toplandığı ve sanıkların 'serbest kalmaları halinde borçlarını ödeyerek devlete fayda sağlayacakları' gibi, yargıda ilk kez vurgulanan bir gerekçeyle 3 sanığın tahliyesine karar verdi. Böylece davada tutuklu sanık kalmadı.
Mahkeme Başkanı Şefik Mutlu tahliye kararı verilen bazı banka davalarıyla ilgili 'Dava bağlandı' söylentilerine ‘‘Bizim adımıza söz veren şerefsizler varsa onlarla hiçbir ilgimiz olmadığı, hukuk vicdanımız doğrultusunda tahliye kararı aldığımızı bildiririz’’ diyerek şifahen ve yine yargıda ilk kez rastlanan şekilde sert tepki gösterdi. İstanbul 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dünkü duruşmada tutuklu sanıklar Bank Kapital eski yönetim kurulu başkanı Mahmut Ceylan, eski genel müdürler Ali Tayfun Kamalak ve Mehmet Eşref Taştop ile tutuksuz yöneticiler Levent Uğurlu, Turan Ceylan, Sibel Sanus, Süreyya Dursun, Cihan Vatansever, Emine Tel, Mehmet Aykut Vural, Hasan Özdemir avukatlarıyla birlikte hazır bulundular. Davanın bir numaralı sanığı, Bank Kapital'iin yönetim kurulu eski başkanı Mahmut Ceylan cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve 4389 sayılı yasaya aykırı olarak zimmet suçunu işlediği iddialarını reddederek şunları söyledi:
‘‘Konjonktürel bir dava ile karşı karşıyayız. Bankacılık sektörü eskimiş politikalar ve zihniyetler yüzünden ünlü bir bankacının dediği gibi bankacılık hapishanesine döndü. Bugün 23 bankaya el konulmasını yöneticilerinin ahlaki durumu ve hortum suçlamalarına bağlayamazsınız. Burada deneme yanılma yöntemi ve siyasi hesaplaşmalar işin içine girmiş durumda. Sektör tahrip edildikten sonra yeni çıkarılan doğru bir yasayla yanlıştan dönülmeye çalışılıyor. DGM soruşturmalarının gizliliği nedeniyle iddialara karşı delillerimizi sunamadık. Onurumuza dokunan çete kurmak ve zimmet sözleridir. Bugün yurtiçi ve dışında 3,5 katrilyon liralık taahhütleri bulunan ve proje inşaatları devam eden, 8 bin çalışana sahip, yılda 5 bin 400 konut üretme kapasiteli, yıllık cirosu 210 trilyon liraya ulaşan, 5 adet 5 yıldızlı oteliyle turizme hizmet veren, yurtiçi ve dışında, otoyollar, barajlar, havaalanları inşaa eden, itibarı yüksek, ülkenin önde gelen holdinglerinden biriyiz.’’
ANLAŞMIŞTIK
18 milyon dolarlık borçlarının faiziyle 98 milyon dolara ulaştığını öne süren Ceylan, ‘‘BDDK ile oturup anlaştık. 18 milyon dolarlık ana borcumuzu 191 milyon dolar olarak ödemeyi kabul ettik. Tüm malvarlıklarımızı borcumuza karşılık teklif ettik. Fon yönetiminden onay da geldi. Tam anlaşmayı imzalamaya 8 saat kala gözaltına alındım’’ dedi.