Mahallemizi terk etmeyiz!

Güncelleme Tarihi:

Mahallemizi terk etmeyiz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2017 23:38

10 yılı aşkın süredir kentsel dönüşümün konuşulduğu Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde vatandaşın ilk talebi ‘yerinde dönüşüm’. Mahalleyi dönüşümden sonra terk etmeyeceklerini söyleyen vatandaş “Bu mahalle bizim, bizi görsün ona göre plan proje yapsınlar. Mahalle kültürü yok olmadan dönüşüm olmalı. Tapulu-tapusuz her haneye ev verilmeden dönüşüme razı değiliz” diyor.

Haberin Devamı

İSTANBUL Maltepe’deki Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri için ‘İstanbul’un balkonu’ deniliyor. Bölgeyi ziyaret ettiğimizde bu tanımı ne kadar halk ettiğini görüyoruz. Muhteşem deniz ve adalar manzarasına sahip bölgede İstanbul’un birçok bölgesinin aksine mahalle kültürü hâlâ ayakta. Kadınlar bir bahçede toplanmış çayını içiyor, komşular pazar dönüşü yolda sohbet ediyor...

Mahallemizi terk etmeyiz



Bu mahallelerde yaşayan insanların son yıllardaki en önemli sohbet konusu ise kentsel dönüşüm. Yapılaşmanın 1950’li yıllarda başladığı iki mahallede 14 binden fazla ev var. Her iki mahalle de diğer kentsel dönüşüm alanlarından farklı. Henüz bir yıkım da yok anlaşma yapılan bir inşaat firması da. Bölgede yaşayanlar kurdukları derneklerle iyi bir ekip olmuş. Talepleri ise çok açık; “Bizi görmezden gelerek yapılan plana karşıyız. Mahallede tapulu ya da tapusuz her vatandaşın evi olacak ve kimse mağdur edilmeyecek. Eğer bir rant varsa bu rant mahallelinin olacak” diyorlar.

Mahallemizi terk etmeyiz

Gülsuyu ve Gülensu mahalle dernekleri ile bir araya geldik ve onları dinledik. 

‘BİZ BURADAYIZ, BİZİ GÖRÜN’
Dönüşüm sürecini konuşmak üzere bölgeye gittik. Bizi Gülensu Mahalle Muhtarı Ali Rıza Yıldız, Gülensu Gülsuyu Güzelleştirme Derneği Başkanı Ali Şengül ve dernek üyeleri Veli Doğan ile Yasemin Çelik, Gülensu Gülsuyu Yaşam ve Dayanışma Derneği Başkanı Yücel Demir karşıladı. Muhtarlık binasında bir araya geldiğimiz dernek yöneticileri çok uzun yıllardır bu bölgede yaşıyor. Dönüşüm sürecinin bölgede 2000’li yılların başında gündeme geldiğini belirten dernek üyeleri süreci şöyle anlatıyor; “2004 yılında ‘E-5 Kuzeyi Uygulama İmar Planı’ adı altında bir çalışma başlamış. İtiraz süresine son 10 gün kala haberimiz oldu. Hemen itiraz ettik. Vatandaşın görüşü alınmadan, belirsizlikler içeren, bölgeyi adeta boş arsa gibi gören bir plandı. ‘Biz buradayız bizin görün’ dedik. 32 yürütmeyi durdurma davası açtık. Dönüşüme topyekün karşı duruş, örgütlü damar böyle doğdu. Bu mahalle hakkını lütufla değil çatır çatır aldı. Dava süreçleri devam ederken İstanbul Büyükşehir Belediyesi planı geri çekti. İkinci süreç Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ile başladı. Başkan aday olduğu dönem mahalleliye söz verdi ve ‘Kangren olmuş plan sürecini çözeceğim” dedi. Katılımcı bir süreç yaşadık. Dernek olarak mimar, mühendis, şehir plancısı arkadaşlardan da destek aldık. 9 ay belediye ile toplantı yaptık. Ne istediğimizi dinlediler ve ortaya 1/1000’lik plan çıktı. Bu plan teknik olarak Büyükşehir’in hazırladığı 1/5000’lik planla örtüşmedi. Büyükşehir geçtiğimiz günlerde kendi sorumluluğundaki 1/5000’lik planı onayladı. Şimdi bunu inceleme aşamasındayız. İtiraz edeceğimiz noktalar var. Sonra da Maltepe 1/1000’lik plan yapacak. Bu yıl için sürecin başması zor.”

Mahallemizi terk etmeyiz


ÖNCE TAPU SONRA DÖNÜŞÜM
Planlama süreci devam ederken mahalle sakinlerinin olmazsa olmaz talepleri var. Bunların başında da tapu geliyor. Derneklerin verdiği bilgiye göre 2 mahallede tapulu hane oranı yüzde 70. Kalan yüzde 30’un bir kısmında tapu tahsis belgesi var, bir kısmında ise o da yok. Ancak burada 30-40 yıldır yaşayan herkesin ev sahibi olabilmesi en temel istek. Vatandaşın bedelini ödeyerek tapusunu alması gerektiğini belirten dernek temsilcileri şunları söylüyor: “Dönemin yöneticilerinin göz yumması ile dere yatağına, Milli Emlak arsasına evler yapıldı. Bu insanlar bedelini ödesin tapu sahibi olsun. Bu noktada önemli olan rayiç bedeller. Eğer 2016’nın değeri ile istenirse bu bedel 80 bin lirayı bulur ki bu rakamı bu insanlar ödeyemez. Makul bir tarihe göre rayiçler belirlenmeli.” 

Kişilerin siyasi kimliklerine bakılmaksızın mahallelerine sahip çıkmak için birlik olduğunu belirten Muhtar Yıldız, “Mahallelinin dönüşümden sonrada burada yaşamak istiyor. Kimsenin mağdur olmaması bizim en temel ilkemiz. Bu bölgede aynı mülkü 3 kere almış insanlar var. 1984’de imar affı ile para ödeniyor, sonra bir miktar para ile edinilen hak tapu tahsisine çevriliyor, sonra tapuya çevrilmek için bir bedel daha. Dışardaki insanlar işgalci gözü ile bakıyor ama durumun aslı öyle değil” diyor. Dernek üyelerinden Yasemin Çelik de tapusuz vatandaşlardan. Çelik, “Ben evimde mutluyum. Keşke mecbur olmasak da bu dönüşüm hiç olmasa. Bana yeniliğe kapalı diyeceksiniz ama bu süreçten endişeliyim. Şimdi ben gidip kasaptan bakkaldan veresiye alıyorum, doğalgaza gücüm yetmiyor soba yakıyorum. Bunlar dönüşüm sonrası olmayacak. O nedenle kaygım büyük” diyor.  

LÜKS SİTE İSTEMEYİZ
GÜLENSU’da bir araya geldiğimiz kadınlar ise dönüşüm sürecinden oldukça tedirgin olduğunu dile getiriyor. Mahallede birçok evin tapusu olmadığını hatırlatan mahalle sakinleri, “Önce tapumuzu versinler sonra dönüşümü konuşalım. Bir de dönüşümden sonra lüks site istemeyiz. Burada komşular akraba gibi iç içe. Bu bozulmamalı. Öyle havuz, spor salonu var denip de aidat başımıza çıkarmasınlar, ödeyemeyiz” diyor. Mahalle pazarına giderken karşılaştığımız Güllü Boray ise 18 yıldır Gülensu’da. ‘Dönüşüm yapılan ilçelerde lüks siteler olduğunu, bölgede bunu istemediklerini söyleyen Boray, “Tek maaşla geçiniyoruz. Gelirimize göre bir yaşam olmalı. Bize uygun evler yapılmazsa burada yaşayamayız” diyor.

Mahallemizi terk etmeyiz


ENGELLİ MAAŞIMLA NASIL YAŞARIM
69 yaşındaki Zarife Ağbulut kızı Sultan Ağbulut ve oğlu Cavit Ağbulut ile bölgede yaşıyor. ‘Köyümden çıktım bu mahalleye geldim’ diyen Zarife Bulut, “Çocuklarımın kursağından kestim de bu evi yaptım. Şimdi dönüşüm diyerek bizi mağdur etmesinler” diyor. Cavit Ağbulut ise, “Ben 3 ayda bir aldığım 1500 lira engelli maaşı ile geçiniyorum. Yeni evlerde gider çok olursa nasıl yaşarım” diye konuşuyor. 

HAKKIMIZI VERSİNLER
45 yıldır aynı evde yaşayan Seyit Cankurt ile eşi Maviş Cankurt, ise “Kentsel dönüşüm artık kaçınılmaz” diyor. Mahallede yaşayanların mağdur edilmesinden korktuklarını belirten Cankurt çifti, “Evler kaçak, eski. Yenisi yapılsın ama hakkımız da verilsin” diyor.

Mahallemizi terk etmeyiz


YENİ EVLER EN FAZLA 8 KATLI OLACAK
MALTEPE Belediye Başkanı Ali Kılıç, İBB tarafından hazırlanan 1/5000’lik planlarda teknik hatalar olduğunu, bunların düzeltilmesini isteyeceklerini söyledi. Düzeltmelerin hızlı yapılması durumunda ilçe belediyesinin yaptığı planları eylül ayına yetiştireceklerini belirten Başkan Kılıç, yapılacak çalışmalar için de şunları söyledi: “Vatandaşın istediği gibi yerinde dönüşüm yapacağız. Mahalle kültürünün yaşatılabilmesi için; planda komşuların bir araya gelerek ada oluşturması ile emsal: 1.75 ve maksimum 8 kat öngördük. Bu anlamda çok yüksek katlı binalar talep etmedik. 50 yıllık bir mahalle kültürünün olduğu mahallelerimizde sosyal dokuyu ve dengeyi korumayı hedefliyoruz.” 

BENİM DE SÖZ HAKKIM OLSUN
71 yaşındaki Kibar Demirok ile 71 yaşındaki Hasan Demirok çifti 1978 yılından bu yana bölgede yaşıyor. ‘Evimi’ çamurla kaptım diyen Hasan Demirok, “Evler yenilensin ama benim de söz hakkım olsun. Evimi büyük bir firmaya vermem, kendim yaparım. Biz bu mahalleye alıştık. Bırakıp gidip başka yerde yaşayamayız” diyor. 79’dan bu yana Gülensu’da yaşayan Arslan Orakçı ise vatandaşa bilgi verilmemesinden şikayetçi. Orakçı, “Herkes bir şey konuşuyor ama ne doğru ne yanlış bilen yok” diyor. 

ÇOCUKLARIM BU KOŞULDA YAŞASIN İSTEMEM
SAĞLIKSIZ binalardan ve yaşam koşullarından bıktıklarını söyleyen Bülent Karakaya, “2 çocuğum var ve bu sokaklarda büyüsün istemiyorum. Altyapımız kötü, bölgede uyuşturucu satılıyor, güvenlik sorunu var. Dönüşüm olsun, biz para pul dersinde değiliz. 2 evim var, 1 taneye razıyım. Ama vatandaşın üzerinden başkaları rant sağlamasın. Bizi ikna ettikten sonra kapı arkalarında başka hesaplar olmasın” diyor. 

SONUÇ: VATANDAŞ NE İSTİYOR?
KENTSEL dönüşüm bölgelerinde vatandaşlarla bir araya geldik, sorunları ve talepleri dinledik. Her bölgede farklı istekler olsa da kaygılar ortak. Kentsel dönüşümde vatandaş öncelikle ‘katılımcı süreç’ istiyor. Planlama ve proje seçimi sürecinde bilgilendirme talep ediyor. Vatandaşın aklındaki diğer önemli bir soru ise ‘Dönüşümden sonra mahallemde kalır mıyım?’ Daha önce yapılan dönüşüm çalışmalarında olumsuz örnekleri gören vatandaş yerinden edileceğinden korkuyor. Kimisi tapu sahibi olmadığı için endişeliyken kimi de yapılacak yeni projelere uyum sağlayamamaktan korkuyor. İstanbul’da çok az bölgede mahalle kültürü ayakta. Yeni projelerin o insanların yaşam alışkanlıklarına uygun olması büyük önem taşıyor. Birçok bölgede güvensizlik de önemli bir sorun.  Bunun nedeni ise ağır ilerleyen süreç, tutulmayan vaatler olarak açıklanıyor. Bu güvenin kazanılması ve vatandaşın kaygılarının giderilmesi için sorunları gündeme getirdik. Umarız sürece katkı sağlar...



BAKMADAN GEÇME!