Madeni yağda üretim üssü

Güncelleme Tarihi:

Madeni yağda üretim üssü
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2016 23:08

Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Başkanı Tayfun Kolçak, Türk madeni yağ sektörünün yaptığı yatırımlarla ürünlerini başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine ihraç ettiğini dile getirdi.

Haberin Devamı

MADENİ yağ sektörü, Avrupa ve Ortadoğu’nun üretim üssü haline geliyor. Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Başkanı Tayfun Kolçak, Türk madeni yağ sektörünün yaptığı yatırımlarla ürünlerini başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine ihraç ettiğini dile getirerek “Yakın bir zamanda Türkiye’nin madeni yağ sektöründe Avrupa ve Ortadoğu’nun üretim üssü olacağına inanıyorum” dedi.

Madeni Yağ Dünyası dergisine konuşan Kolçak, Türkiye’nin petrolden para kazanacağı en önemli sektörlerden birinin madeni yağ sektörü olduğunu belirterek “Sağladığı katma değer açısından da önemli bir istihdam gücüne sahip. Üretimini dünya standartlarına sahip tesislerde gerçekleştiren Türk madeni yağ sektörü, yaptığı yatırımlarla ürünlerini başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine ihraç ediyor. Sektör sadece kendi bünyesini geliştirmekle kalmayıp ambalajdan nakliyeye kadar bir çok sektörün de gelişip büyümesinde ve yeni istihdam alanlarının oluşmasında rol oynuyor” dedi. 

HAK ETTİĞİ YERE GİDİYOR
Kolçak şöyle devam etti: “Türkiye’yi madeni yağ üretimi konusunda dünyanın önemli fason üretim üssü haline getirebiliriz. Sektörün kurumsallaşması artan yatırımlar, devletimizin Ar-Ge destekleri üniversitelerle ve diğer sivil toplum örgütleriyle yapılan işbirlikleriyle yakın bir zamanda Türkiye’nin madeni yağ sektöründe Avrupa ve Ortadoğu’nun üretim üssü olacağına inanıyorum. Ar-Ge destekleri ile ürünlerin çeşitlendirilmesi yerli üretime olan güvenilirliğin artmasıyla sektör hak ettiği yere doğru ilerliyor.” Sektörün imalat girdilerinin yüzde 90’ının döviz olmasından dolayı ciddi kur farkları oluştuğunu belirten Kolçak, ancak sektörün bu maliyet artışını ürünlere yansıtmadığını, mevcut durumunu korumaya çalıştığını kaydetti. 

İTHAL ÜRÜNE TSE ZORUNLULUĞU
10 numara olarak adlandırılan ürünün üretilmesi ve satışının önlenmesi için gerekli düzenleme yapan Maliye Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na teşekkür eden Kolçak şöyle konuştu: “Tecil-terkin sisteminin kalkması sektörümüz açısından çok olumlu oldu. 10 numaranın bitmesiyle sektörde haksız rekabet ortamı da kalkmış oldu. Ancak yurtdışından gelen paketlenmiş madeni yağlar için bazı düzenlemeler yapılmasını talep ediyoruz. Zira bazı kalitesiz ürünlerin ülkemizde satılması tüketiciyi ciddi zarara sokuyor. Nasıl ki madeni yağ lisanslı firmalar ürettiği madeni yağlar için TSE belgesi alıyorsa, ithal edilen paketlenmiş madeni yağlara da TSE alma zorunluluğu getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca ithal edilen paketlenmiş madeni yağlardan da EPDK katılım payı alınmak suretiyle hali hazırda madeni yağ lisanslı firmalar yaptıkları satışları EPDK katılım payı ödeyerek oluşan yerli üretici aleyhine olan durum düzeltilmiş ve haksız rekabet önlenmiş olur.” 

MOTOR YAĞI NASIL SEÇİLİR?
UZMANLARA göre bir aracın sorunsuz çalışmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri motor yağları. Bu madeni yağlar motorun soğutulması da dahil olmak üzere gürültüsüz ve sağlıklı çalışmasına olanak sağlayan bir koruyucu madde olarak da adlandırılabilir. Bu nedenle motor yağı seçimi büyük önem taşıyor.Motor yağı kalitesi aracın performansını da büyük ölçüde etkilediği bilimsel deneylerle de kanıtlanmış durumda. Bu nedenle aracınıza uygun bir kaliteli yağ kullanılmasını uzmanlar öneriyor.Uzmanlar öncelikle aracınızın kullanım kılavuzunda belirtilenden yağdan farklı bir yağ kullanılması durumunda aracınızda çeşitli arızalar görülebileceğini belirtiyor. Çünkü motorun çalışma şartlarına göre yağlar incelir. Aracınızın türüne uygun bir yağ kullanılmazsa yağ çok incelebilir ya da kalın gelebilir bu da araçta ciddi arızalara sebep olabilir.Uzmanlar yağ seçerken şunlara dikkat etmenizi öneriyor:  Kullanılacak olan yağlar aracın modeline ve türüne bağlı olarak değişiklik gösteriyor.  Kullanılacak olan aracın tipi, yaşı ve kullanılan aracın sürüş ortamı, hangi mevsim koşullarında kullanıldığı vb. faktörler göz önüne alınmalı.  Özellikle kış aylarında yahut soğuk iklim bölgelerinde araç kullananlar, yağın donmaması ve sorun çıkartmaması adına ağır akışkan yağlardan uzak durulmalı.  Bu noktada çeşitli yağ sembollerinden yararlanılmalı, 5W-30, 15W-40, 10W-30 şeklinde isimlendirmeler bulunuyor.  Burada W harfinden önce gelen sayı önemli çünkü yağın sıcak altındaki akışkanlığını temsil ediyor.  Bu nedenle sıcak iklim koşulları için 5W-10W tipi yağlar tercih edilmeli.  Soğuk hava şartlarında çalışan araçların ise 20W-30W tipi yağları kullanması gerekiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!