Maden suyu, şifa kaynağı

Güncelleme Tarihi:

Maden suyu, şifa kaynağı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 1997 00:00

Haberin Devamı

Hergün içilen 3-5 şişe maden suyu, vücudumuzun kalsiyum ve magnezyum ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayabiliyor. Avrupa ve ABD'de doktorlar, bazı hastalıkların tedavisinde, maden suyu kürü uyguluyorlar. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Karagülle, maden sularının Avrupa'da ‘‘medicine water-şifalı su' olarak da adlandırıldıklarını söyledi.

Prof. Dr. Karagülle, ABD'de yapılan bir araştırmanın, maden suyunda bulunan kalsiyumun, bağırsaklarda, kalsiyum deposu olarak bildiğimiz sütten daha kolay emildiğini ortaya çıkardığını söyledi. ‘Mineralli su' olarak adlandırılan maden suları, litrede 500 miligram kalsiyum ve 150 miligram magnezyum barındırmaları halinde, 1 günlük ihtiyacımızın büyük bölümünü karşılayabiliyorlar.

Prof. Dr. Karagülle, bu minerallerin fazla alınması halinde vücutta birikmediğini de belirterek, sağlıklı kişilerde, fazla maden suyu içmenin herhangi bir zarara yol açmadığını söyledi. Maden sularının mide-bağırsak sistemi üzerinde de olumlu etkileri bulunduğunu belirten Prof. Dr. Karagülle, ‘‘Örneğin, bikarbonatlı 1 şişe maden suyu, aldığınız 1 tane asit giderici hapa eşittir. Antiasit ilaçlar yerine içilen maden suyuyla da mide asiti giderilebilir’’ dedi. Prof. Dr, Karagülle, Avrupa'da bazı doktorların mide ve bağırsak sistemi hastalıklarında, kür halinde maden suyu tedavisi uyguladıklarını anlattı.

BÖBREK TAŞINA DA İYİ

Prof. Dr. Karagülle ‘Üriner sistem hastalıklarında da maden suyu kullanılıyor. Böbrek taşlarının oluşmasını engelleyen maden suları, oluşmuş taşların da büyümesini engelliyor. Ayrıca, çeşitli sistemlerle kırılan taşların vücuttan atılmasına da yardımcı oluyor’’ diye konuştu.

Yönetmelik soda üreticisini uyarıyor

PROF. Dr. Zeki Karagülle, maden sularının kaynağında korunması gerektiğini ve üreticilerin bir otokontrol sistemi geliştirmelerinin doğru olacağını söyledi. Çevre bilinciyle bunun gerçekleşebileceğini belirten Prof. Dr. Karagülle, basında çıkan haberler üzerine başlayan, maden sularının temizliğine ilişkin tartışmanın üreticileri uyarmak açısından yararları olduğunu söyledi. Prof. Dr. Karagülle, 18 Ekim 1997'de yayınlanan yönetmelikle, litrede 0.02 miligram nitrit bulunan madensuyu üreticilerinin uyarıldığını litrede 0.05 miligram bulunan şirketlerin ise kapatıldığını söyledi. Nitrat için litrede 25 miligram ve amonyum için 0.5 miligram değerleri öngörülüyor. Nitrit, nitrat ve amonyumun maden sularında bulunmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Karagülle, yönetmelikteki rakamların şirketler için uyarı niteliği taşıdığını söyledi. Prof. Dr. Karagülle, bu maddelerden herhangi birini analiz sonuçlarında gören şirketlerin hemen önlem alması gerektiğini belirterek, ‘‘Bu korkunç bir olay değil. Nitrit, nitrat ve amonyum yetişkinler için büyük bir risk oluşturmuyor. Sadece, 0-8 ay arası bebeklerde mavi hastalığa neden oluyor. Ancak piyasaya sundukları maden suyunda bu 3 maddeden birine rastlayan şirketler, kirlenmenin kaynağını bulup, kirliliği yaratan etkeni ortadan kaldırmalılar’’ diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!