Güncelleme Tarihi:
Porselen ile traverten arasında fiyat farkı kalmayınca Amerika ve Avrupalı müşteriler porselen döşemeye yöneldi. Traverten üreticilerinin ciddi stoklarla başbaşa kaldığını ve çalıştığını belirten Çevik, yeni pazarlar bulunması için ihracatçı birliklerinin sektöre yön vermesi gerektiğini söyledi.
Amerika ve Avrupalı müşterilerin artık ince traverteni yani fayans dediğimiz, 1.2 cm kalınlığındaki travertenleri almadığına dikkat çeken Çevik, “Porselen ile traverten arasında fiyat farkı kalmadı. Bu yüzden insanlar artık porselen döşemeyi tercih ediyor. Porselen çok gelişti, artık doğal taş görünümlü porselenler üretiliyor. Kalitesi yüksek ve hemen hemen aynı fiyatlarda ayrıca döşemesi daha kolay olduğu için tercih ediliyor. Traverten üreticilerimizin hepsi ciddi stoklarla çalışıyorlar. Fabrikalarını bugün kapatsalar ellerinde bir sene satacak kadar stokları var. Denizli'de 1 milyon metrekare traverten var” dedi.
TRAVERTEN İÇİN YENİ PAZARLAR BULMALIYIZ
Son 3 senedir Amerika ve Avrupa'da piyasaların mermere yöneldiğini kaydeden Çevik, “Bunun için traverten satabileceğimiz yeni gelişmekte olan pazarlar bulmamız lazım. Çünkü traverten mermerin bir alt kategorisi. Yani artık Amerika'da traverten devri bitti, mermer devri başladı. Traverten için Venezuela, Peru, Meksika, Arjantin gibi yeni pazarlar bulmamız gerekiyor. İhracatçı Birlikleri'nin sektöre yön vermesi lazım” şeklinde konuştu.
Mermer için de benzer tehlikenin oluşabileceğini, bu alanda faaliyet gösteren firmaların düzensiz çalıştığını ve seleksiyonu çok bozuk mermer ürettiklerini ileri süren Çevik, “Önümüzdeki dönemlerde mermerin de aynı duruma düşmemesi için bir politika oluşturmamız gerekiyor. Bir ocaktan 5 ayrı renk çıkıyor, her firma kendi sistemine ve müşterisine göre seleksiyon yapıyor. Bizim kendi seleksiyonlarımızı belirleyip, müşteriye sadece iyisini değil, malzemenin diğer ürünlerini de satmamız lazım. Seleksiyonu kötü olan bir ürünü başka bir ürüne çevirerek satmalıyız. Yıllık atıl hale gelen mermerin miktarı satılan mermerin miktarıyla eş değer” dedi.
MARMARA MERMERİ MARKAMIZ OLSUN
Mermer ihracatında Burdur’un yıllık 500 milyon dolara yakın satışla ilk sırada yer aldığını vurgulayan Çevik, şunlara işaret etti: “Burdur bölgesinde 3 farklı taş çıkıyor. Bunları markalaştırmak için İhracatçı Birliklerimize görev düşüyor. Örneğin, Marmara Adası'nın mermeri, dünyada Marmara Mermeri olarak biliniyor. Fakat bunu her firma ayrı bir isimle satıyor. Mermeri tek marka olarak satarak hem kaliteyi yükseltmiş oluruz, hem de markalaşırız. Seleksiyonu ve şahit numuneleri İhracatçı Birlikleri belirlemeli. Yurt dışından bir firma sipariş verirken aklında kalite problemi olmamalı. Bölgelere göre her taşın markalaşması ve kalite standartları getirilmesi önemli. Sektör temsilcilerine bunun önemi anlatılmalı, öncü firmalardan rica edilerek katalog düzenlemesi yapılmalı. Herkesin bir isimde anlaşması durumunda mermerimiz markalaşabilir.”
10 AYLIK İHRACAT YÜZDE 27 ARTTI
Genel maden ve doğaltaş sektörünün 10 aylık ihracat verilerini de değerlendiren Mustafa Selçuk Çevik, ciddi artışların olduğunu söyledi. Çevik, 2016’nın Ocak-Ekim döneminde 3 milyar 49 milyon dolar olan maden ihracatının bu yılın aynı döneminde yüzde 27’lik artışla 3 milyar 894 milyon dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti. Doğaltaş sektöründe ise 2017 yılının ilk 10 ayında ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,15 artışla 1 milyar 698 milyar dolara çıktığına dikkat çekti.