Güncelleme Tarihi:
DEDEGÖL Dağları ile Kuzukulağı Yaylası tırmanış bölgesine maden arama ruhsatı verilmiş, bu durum özellikle doğa sporcularının büyük tepkisini çekmişti. Madencilik ve taş ocağı faaliyetleri, sportif faaliyetleri ve sürdürülebilir turizmi bitireceği gibi hayvancılık, tarım gibi yaşamsal döngülere de zarar verecekti.
Dedegöl Dağı’nın Kızıldağ Milli Parkı’na dahil edilmesi talebiyle ilk olarak kaya tırmanış antrenörleri Mustafa Kalaycı ve Öztürk Kayıkcı ile kaya tırmanış eğitmeni Güneş Ergüden birçok resmi girişimde bulundu. Bu faaliyetlerin doğa sporcuları arasında duyulmasıyla birçok dernek ve sivil toplum örgütü de harekete geçti. Kuzukulağı Yaylası’nda, yüzlerce insanın katıldığı doğa sporları festivali düzenlendi.
Türkiye’nin en önemli doğal varlıklarından olan Dedegöl Dağı’nın tamamı 27 Kasım 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 378 numaralı karar ile Kızıldağ Milli Parkı sınırları içerisine dahil edildi. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin yayımlanmasıyla, bir süredir taş ocağı ve maden tehdidi altındaki bölge geri dönülemeyecek tahribattan kurtulmuş oldu.
Bu mağara, üniversite kulüpleri ve Mağara Araştırma Derneği tarafından tescillendi. Kuzukulağı Yaylası ve civarına yıl içinde dört mevsim boyunca binlerce doğa sporcusu kaya tırmanışı, uzun duvar tırmanışı, sportif kaya tırmanışı, dağcılık, tur kayağı, kampçılık, doğa yürüyüşü, bisiklet ve motocross için kullanılıyor. Önemli uzun duvar tırmanış rotalarının bulunduğu bölgenin sahip olduğu kaya tırmanış ve doğa sporları potansiyeli sınırsız. Yerli ve yabancı rota açıcılar tarafından uluslararası standartlarda meydana getirilen, uzunlukları 20 ila 600 metre arasında değişen tırmanış rotaların sayısı her geçen yıl artıyor. Birçok endemik bitki türüne de ev sahipliği yapan bölge, çok sayıda yürüyüş rotasına sahip
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR