Lycralı kumaş üretiminde Türkiye üretim üssü oluyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2004 13:48
Dünya’nın en büyük entegre elyaf üreticisi Invista’nın Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölgesel Direktörü Ayfun Çiçek, Türkiye’nin çok önemli bir tekstil üssü olduğunu söyledi.
DuPont bünyesinde Lycra, Cordura, Tactel gibi buluşları ile global tekstil endüstrisine yön veren INVISTA’nın Bölgesel Direktörü Çiçek, şirketin Türkiye’ye verdiği önemin Türk kumaş üreticilerinin teknolojik yeniliklere ve araştırma geliştirmeye verdikleri önemden kaynaklandığını ifade etti. Dünya çapında, Black Lycra ile kumaş üretmeyi başaran ilk yedi firmanın, Türk tekstil üreticileri Mensa, Özbucak, Kipaş, Yünsa, Bahariye, Akın Tekstil ve Can Tekstil olduğunu belirten Çiçek şöyle konuştu:
‘Bu firmalar tarafından dokunan kumaşlar Paris Premier Vision’da alıcılara sunulan ilk örnekler oldu. Türkiye aynı zamanda bir diğer INVISTA yeniliği olan t-400 elyafının İtalya ile birlikte Avrupa’da üretimini yapabilen 2 ülkeden biri oldu. Bugün Avrupa’da üretim alanında İtalya’dan sonra ikinci sırada yer alan Türkiye’nin yakın gelecekte INVISTA’nın Avrupa’daki en büyük Lycra’lı kumaş üretim üssü olmasını bekliyoruz.’
Ayfun Çiçek, üretimini emek yoğun basit imalattan kaliteli işlere doğru çeviren Türkiye’nin tekstil hammaddesi pazarı olarak öneminin gün geçtikçe arttığına değinerek, ‘Türk tekstil endüstrisinin hızla globalleşen rekabette önemli avantajları var. Hızlı ve esnek hareket kabiliyeti, Avrupa pazarına coğrafi yakınlık, son yıllarda yükseltilen üretim kalitesi ve ihracatçıların kendi koleksiyonlarını üretmeleri bu avantajların ilk akla gelen örnekleri. Türkiye moda üretmeyi hedefleyen bir ülke haline gelirken Türk tekstil endüstrisi yüksek kalite ve teknolojili tekstil hammaddesi kullanımını da arttırıyor, bu da uluslararası rekabette önemli bir başka avantaj. Biz şirket olarak atılımcı Türkiye’ye ayrı bir önem veriyor ve güven duyuyoruz. Bu güvene paralel olarak 2001 yılında Ortadoğu ve Afrika merkez ofisimizi İstanbul’a taşıdık’ diye konuştu. Çiçek, INVISTA’nın geçen yıllarda 150 milyon dolar değerinde bir üretim tesisi kurulması için Türkiye’yi ciddi bir seçenek olarak değerlendirmeye aldığını fakat çok hızlı gelişen tüketim potansiyeli ile Çin’in son anda bu projede ön plana geçtiğini belirtti.
Ayfun Çiçek, 2005 yılında dünya tekstil kotalarının kalkmasının ardından Çin’in önemli bir aktör olarak ortaya çıkacağını, kotaların kaldırılmasının ertelenmesini öneren ‘İstanbul Deklarasyonu’nun geç kalmış bir girişim olduğunu savundu. Çiçek yükselen hammadde fiyatlarının özellikle rekor seviyelere tırmanan petrol fiyatlarının INVISTA’nın girdi maliyetlerini şimdiden olumsuz etkilediğini belirtti.
Giyim, performans ve tekstil elyafları, yarı ve ara ürünler ile polimer ve reçine alanlarında dünya genelinde 40’tan fazla ülkede faaliyet gösteren ve merkezi Wilmington Delaware’de bulunan INVISTA, dünyanın lider bilimsel araştırmalar ve kimya şirketi DuPont tarafından tekstil sektöründe ki faaliyetleri tek çatı altında toplama amacı ile 2002 yılında DuPont Textiles&INteriors adıyla kurulmuştu. 2003 yılında adı INVISTA olarak değiştirilen şirket 30 nisan 2004 tarihinde Koch Industries tarafından satın alınmıştı. Günümüzde INVISTA 20 ülkede 59 merkezde üretim ve 86 ülkeye satış yapıyor. 8 bini aşkın patent ve önemli entelektüel mülkiyetin sahibi olan şirket 8 ülkede 23 laboratuara sahip bulunuyor.
‘Bu firmalar tarafından dokunan kumaşlar Paris Premier Vision’da alıcılara sunulan ilk örnekler oldu. Türkiye aynı zamanda bir diğer INVISTA yeniliği olan t-400 elyafının İtalya ile birlikte Avrupa’da üretimini yapabilen 2 ülkeden biri oldu. Bugün Avrupa’da üretim alanında İtalya’dan sonra ikinci sırada yer alan Türkiye’nin yakın gelecekte INVISTA’nın Avrupa’daki en büyük Lycra’lı kumaş üretim üssü olmasını bekliyoruz.’
Ayfun Çiçek, üretimini emek yoğun basit imalattan kaliteli işlere doğru çeviren Türkiye’nin tekstil hammaddesi pazarı olarak öneminin gün geçtikçe arttığına değinerek, ‘Türk tekstil endüstrisinin hızla globalleşen rekabette önemli avantajları var. Hızlı ve esnek hareket kabiliyeti, Avrupa pazarına coğrafi yakınlık, son yıllarda yükseltilen üretim kalitesi ve ihracatçıların kendi koleksiyonlarını üretmeleri bu avantajların ilk akla gelen örnekleri. Türkiye moda üretmeyi hedefleyen bir ülke haline gelirken Türk tekstil endüstrisi yüksek kalite ve teknolojili tekstil hammaddesi kullanımını da arttırıyor, bu da uluslararası rekabette önemli bir başka avantaj. Biz şirket olarak atılımcı Türkiye’ye ayrı bir önem veriyor ve güven duyuyoruz. Bu güvene paralel olarak 2001 yılında Ortadoğu ve Afrika merkez ofisimizi İstanbul’a taşıdık’ diye konuştu. Çiçek, INVISTA’nın geçen yıllarda 150 milyon dolar değerinde bir üretim tesisi kurulması için Türkiye’yi ciddi bir seçenek olarak değerlendirmeye aldığını fakat çok hızlı gelişen tüketim potansiyeli ile Çin’in son anda bu projede ön plana geçtiğini belirtti.
Ayfun Çiçek, 2005 yılında dünya tekstil kotalarının kalkmasının ardından Çin’in önemli bir aktör olarak ortaya çıkacağını, kotaların kaldırılmasının ertelenmesini öneren ‘İstanbul Deklarasyonu’nun geç kalmış bir girişim olduğunu savundu. Çiçek yükselen hammadde fiyatlarının özellikle rekor seviyelere tırmanan petrol fiyatlarının INVISTA’nın girdi maliyetlerini şimdiden olumsuz etkilediğini belirtti.
Giyim, performans ve tekstil elyafları, yarı ve ara ürünler ile polimer ve reçine alanlarında dünya genelinde 40’tan fazla ülkede faaliyet gösteren ve merkezi Wilmington Delaware’de bulunan INVISTA, dünyanın lider bilimsel araştırmalar ve kimya şirketi DuPont tarafından tekstil sektöründe ki faaliyetleri tek çatı altında toplama amacı ile 2002 yılında DuPont Textiles&INteriors adıyla kurulmuştu. 2003 yılında adı INVISTA olarak değiştirilen şirket 30 nisan 2004 tarihinde Koch Industries tarafından satın alınmıştı. Günümüzde INVISTA 20 ülkede 59 merkezde üretim ve 86 ülkeye satış yapıyor. 8 bini aşkın patent ve önemli entelektüel mülkiyetin sahibi olan şirket 8 ülkede 23 laboratuara sahip bulunuyor.