Güncelleme Tarihi:
Lübnanlı ekonomi uzmanları, siyasi boyutları olan bir ekonomik mücadele veren Türkiye'nin baskılara karşı dirençli olduğuna dikkat çekti.
Türk lirasına yönelik spekülatif atak ve doğuracağı sonuçlara dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Lübnanlı ekonomistler, Türkiye'nin siyasi boyutları olan bir ekonomik mücadele verdiğini, ancak baskılara karşı direncini koruyabilecek güçte olduğunu vurguladı.
"TÜRKİYE EKONOMİSİNİN ÇÖKMESİ DİYE BİR İHTİMAL YOK"
Lübnan Odalar Birliği Başkanı Muhammed Şukayr, Türkiye ekonomisinin sarsılmasının mümkün olmadığını, ülkenin güçlü ihracat potansiyelinin yanı sıra çok aktif bir turizm sektörüne sahip olduğunu belirtti.
Türkiye'deki son ekonomik gelişmeleri anbean takip ettiğini söyleyen Şukayr, kurdaki düşüşün ekonomiyi etkilemeyeceğini gözlediğini aktardı.
Türkiye tarihinin bunun gibi tecrübelerle dolu olduğunu hatırlatan Şukayr, liranın toparlanmasının biraz zaman alabileceğini ancak yetkililerin attığı doğru adımlara güvendiğini dile getirdi.
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ekonomisini çeşitlendirdiğini ve bu dönemi de geride bırakacağından emin olduğunu ifade eden Şukayr, "Türkiye ekonomisinin çökmesi diye bir ihtimal yok. Ülkedeki tüm sektörler de tutarlılığını gösterdi zaten." değerlendirmesinde bulundu.
TURİZM, EMLAK VE BANKA SEKTÖRLERİ CİDDİ ANLAMDA BÜYÜDÜ
Lübnanlı ekonomi uzmanı Gazi Vezne de Türkiye ekonomisinin 2001-2017 yılları arasında yüzde 5 ila 7 büyüdüğünü ve bunların ciddi anlamda güçlü oranlar olduğunu belirtti.
Ülkede bu süre zarfında işsizliğin de yüzde 10'un altına gerilediğine işaret eden Vezne, "Aynı şekilde söz konusu dönemde enflasyon oranlarının da düşmesinin yanı sıra çeşitli ekonomik sektörlerde büyük iyileşme atakları gerçekleştirildi." dedi.
Örneğin Türkiye'deki turizm sektörünün gözle görülür bir büyüme kaydettiğine değinen Vezne, "Türkiye şu anda bölgede önemli bir turizm merkezi haline gelmiş durumda. Türkiye, yıllık 32 milyondan fazla turiste ev sahipiliği yapıyor ve bu sektörden 26 milyar dolara ulaşan gelir elde ediyor." diye konuştu.
Türkiye'nin aynı şekilde emlak ve bankacılık sektörlerinde de ciddi anlamda büyüdüğünü dile getiren Vezne, ülkenin bankacılık sektöründe kendi içinde ve bölgedeki konumuyla rolünü güçlendirdiğini ifade etti.
KURDAKİ DALGALANMANIN ARKASINDA SPEKÜLATİF ATAKLAR VAR
Dolayısıyla Türk lirasının dolara karşı düşüşe geçmesinin arkasında dış odaklı spekülatif ataklar ile siyasi boyutların olduğuna vurgu yapan Vezne, şunları söyledi:
"Türk makamları, belki kurun önüne tam olarak geçemeyebilirler ancak bir dizi iç para politikalarıyla bunu hafifletebilirler. Örneğin faizi yükseltme ve bankalar üzerinde Türk lirasında likiditeyi sağlamakla olabilir. Aslında en önemlisi de Merkez Bankası'nı bağımsız rölüne kavuşturmakla uluslararası piyasaları ve yatırımcıları rahatlatmaktır."
Türkiye'nin ayrıca, Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin-Güney Afrika (BRICS) ülkeleriyle ekonomik ittifaklarını güçlendirebileceğinin altını çizen Vezne, söz konusu ülkelerden biri olan Rusya ile ticaretinin 17 milyar dolara ulaştığına ve Türkiye'ye gelen Rus turist sayısının yılda 5 milyonu bulduğuna dikkat çekti.
Türkiye'nin dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Çin'le de güçlü ekonomik ilişkileri devreye sokabileceğini kaydeden Vezne, bu bakımdan Türkiye'nin Asya ve BRICS ülkeleriyle ekonomik geleceğini kurabileceğini ifade etti.
Vezne, Türk makamlarının attığı ilk adımların son derece olumlu olduğunu, ancak yatırımcı ile uluslararası piyasaları ikna etmek için daha fazla önlem paketi sunması gerektiğini sözlerine ekledi.