Lübnan’daki iç savaştan kaçtı trajedi ‘güzel resim’ çıkardı

Güncelleme Tarihi:

Lübnan’daki iç savaştan kaçtı trajedi ‘güzel resim’ çıkardı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2010 00:00

Lübnan’daki iç savaştan 18 yaşında ailesini geride bırakarak tek başına kaçan, Akram N. Bikhazi bugün Yıldız Holding’de Ülker’in global markalaşma stratejilerini belirliyor. Bikhazi, “Eğer iç savaş olmasaydı bütün hayatım Lübnan’da geçerdi. Bir trajedi benim hayatımı şekillendirdi ve onu ilginç kıldı. Noktaları birleştirince oluşan resim güzel” dedi.

AKRAM N. Bikhazi’nin 1975’te Beyrut’ta iç savaştan kaçıp cebinde 50 dolarla Kanada’ya kadar gittiğini Melis Alphan’ın köşesinde okumuştum. İkisi İstanbul’dan Beyrut’a uçarken yan yana oturmuşlar ama uçak indiği için öykünün geri kalanı anlatılamamıştı. Akram N. Bikhazi ile hemen irtibata geçmeme rağmen, ayın yarısından fazlasını başka ülkelerde geçirdiği için bir araya gelmemiz aylar aldı. Yıldız Holding Uluslararası Satış & Pazarlama ve İş Geliştirmeden sorumlu Grup Başkan Yardımcısı Bikhazi’nin kendi deyimiyle ‘bir trajedinin sebep olduğu ilginç yaşam’ını konuştuk.

18 yaşında her şey mümkün

Lübnan’daki iç savaşın mağdurlarından birisiniz. Kaçışınız nasıl gerçekleşti?

1955’te Beyrut’ta doğdum. Liseyi bitirmiştim... İç savaş vardı. 18 yaşında ailemi geride bırakarak, Lübnan’dan ayrıldım. Ürdün’e geçtim, sonra Paris’e oradan 6 haftada bir arkadaşımla Kanada’ya geçtim.
Lübnan’da sınırdan kaçarken cebinizde sadece 50 dolar varmış. Nasıl başardınız Kanada’ya gitmeyi?
/images/100/0x0/55ea2c3df018fbb8f86f8efe

Yeterli param yoktu. Gittiğim ülkelerdeki arkadaşlarım ve tanıdıklarım yardım etti. Onların desteği olmasa asla o yolculuğu yapamazdım.

Bakkalda kasiyer oldum

Bu büyük kaçış planı büyük bir cesaret de gerektiriyor ama...
18 yaşında insana her şey mümkün geliyor, engel tanımıyor. Gençlik cesareti... Ama eksi 27 dereceye gidince şok geçirdim.
Kanada’da neler yaptınız? Eğitimin yanında sanırım çalışmanız da gerekti.
İyi bir üniversitede ekonomi okudum. Çalışmak zorundaydım tabii ki. Bir bakkalda kasiyer oldum. Hafta sonları 14 saat çalıştım ama bu öyle çok acıklı bir şey değildi. O dönemler iletişim çok güçtü. Şanslıysam 2-3 ayda bir ailemi telefonla arayabiliyordum. İspanyolca kursunda karımla tanıştım. İş hayatına atıldım ve Suudi Arabistan’a gittim. Sonraki 30 yıl ülke ülke gezdim. İlk çocuğum Melina Arabistan’da, oğlum Alex Dubai’de doğdu. PepsiCo’da 19 yıl çalıştım. Dubai, Arabistan, Güney Kıbrıs, Kanada, Mısır, Günay Afrika, Lübnan, Türkiye’de yaşadım.

Yerleşemedim hâlâ göçebeyim

Neresi için ‘vatanım’ diyebiliyorsunuz?
Lübnan’dan çıktığımdan beri yerleşemedim, hâlâ göçebeyim. Annem ve babam öldü. Bir kardeşim 45 yıldır Amerika’da, biri Paris’te öbürü Arabistan’da.
Siz dramatize etmiyorsunuz ama yine de öykü acıklı.
Hikaye üzücü ama insan adapte oluyor. İç savaş olmasaydı bütün hayatım Lübnan’da geçerdi. Bir trajedi benim hayatımı şekillendirdi, onu ilginç kıldı. Noktaları birleştirince oluşan resim güzel. Olanlar için pişmanlık duyma, sadece elinden geleni yap!

Ülker’in başarı öyküsü

10 ülkede yaşadınız, hepsinin dilini öğren-diniz. Şimdi Ülker’desiniz. Hedefiniz ne?
Ülker’i daha önceden biliyordum. Benim görev yaptığım bölgelere ihracatı vardı. Ülker’de çalışan bir arkadaşım Murat Ülker ile tanıştırdı. Birkaç haftada karar verdik. Karım burada yaşamaya bayılıyor. Pek çok firma uluslararası iş kurma yeteneğine sahip. Ülker neden olmasın? Ülker zaten büyük bir başarı hikayesi, şimdi o hiyayeyi daha da başarılı kılmak için önemli girişimlere başladık.

Kariyer de, hayat da planlanamaz

Benim gibi bir adam kariyer için şunu söyler: Kariyer planlanabilen bir şey değildir. Aslında hayatınız da öyle.
Benim için her şey fantastiktir!
Kariyer planı işe yaramaz ama macera işe yarayabilir. Ve fırsat çıkınca mutlaka değerlendirmek gerekir.
Çocukken ticaretle uğraşan, seyahat eden, iş insanlarına imrenirdim. Sanırım onlardan biri olmak istedim.
Ama çocuksu olarak istediğim şey kesinlikle müzisyenlikti.
Ve Kanada’da okuyan kızım müzik ve tiyatro eğitimi alıyor.

Uyanır kendimi havuza atarım

06.20’de uyanırım. Sabah kalktığımda harika hissederim.
10 dakika sonra kendimi yüzme havuzuna atar 1 kilometre yüzerim.
Sonrası duş, traş, jel ve hızlı bir kahvaltı...
Genel olarak mutluyumdur.
Sabahları zihnim boşken daha rahat odaklanıyorum.

Toplantıda telefonlar kapanmalı

Toplantıların büyük bir kısmı aslında yapıldıkları sürenin yarısı kadar bir zamanda gerçekleştirilebilirler.
Eğer toplantı yapıyorsak, laptop ve cep telefonları kapatılmalı.
Masa etrafında iyi bir kimya tutarsa, her şey çok daha rahat bir şekilde çözüme kavuşur.
Bir yere varmayan konuşmalar beni irite eder. Uzun uzun, kendini tekrar eden konuşmalar son derece gereksizdir.

Akşam yemeği bir şölendir

Hiç bir özel diyetim yok. Yemeği severim.
Sevdiğim hiçbir şeyde sınır tanımam.
Global bir insan olarak pek çok mutfağı severim. Japon, Kore, Hint, Çin, İtalyan, Fransız, Türk, Lübnan mutfaklarına bayılırım.
Ama yemekler iyi hazırlanmış olmalı. Lezzet çok önemli.
Gevrek ve tost ile 5 dakikada kahvatı ederim. Öğlen ton balıklı ya da tavuklu salata, akşam ise tam bir şölendir...

Boğaz hipnotize eder

Eşim evde pek yemek yapmıyor.
İstanbul’daki restoranları eşimle geziyoruz. Haftada 3 kez dışarıda yiyoruz.
Boğaz’da ne yersen ye hiçbir önemi yok. Çünkü manzara seni hipnotize eder. Her şeyi yiyebilirsin.
Lacivert’i restoran olarak çok seviyorum. Oranın müdavimi oldum.
Fakat ben yeni yerler keşfetmeyi çok severim.

Çocuklar bedava için bize katılıyor

Tropikal yerlere gitmeyi severiz. Gün ışığından fazlasıyla yararlanmak isteriz. Yemekler de iyi olmalı.
En son Filipinler’e gittik. Bakir yerleri keşfetmeye bayılıyoruz.
Çoğunlukla otel ya da resort tatili tercih ederiz.
Eskiden arada kayak seyahatlerimiz de olurdu ama artık sadece denizciyiz.
Her zaman karımla tatile giderim. Çocuklar bütün masrafları karşılandığı için, bedava tatil ikmanını değerlendirip bize katılıyor.
Türkiye’de de keşifler yapıyoruz. Bodrum, Antalya yaptık, Karadeniz istiyoruz.

Şoförümden Türkçe öğreniyorum

İstanbul’da araba kullanmak kolay değil ama eğer Kahire ve Beyrut’ta kullanmışsan, bir şey değil...
Çok ilgim olan bir konu değil. Sadece bir tane arabam var. Audi A6.
Şoförü sabah iş toplantısına giderken ve trafik yoğun olduğunda kullanıyorum.
Ben ona İngilizce o da bana Türkçe öğretiyor.
Bir yılda Türkçem epey ilerledi.

En sağlıklı spor yüzme

En çok yüzmeye vakit ayırıyorum.
En sağlıklı spor yüzme. Haftada 3-4 kez yüzerim. Herkese de öneririm.
Spor salonuna gitmişsem aletlerle de çalışırım, epey yüzerim de.
Burada spor salonu var. Erkenden giderim, kimsecikler görmez.
Eskiden futbol ve basketbol da yapardım ama yaş ilerledikçe yapılan sporlara da sınırlama geliyor.

Beğendiklerimi almak zorunda değilim

En büyük hobim müzik. Caz, rock müzik severim. Davul çalarım.
Okumayı severim. Çoğunlukla otobiyografik kitaplar okurum. Yönetim, liderler, psikoloji kitaplarına da düşkünüm.
Yüzmek ve dalmak hobilerim arasında.
Koleksiyoner değilim. Kendimi bir şeylere sahip olmak zorunda hissetmiyorum.
Beğendiğim şeyleri almak zorunda değilim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!