Güncelleme Tarihi:
İNGİLTERE’nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararı (Brexit) vermesinin ardından dünyanın en büyük finans merkezi konumundaki Londra'nın geleceği tartışılırken, bu durumun İstanbul açısından yeni fırsatları gündeme getirmesi bekleniyor. Küresel finans merkezleriyle ilgili raporlar hazırlayan Z/Yen Group'un son araştırmasına göre, dünyanın en büyük küresel finans merkezi olan Londra, Brexit'in yarattığı belirsizlikleri azaltmak isteyen bazı finans şirketleri, buradaki operasyonlarını taşıma ya da küçültmeyi değerlendiriyor.
POTANSİYEL BÜYÜK
Bunu fırsat bilen Paris, Frankfurt, Lüksemburg ve Dublin gibi finans merkezleri, İngiltere'den çıkmayı veya ülkedeki faaliyetlerini azaltmayı düşünen finans şirketlerini çekme yarışına girerken, son yıllarda hukuki altyapısını uluslararası standartlarla uyumlu hale getirmesinin yanı sıra teknolojik altyapısını yenileyen, sukuk, gayrimenkul yatırım fonu ve risk sermayesi fonları gibi çok sayıda yeni araç ve finans kurumuna ilişkin düzenlemeleri tamamlayan İstanbul da, yeni dönemde potansiyeli en yüksek kentlerden biri olarak öne çıkıyor.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, İstanbul'un finans merkezi olmasıyla ilgili çalışmalarının Brexit'ten bağımsız olduğunu ve bu konuda emin adımlarla ilerlediklerini ifade ederek, "Varlık barışı yoluyla sermayenin Türkiye'ye çekilmesi, altyapının İstanbul'da oluşturulması ve yatırım yapılabilecek yeni argümanların devreye sokulması sürecini şu anda yürütüyoruz" dedi. Bu amaca yönelik kararlarını istikrarlı ve inançlı bir şekilde sürdürdüklerini kaydeden Canikli, "İstanbul'un finans merkezi olma potansiyelinin büyümesi her geçen gün daha da iyileşiyor. Brexit'ten sonra İngiltere açısından ekonomik alanda bir boşluk olacaktır" ifadelerini kullandı.
FIRSATLAR DOĞABİLİR
BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben de Londra’nın cazibesini azalmasının İstanbul açısından yeni fırsatları gündeme getirebileceğini, bu çerçevede Körfez sermayesi ve bazı şirketlerin merkezlerinin İstanbul’a yönelmesinin mümkün olabileceğini söyledi. Akben, “3. havaalanı, 3. köprü ve diğer önemli altyapı projeleri, ekonomik ve siyasi istikrarın devam etmesi ve İFM programının tutarlı ve kararlı bir şekilde uygulanmaya devam edilmesiyle Küresel Finans Merkezleri Endeksi itibarıyla halihazırda 45’inci sırada olan İstanbul’un, 2023 yılına kadar 25’inci sıraya yükselmesi muhtemeldir” dedi.
ÖN SIRALARA ÇIKARIZ
SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş ise, “Yeni dönemde potansiyeli en yüksek şehirlerden biri de İstanbul’dur. Sermaye piyasaları olarak, son yıllarda hukuki altyapımızı tamamen uluslararası standartlarla uyumlu hale getirdik, teknolojik altyapımızı yeniledik, sukuk, gayrimenkul yatırım fonu ve risk sermayesi fonları gibi çok sayıda yeni araç ve finans kurumuna ilişkin düzenlemelerimizi tamamladık. Faizsiz finansal araçlar başta olmak üzere pek çok alanda göreceli avantaja sahip olan İstanbul’un önümüzdeki dönemde uluslararası finans merkezleri arasında daha ön sıralarda yer alacağına inanıyoruz” dedi.
OLUMLU ETKİLEYECEK
BORSA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ da gelecek dönemde Brexit’in Türkiye’ye olumlu etkileri olacağını ifade ederek, “Brexit hiç şüphesiz, İngiltere ve AB ile birlikte uluslararası finans çevrelerini de çok derinden etkileyecek bir süreci başlattı. Hükümetimizin öncelikli stratejik dönüşüm projelerinden biri olan İFM Projesi, orta ve uzun vadede çok olumlu etkilenecektir” dedi.