Güncelleme Tarihi:
I. Bölüm: Parası olana tek bir tavsiyemiz var
- Bankayı Türkçe okunuşu ile, 'i-ne-ge bank' diye tanıttınız. Neden orjinal okunuşu değil de Türkçe okunuşunu tercih ettiniz?
Biz bunu oturduk, konuştuk sonra bir araştırma yaptık. Değişik kesimlerden insanlar seçerek beş ayrı grupta bir çalışma yapıldı. Sonra bir de nerelerde orjinal hali olan 'ay-en-ci' olarak okunuyor diye baktık.
- Nerelerde?
Birçok ülkede farklı söyleniyor. Mesela Hollanda'da Dutch lisanında farklı, Polonya'da farklı, ABD'de farklı...
Eren GÜLER YAZIYOR
" Herkes kendi lisanında söylerken burada bize mi kaldı ingilizce söylemek... " |
Sonuçta biz de dedik ki, "herkes kendi lisanında söylerken burada bize mi kaldı ingilizce söylemek..." Neticede 'i-ne-ge' diye okunuşunu seçtik.
- Sonuçtan memnun musunuz?
Ben başta buna muhalefet etmeme karşın şu anda ortaya çıkan sonuçtan çok memnunum. İyi ki öyle demişiz...
- Siz kendi aranızda hangi okunuşunu söylüyorsunuz?
Ben artık çok dikkatli bir şekilde 'i-ne-ge'yi kullanıyorum. Benim bu dikkatimden ötürü de çevremdekiler haliyle daha dikkatli olup onlar da bu şekilde söylüyorlar.
- İsim değişikliğini yapmak için yıl sonuna kadar hakkınız vardı. Neden öngörülen süreden önce yaptınız?
Oyakbank ismi ile reklam yapsanız, 6 ay sonra zaten öyle bir banka olmayacak... O zaman o reklamı niye yapıyorsunuz? Veya yeni bir açılım yapmaya kalksanız karşınıza hep bu konu çıkıyor. Bu yüzden de ben bir an önce bu değişikliği yapmak istedim. Hem de madem işi büyütmek için buraya geldik, o zaman bir an önce o yolda faaliyetleri yoğunlaştıralım. Sırf bu operasyonel konu önümüzde engel teşkil etmesin.
- Müşteriler isim değişikliğine alışabildi mi?
" Bizim bankanın satıldığını bilmeyen kalmadı ki... Ben neyin sürprizini yapacağım? " |
Bir de şu var: Bu biraz bize söylenenden farklı bir yoldu. Bize, 'bunu bir günde yapın, herkes şaşırsın herkes görsün' deniyordu ama ben onu çok doğru bulmuyordum.
I. Bölüm: Parası olana tek bir tavsiyemiz var
- Neden?
Bizim bankanın satıldığını bilmeyen kalmadı ki... Ben neyin sürprizini yapacağım? O yüzden biz bunun iletişimine geçtik. İşte şubelere ING broşürleri koyduk, iç yayın sisteminde tanıtıcı filmler yayınladık, ara bir reklam çalışması yaptık... Böylece bir şekilde takip edildi ve görüldü bu değişim. Dolayısıyla insanlar 7 Temmuz'da reklamı gördüler de haberdar oldular denemez.
ASLAN LOGOSU FUTBOLDAN UZAKLAŞTIRACAK
- Logonuzun aslan olması futbola bu kadar önem verilen Türkiye'de sıkıntı yaratır mı?
Birincisi bizim müşterilerden böyle bir şey gelmedi. Bir de biz bu konuda kendimizi iyi konumlandırdığımızı düşünüyorum. Bizim aslanımız Galatasaray'ın aslanı ile aynı değil, bu farklı bir aslan. Bir de zaten biz takım sponsorluğu olayına girmeyeceğiz. Böyle bir özleştirme olayına imkan tanımayacağız.
- Bu logodan dolayı mı bunu yapmayacaksınız?
Evet. Bu endişe ve tereddütlerden dolayı yapmayacağız. Sporla ilgili yapacağımız faaliyetleri bir futbol takımı gibi münferit alanlara indirgemeyeceğiz. Bunların kararını aldık. Bu tip tanıtımlardan uzakta duracağız. O yüzden bir problem teşkil etmez.
- Kendinizi tanıtırken farkı nerede yarattınız?
" Satışa tepkinin adresi biz değiliz. Bunu satan taraf Oyak, gidin oraya iletin... " |
Biz kendimizi konumlandırırken buradan biri olarak gelmeyi uygun bulduk. Bu konuda da bazı iyi geri dönüşler aldık.
Türkiye'ye başka yabancı bankalar da geldi, onlar da tanıtımlarını yaptılar ama onlarda hep büyüklük ve yukarıdan bakış vurgulanıyordu. Her ne kadar verdiği mesajda 'biz yerel banka olduk, oluyoruz' dese bile Türkçe olan mesaj ile oradaki hava birbirini tutmuyordu. Büyüklüğü vurgulama arzusu ve isteği... Ama biz oraya hiç girmedik. Bizde güç kelimesi bile 'sizin gücünüz' diye vurgulanıyor. Biz vurguyu kendi büyüklüğümüze değil müşteriye yapıyoruz.
BİZE DEĞİL GİDİN OYAK'A TEPKİ GÖSTERİN
- Satış yüzünden size tepki geliyor mu?
Zaman zaman geliyor ama muhatabı biz değiliz ki. Çünkü burada satılan da biziz... O yüzden tepkinin adresi biz değiliz. Bunu satan taraf Oyak, gidin oraya iletin şikayetinizi...
-Zamanında kırmızı beyaz formalarla yapılan basın toplantıları vardı...
Burası bir ticari kuruluş ama onun üzerine farklı şeyler yapıştırırsanız ticaretin gerektiği durumlarla çatışabilir.
- Dolayısıyla biraz daha tepki olabiliyor...
Evet. Şimdi siz röportaja nasıl başladınız? 'Niye i-ne-ge dediniz' diye sordunuz. İşte bunların hepsinde bir konumlandırma endişesi var. İşte 'i-ne-ge mi yoksa ay-en-ci mi, reklam filmini nasıl çekeceğiz' derken hep bir konumlandırma endişesi vardı bunun içinde.
YARIN: Banka el değiştirdikten sonra neler oldu? Yönetimde büyük değişiklikler var mı? Türkiye'ye özgü ne gibi uygulamalar yapıldı? En çok hangi sektöre kredi verdiler? Bankacılıkta yabancı payı sınırlanmalı mı?