Güncelleme Tarihi:
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bazı özel bankaların faizci olduğunu iddia ederken, dünyaca ünlü ekonomist Jeffrey Sachs sert düşüşlerde bankaların suçunun olmadığını söyledi. TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz ise, “Faiz lobisi’ni anlayamıyorum. Ortada kâr yok ki menfaat olsun” dedi.
Ünlü ekonomist Jeffrey Sachs’tan ‘faiz lobisi’ yorumu
Bankaların suçu yok
Ekonomi Bakanı Çağlayan’a göre suçlu belli
Bazı özel bankalar faizci
EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, Gezi Parkı eylemlerinin ardından borsada ve dövizde yaşananları “ufak geçici rüzgârdan ibaret, gelir geçer” sözleriyle değerlendirdi. Çağlayan, Türkiye ekonomisinin 24 Avrupa ülkesinden daha sağlam olduğunu belirterek, bazı özel bankaların faizci olduğunu ve istikrarın bozulmasını istediklerini öne sürdü. Çağlayan, TBMM’deki sohbetinde, son günlerde ekonomide yaşanan gelişmeleri, siyasi açıklamaların borsaya etkisiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye’de ekonomi son derece sağlam. Bir ekonomin sağlam olup olmadığı, toplam borcun milli gelire oranıdır, mali disiplindir, bütçe açıklarıdır. Böyle bir ortamda, borsanın inip çıkması veya faizlerin inip çıkması önemli değil. Yabancı medya kuruluşları pireyi deve yapıyor. Bazı basın kuruluşları kasıtlı yayınlar yaparak Türkiye’nin dünyadaki
algısını farklı gösteriyor. Borsadaki olayda yabancılar daha fazla hâkim. Borsadaki değişikliklerde yabancıların payı daha fazla.”
EKONOMİMİZ KAYA GİBİ
Çağlayan, Türkiye’nin ekonomik yönden kaya gibi olduğunu belirterek şunları söyledi: “İstikrar da öyle. Türkiye son 30 yılda 1.5 trilyon dolar faiz ödedi. 10 yıl önce Türkiye’deki 100 liranın 74 lirası faize gidiyordu. Bugün 15 lirası faize gdiyor. Bu durum bazı çevreleri rahatsız ediyor. Faiz lobisini rahatsız ediyor. Biz özel bankaların tamamını da aynı kefeye koymuyoruz. Onlar kim olduklarını gayet iyi biliyorlar. Bazı özel bankalar Türkiye’deki ekonomik ve siyasi istikrarı bozma hedefleri var.
Çünkü faizi yükseltmek istiyorlar. Ama işini iyi yapanlara tek kelime lafımız yok. Bankacılık krizi filan da çıkmaz. Hiçbir şey olmaz..”
Vampirlik dönemi bitti
EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan dün Mersin’de yaptığı açıklamada da “Başka işlerle uğraşan bankalar var. Milleti sömürerek, askere çocuğuna para gönderenlerden ahlaksız kesinti yapan bankalardan bahsediyoruz. Uyarıyorum, bunların isimleri bizde kayıtlı” dedi. Çağlayan şunları söyledi: “Faizleri daha yükseltip, Türkiye’nin iliklerini, kemiklerini sömürmek yakışmaz. Vampirlik dönemi bitti. Artık yeni bir Türkiye var. Kimsenin gücü yetmez, taş gibi bir ekonomimiz var. Son olaylar iyi değerlendirilmeli. Biz devletiz, hükümetiz. Sizlerden fazla bilgiye haklı olarak sahibiz. Herkesin aklını başına devşirmesi gerekiyor. Bu ülkeden, bu insanların üzerinden para kazananların, bu ülkeye kazık atma lüksü olamaz. Bizim gayemiz kavga etmek değil, ülkemizi birlik içinde götürmek.” / Nuray BABACAN / ANKARA
TÜSİAD Başkanı Yılmaz’dan ‘Anlayamıyorum’ çıkışı
Kâr yok ki menfaat olsun
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, faiz lobisini anlamak konusunda sıkıntısı olduğunu belirterek, “Faiz lobisi mi çıkar grupları mı? İngilizcedeki anlamıyla menfaat grupları anlamına gelir bu” diye konuştu. Yılmaz, Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin Kültürpark’ta düzenlediği “Türkiye ve Dünya Ekonomisi, Gündeme İlişkin Değerlendirmeler” konulu toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
HERKES ZARAR EDİYOR
“Bizde faiz lobisinden ne kastedildiğini çok sağlıklı anlamıyorum doğrusunu isterseniz. Çünkü bugünkü ortamda faiz elde eden herkes, zarar görür değil mi? Elinde faiz elde etmek için Hazine kağıdı bulunduranın, şu anda geliri düştü, zarar ediyor. Bundan kimse faydalanmıyor. Dövizini bozup faize yatırmış olan şimdi dövizini bozdurduğundan, daha yüksek yerden dövizini geri alarak zarar ediyor. Yani kimsenin ekonomideki bu gelişmeden bir kâr çıkartabileceğini düşünmüyorum. Benim ekonomi bilgim, işadamı olarak tecrübem, bugün bu alanda menfaat sağlayabilen olduğunu düşündür-müyor.”
Yılmaz, son günlerde yaşanan Gezi Parkı olaylarla ilgili düşüncelerini paylaşmak istediğini de ifade ederek, yaşananları iyi anlamanın demokratikleşme yolunda Türkiye’ye önemli katkılar sağlayacağını düşündüğünü söyledi.
Çoğulculuk, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verme kültürü çağdaş demokrasilerde birey-devlet ilişkisinin sağlıklı kurulabilmesi için ön şart olduğunu anlatan TÜSİAD Muharrem Yılmaz, “Bu şartın oluşmaması, devlet-birey ilişkisini zayıflatmakta, bireylerde dışlanmışlık
hissi yaratmakta ve vicdanları yormaktadır”
diye konuştu.
Beceri lazım
MUHARREM Yılmaz, Türkiye’nin sorunlarını çözecek güven ortamını tesis etmek gerektiğini vurgulayarak, şöyle dedi: “Şiddet ve terör ortamını tümüyle ortadan kaldırabilecek çözüm sürecinde önemli bir mesafe alınmışken, yeni anayasada uzlaşma yönünde çabalar devam ederken, biz meydana gelen toplumsal olayların yönetimini daha becerili bir şekilde yapmamız lazım. Çevre duyarlılığı ile başlayan, ancak art arda gelişen, idare zafiyetleriyle olayları bu kadar büyütüp vatandaşlarımızın zaman zaman tahammül sınırlarını aşacak bir boyuta getirmemeliyiz.” Yılmaz, “Türkiye’de Arap Baharı gibi bir şeyler mi oluyor” diye kendilerine sorular yöneltildiğine de işaret ederek, “O baharları yaşayanlar, demokrasinin tadını hiç alamadılar ki. Biz demokrasinin kıymetini biliyoruz. Biz demokrasinin nimetlerini daha çok devşirmek istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.