Güncelleme Tarihi:
Darwin’in evrim kuramının tersine çalışan özelliklerimizden biri içinde var olduğumuz ortamın ebediyen süreceği inancı. Her ekonomik büyüme sürecinde muhakkak bir entel “ekonomik dalgalanmalar bitti, artık hep büyürüz” diye ortaya çıkar, ardından bir kriz ve hazret tarihin tozlu sayfalarında! Politikada da durum farklı değil. 10 yıl önce çok ses getiren Fukuyama’nın “Tarihin sonu” makalesini hatırlayan var mı? Hazret SSCB’nin dağılmasından sonra Hegel-Marx dialektik sosyal evrim modelinin sona ereceğini iddia etmişti. Geçen hafta Putin’in ABD’ye meydan okumasını izleyenler kulaklarını çınlatmıştır.
Bu hafta içeride ekonomik gündem sakin. Küresel ve politik gelişmeler belirleyecek yönü. Dışarıda önemli iki olay BoJ faiz kararı ve Amerikan TÜFE. İkincisi yatırımcıyı üzecek kadar yüksek çıkmaz, (yıllık) çekirdek ÜFE’de gözlenen düşüş TÜFE’ye de yansır. BoJ’un ne yapacağını kestirmek daha güç. Banka, tüketim ve TÜFE sürdürülebilir bir yükselişe geçmeden faiz artırmakta isteksiz ama 4Ç2006 büyümesi trend değerin çok üstünde geldi, şimdiden tedbir almayı yeğleyebilir. VOP faiz artırımına yüzde 54 veriyor. Kürede riskli pozisyonların önemli kısmı JYen ile alındığı için, faizlerin yükselmesi veya JYen’in değer kazanması pozisyon kapatmaya yol açabilir. JYen geçen hafta dolar ve euroya karşı yükseldi, bu hafta da devam ederse, risk alma iştahı azalabilir. Zaten, GOP spreadleri dar, F/K’lar yüksek, pahalı fiyattan mal çıkmak isteyenler görülebiliir.
Çıkışı tetikleyen bir içsel faktör de 2006 cari açık verileri beklenti altında kalırken, finansman kompozisyonunda yabancı doğrudan yatırımların yüzde 60’a tırmanması oldu. İyi ama, YTL değer kazanırken, cari açık/GSMH oranı hala yüzde 8'se ne denli iyimser olmalı? Ayrıca, krizleri tetikleyen akımların kesilmesi olduğu karar, içerideki sıcak para stokunun birden kaçması. YTL bu hafta da değer kazanırsa, TCMB müdahaleyi düşünmeye başlar. Hazır TCMB’den söz açılmışken, yakında yayınlanacak PPK kararına dikkat. Kısa açıklamada Merkez temkinli tutumunu sürdürdüğünü yineledi. En erken mayıstan önce, belki seçimlere kadar faiz indirimi zor. Hükümetin seçim yatırımları artıyor. En son cinlik SSK primlerini düşürme paketi. Emek maliyetinin düşürülmesi doğru bir karar, ama seçim yılına denk gelmesi sizi biraz endişelendirmiyor mu?
İyimser bir günümdeyim, ekonomide yeni alımlara gerekçe olacak hikayeler olmasa da, işlerin kötüye gitmediğini kabullenirim. Ama, politikada biriken basıncın depreme dönüşmesi tehlikesi azalmıyor. Hükümet seçim yılında AB’yi arka koltuğa değil, bagaja oturttu, convergence play'den ekmek yemek zor. Gül ve Büyükanıt’ın ABD ziyaretlerinin Ermeni soykırım tezkeresi, PKK ve Kerkük sorunların çözdüğüne dair somut veri yok. Aksine, genelkurmay başkanı geziyi iç politikaya mesaj vermekte kullandı. Ata’nın yolundan çıkan sapkınların TSK’ya çarpacağı mesajı Erdoğan veya Arınç’ın cumhurbaşkanlığı ile bağdaşır mı? TSK ve AKP arasında K. Irak politikası anlaşmazlığı tırmanıyor. Korkutucu bir gelişme de cumartesi Kerkük’te bombalı saldırıda 10 Kürt’ün ölmesi. Birileri şehri kan gölüne çevirmek istiyor, başarırsa, Türkmenler “ilk imha edilecekler” listesinde. 1967 Kıbrıs olayı benzeri bir gelişme Ankara’da deprem yaratır. Bu manzarada GOP iştahı bittiği anda, kamburlarımız ön plana çıkar ve piyasalar satışa geçer. Çıkışların devam etmesi için iki şart küresel iyimserliğin sürmesi veya politik sorunları aşmak için uzlaşma bulmamız. İkincisinden pek ümitli değilim, inşallah likidite bolluğu sürer.