Güncelleme Tarihi:
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun ertelenmesini isteyenleri eleştirerek siyasi parti liderlerine çağrıda bulundu: “Başta, Başbakan olmak üzere, tüm liderler tarihi uzlaşı sağladıkları bu yasada kararlı duruşlarını sürdürmeli.”
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, 1 Mart Muhasebeciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada Türkiye ekonomisi ve meslektaşları için önemli buldukları yeni Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) sahip çıkılmasını istedi.
Muhasebeciliğin önemli ve yaygın iş alanına sahip bir meslek olduğunu belirten İSMMMO Başkanı Arıkan; nitelikli, alanında yetkin meslektaşlarının ticaret, sanayi ve hizmet sektörünün defterlerini tuttuğunu, bilanço, gelir tablosu ve diğer belgelerini düzenlediğini, muhasebe ile ilgili konularda inceleme, tahlil, denetim, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işler yaptıklarını anımsattı.
Arıkan, “Bugün haksızca eleştirilen ve ertelenmeye çalışılan TTK’ya sahip çıkmak meslek camiamızın da görevlerinden biri” dedi.
“TÜM LİDERLER SAHİP ÇIKMALI”
Ekonominin merkezinde yer alan ve yüksek vasıflara sahip bir meslek grubunun kendi işkollarındaki sorunlarla boğuşurken, Türkiye’nin önünü açacak yeni TTK’da taraf olduğunu da vurgulayan Arıkan, şu açıklamalarda bulundu:
“50 yılı aşkın bir süredir uygulanan ve bugün için yetersizliği tüm kesimlerce tartışmasız kabul edilen bir kanunun yerine getirilen yeni Türk Ticaret Kanunu, rekabet, şeffaflık, şirketlerde demokrasi, AB’ye uyum ve uluslararası toplumun bir parçası olmaya katkı sağlayacaktır. TBMM’de büyük bir uzlaşıyla kabul edilen bu yasaya başta Başbakan olmak üzere tüm liderler sahip çıkmalı, ertelenme ya da yasanın özünün bozulmasına izin verilmemelidir.”
“2012 YILI MESLEKTE ‘HAKSIZ REKABETLE MÜCADELE YILI’ İLAN EDİLDİ”
2012 yılının meslekte “Haksız Rekabetle Mücadele Yılı” ilan edildiğini anımsatan Arıkan, TTK’nın bu açıdan da önemli bir zemin yaratacağını, “bütünüyle ve zamanında” yaşama geçmesiyle diğer sektör ve işkolları da dahil olmak üzere ekonominin pozitif etkileneceğini dile getirdi. Bugün meslekte temel sorun ve taleplere, uzun süredir duyarsızlaşan bir süreç yaşandığına da dikkat çeken Arıkan, gerek hükümetin, gerekse de özellikle Maliye Bakanlığı ve bürokrasisinin çözüm odaklı yaklaşım göstermesinin önemine vurgu yaptı.
“BİZLER SINAVLA UĞRAŞIRKEN, BİRİLERİNİN DE PAZARDA PAYINI ARTIRMAK İÇİN TEKELLEŞMEYE GİDECEĞİ AÇIK”
Özellikle 660 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile çoğulculuk ve şeffaflıktan uzak, katılımcı olmayan bir süreçte, adeta bir emrivaki ile bir gece Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun kurulduğunu dile getiren Arıkan, meslek mensuplarını doğrudan ve yakından ilgilendiren bu konuda görüşlerinin alınmamasını eleştirdi. Yeni kurumun, bağımsız denetim sisteminde özellikle KOBİ’lerin denetimini yapacak meslek mensuplarına lisanslama sınavı getirmesi halinde büyük hak kaybı yaşanabileceğini ifade eden Arıkan; “Sınav yapılmasını kabullenmemiz mümkün değil. Bizler sınavla uğraşırken birilerinin de pazarda payını artırmak için tekelleşmeye doğru gideceği açık” dedi.
“KAMU GÖZETİMİ, MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU İŞBİRLİĞİNE AÇIK OLMALI”
Orta ve küçük ölçekli muhasebe kuruluşlarının varlığını sürdürmelerini; “olmazsa olmaz” diye değerlendiren ve meslek mensupları olarak beklentilerinin net, sorunların ise destek verilmesi halinde çok zor olmadığına inandığını aktaran İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, sorun ve taleplerini başlıklar halinde şöyle dile getirdi:
“Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, mesleğimizin çatı örgütü Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) ile denetim ve gözetim sürecinde mutlaka işbirliği yapmalı. Kurum unvanlara eşit davranmalı, denetim yapacak meslek mensubu için sınav zorunluluğu getirmemeli.
“BİLGİ AMAÇLI FORMLARDAN ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI ALINMAMALI”
Başta Ba/Bs olmak üzere, özellikle vergi matrahını ilgilendirmeyen, bilgi odaklı istemlerde özel usulsüzlük cezaları uygulanması, vergi mükelleflerini ve onların işini yapan meslek mensuplarını mağdur etmektedir. Bu nedenle bilgi amaçlı istenen formlarda genel usulsüzlük cezası uygulanmamalıdır.
“KESİN MİZAN FORMLARI, AYRICA İSTENMEMELİ”
Kesin mizan bildiriminin süresi içinde verilmemesi durumunda özel usulsüzlük cezası uygulanıyor. Bürokrasiyi azaltmak için basitleştirilmiş bir formata geçilerek yıllık beyanname eki olarak alınmalı, ayrıca bu bildirimin verilmemesinden alınan özel usulsüzlük cezası kaldırılmalı.
“MUHASEBE ÜCRETLERİNİN BANKA ARACILIĞIYLA TAHSİLATI ZORUNLU OLMALI”
Meslek mensuplarımızın en temel sorunlarının başında ücretlerini zamanında alamaması geliyor. Bu sorunun çözümü için tüm muhasebe ücretlerinin tahsilatının banka aracılığıyla yapılması zorunluluk haline getirilmeli.
“GELİR VERGİSİ, KDV ÇELİŞKİSİ ORTADAN KALDIRILMALI”
Gelir Vergisi Kanunu’nda tahsilat sistemi esas. Meslek mensupları tahsilat yapmamasına rağmen serbest meslek makbuzu veya fatura düzenlemek zorunda olduğu için tahsil etmediği “geliri” ve KDV’sini beyan ederek mağdur oluyor. Bu adaletsizliğin giderilmesi için; meslek mensuplarının ücretlerini tahsil ettiği zaman serbest meslek makbuzu veya fatura düzenlenmesi sağlanmalı.
“ZAMANA ENDEKSLİ ÜCRET MODELİ UYGULANMALI”
Şu anda yürürlükte olan Maliye Bakanlığı tarafından her yıl yayınlanan meslek mensuplarının işlerinin karşılığı gösteren “asgari ücret tarifesi” hem meslek mensuplarının emeğinin karşılığını, hem de müşterinin yükümlülüğünü adil olarak ifade etmiyor. Özellikle yeni TTK’nın getireceği yük ve sorumluluklar da göz önüne alındığında asgari bir tarife yerine, “ayrılan zaman”, “müşterinin cirosu” ve “işlem hacmi” gibi kriterlere yer veren “zamana endeksli ücret tarifesi” uygulamasına geçilmeli.
“MALİYE BAKANLIĞI TÜRMOB YÖNETMELİKLERİNİ YAYINLAMALI”
TÜRMOB genel kurulunda demokratik iradeyle kabul edilmiş meslek mensubunu yakından ilgilendiren ve Maliye Bakanlığı’na gönderilen yönetmelikler hemen yayınlanmalı.
“İTHAL MUHASEBECİ GİRİŞİMLERİ ÖNLENMELİ”
Türk şirketlerinin değerli evrakları, vergi kayıtları ve önemli finansal verilerinin güvenliği tartışmalı ellere bırakılmamalı. Bu nedenle; Türkiye’de faaliyet gösteren ucuz işçilik peşindeki yerli-yabancı bazı dev firmaların “daha çok kâr” amacıyla muhasebe kayıtlarını yurtdışında tutturmaya başlamalarının önüne geçilmeli.
“KURUMSALLAŞACAK MESLEK MENSUBUNA HİBE VE KREDİ DESTEĞİ VERİLMELİ”
Meslek mensuplarının gündeminde kurumsal yapıları oluşturmak bulunuyor. Bu nedenle; geleceğini güvence altına almak için kurumsal bir yapıda hizmet vermek isteyen meslek mensubuna, teknoloji, eğitim vb. gereksinimlerini karşılamak için hibe ve uzun vadeli ucuz kredi desteği verilmeli.
“YÜKSEK KDV ORANLARI İNDİRİLMELİ”
Muhasebe ve müşavirlik hizmetlerinde yüzde 18 gibi yüksek bir Katma Değer Vergisi oranı uygulanıyor. Bu nedenle; KDV oranları bir çok sektörde yapıldığı gibi yüzde 8’e indirilmeli.
“MESLEKTAŞIN GİDERLERİ MATRAHTAN DÜŞÜLMELİ”
Yasada meslek mensuplarının gider kalemleri tek tek belirtilmediği için birçok gider kalemleri indirim konusu yapılamıyor. Meslek mensubunun yaptığı işle ilgili olarak düzenlenmiş olduğu sorumluk sigortası poliçe bedelleri bunun örneği. Bu nedenle; meslek mensubunun işiyle ilgili yaptığı her türlü giderleri vergi matrahından indirme hakkı tanınmalı.
“VERGİ DAİRELERİNDE UYGULAMA BİRLİĞİ SAĞLANMALI”
Meslek mensuplarımızın vergi dairelerinde yaşadıkları sorunlar açık. Mahsup - iade sorunları, açılış, kapanış ve adres değişikliği sorunları, internet vergi dairesi uygulamaları, kod uygulamaları ve vergi levhaları konusunda vergi daireleri arasında ve vergi dairesinin kendi içinde uygulama birliği sağlanmalı.” (ANKA)