Güncelleme Tarihi:
Yıllık Global Yönetişim İnisiyatifi İsviçre’nin Cenevre Kentin’de bugün yayınladığı raporda, hükümetlere ve özel sektöre global sorunların çözümü için çağrıda bulunuldu.
Forum’un yayınladığı raporda, dünya liderlerinin, yoksulluk, barış ve çevresel sorunlar konusunda verdikleri ciddi sözleri yerine getirmediklerine vurgu yaptı. Dünya Ekonomik Forumu Global Yönetişim İnisiyatifi (GGI) raporunda, özellikle özel teşebbüsün devasa enerjisinden daha etkin şekilde yararlanılması durumunda, 2005’in değişim yılı olabileceği belirtiliyor.
TSUNAMİ GLOBAL AİLE OLDUĞUMUZU ORTAYA KOYDU
Rapor’da 26 Aralık 2004’te Güney Asya’da meydana gelen tsunamiye de vurgu yapılarak, uluslararası kurumların tsunami felaketine gösterdikleri tepkinin olumlu olduğu ve yaşanan bu durumun özel sektörün global hedeflere yapabileceği katkının çok daha fazla olacağını gösterdiği ifade edildi.
Uluslararası Kriz Grubu Başkanı olan ve aynı zamanda GGI barış ve güvenlik uzman grubunun Başkanlığını yürüten Gareth Evans, tsunami felaketiyle ilgili olarak şunları söyledi: "Tsunami afeti, dünyanın gerçek anlamda ilk global felaketi olup, yarattığı duygu ortamı ve destek açısından diğer bütün olayları geride bırakmakta ve tek bir aile olduğumuz gerçeğini ortaya koymaktadır."
2005 MİLENYUM HEDEFLERİ İÇİN KOPMA VEYA BAŞLANGIÇ YILI
Forum’un Ortaklık ve Yönetişim Global Enstitü’sünün Genel Müdürü olan Richard Samans, "Rapor, 2005’in Milenyum Hedefleri için bir kopma veya başlangıç yılı olacağını ortaya koymaktadır" dedi.
Hedeflerin çoğunun 2015 yılında başarılmak üzere konulduğunu belirten Samans, "Uluslararası toplum bu hedefleri ciddiye alacak ise, şimdiden çok daha fazla çaba ve ortaklık göstermeye başlamak durumundadır" diye konuştu.
GLOBAL HEDEFLERE ÖZEL SEKTÖR KATKISI
Global hedeflere ulaşma sorumluluğunun öncelikle hükümetlere ait olduğu belirtilen raporda, özel sektörün aktif katılımı olmaksızın bu hedeflere ulaşılamayacağı vurgusu yaptı. Raporun özel sektöre ayrılan kısmında, işletmelerin dört kritik şekilde global hedeflere ulaşmaya katkıda bulunabilecekleri belirtildi ve bu katkılar şöyle sıralandı:
"- Yeni ürünler geliştirmek ve yoksullar tarafından elde edilebilecek mal ve hizmetler sunmanın karlı yollarını bularak.
-HIV/AIDS tedavi programları ve kamu-özel sektör su ortaklıkları gibi, hem sosyal hem de ticari faydalar sağlayan hibrid ticari/kamu yararına yönelik faaliyetlerde bulunarak.
-Özellikle, belli bir şirketin uzmanlık ve diğer varlıkları ile en ilintili konularda, sosyal ve kamu yararını gözeten stratejik kurumsal yatırımlarla.
-Kamu politikalarına ilişkin görüşmelere, karar alma mekanizmalarına ve kurum oluşturulma süreçlerine sorumlu ticari katılım yoluyla."