Güncelleme Tarihi:
Patronlar koalisyon ortaklarına 7 rapor sundu
Dün koalisyon ortağı üç parti lideri ile biraraya gelen reel sektörün 40 temsilcisi, 6 saat süren toplantıda hükümeti rapor bombardımanına tuttu.
Hükümet ve iş dünyasının geniş bir katılımla ilk kez biraraya geldiği ekonomik zirvede, sorunlar raporlarla anlatıldı. Sanayiciden ihracatçıya, esnaftan bankacıya kadar pekçok kesimin temsilcilerinin yer aldığı zirvede, sorunlar hem sözlü olarak ifade edildi, hem de raporlarla yazılı bir hale dönüştürerek hükümete sunuldu.
Başbakan Bülent Ecevit'in başkanlık ettiği, reel sektörün sorunlarının ele alındığı zirve Başbakanlık Merkez Bina'da saat 11.10'da başladı. 6 saat süren zirveye, hükümet kanadından Ecevit'in yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan katıldı. Toplantıda, toplam 26 kişinin söz alıp konuştuğu öğrenildi.
DESTEK SÜRÜYOR
Toplantıda konuşan bütün özel sektör temsilcileri, söz alırken hükümetin uyguladığı ekonomik programa verdikleri desteği yineledi. Zirvede işadamlarının özellikle üzerinde durduğu konulan finansman, bürokratik engeller ve yasal eksiklikler gibi konular oldu. Hükümet temsilcilerinin daha çok dinlemeyi tercih ettiği zirvede, Başbakan Bülent Ecevit ise, görüşleri dinlerken bir yandan da not aldı.
TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) Başkanı Fuat Miras, sanıldığı gibi reel sektörün sıkıntılarını aktarırken hükümetten para istemediğini vurgulayarak, şunları söyledi:
‘‘Yalnız bu ekonomik program uygulanırken, elimizde IMF'nin bütün ülkelerde uyguladığı diğer ülkelerde bir takım kaynaklar bulunmuştur. Devlet de bu kaynakların bulunmasına katkı sağlamıştır. Dolayısıyla biz reel sektörün rehabilite edilmesi için para istemiyoruz.’’
15 BANKACI KATILDI
Siyasilerle birlikte toplam 40 kişinin katıldığı zirvede, reel ekonomide yaşanan sıkıntılar ile bunların çözümüne dönük öneriler değerlendirildi. Gündemdeki konuların başında ise reel sektörün bankalardan ödemelerin vadeye yayılması dahil beklentileri, faizlerdeki artış ile banka kredilerinin ihracata kanalize edilmesi yer aldı. Sektör yetkililerinin danışman düzeyinde birkaç kişiyle birlikte temsil edildiği toplantıya, Türkiye Bankalar Birliği tüm yönetim kurulu üyeleriyle birlikte katıldı. Zirvede, sanayiciler bankalar ile olan ilişkilerin minumum seviyeye inmiş olmasından ve bankacıların sanayicilere olan tavrından yakınırken, bankacılardan bu durumun düzeltilmesini talep ettiler. TOBB Başkanı Fuat Miras, ‘‘Toplantıda bankalarla ilgili münasebetlerimizde, icra yoluyla üzerimize gelen olaylardaki çözümleri de kendilerine ilettik’’ derken, ‘‘Herhalde bankalar kendi aralarında toplanarak bize çözüm önerilerini daha sağlıklı bir şekilde getireceklerdir’’ diye konuştu.
Miras, dünyada reel sektörle bankacılık sektörü arasındaki sıkıntıların halledilmesiyle ilgili uygulamalar bulunduğunu, bu tür uygulamaların daha önce İsveç, Tayland, Japonya, Finlandiya gibi ülkelerde uygulanarak sıkıntıların aşıldığını kaydetti. Miras, ‘‘Devlet bir havuz, fon oluşturmak suretiyle reel sektörün bankalara olan borçlarını bir tahville fonlara ödeme yapmış. O fona özel sektör borçlanmış ve fona borçlarını ödemek suretiyle belli bir süre bir çözüm üretilmiş. Bu fona devlet yüzde 15 özkaynağını koymuş, yüzde 85'ini de dış kredilerle sağlamış. Söz konusu ülkelerdeki uygulamanın Türkiye'de de gerçekleştirilebileceğini anlattık’’ dedi.
İmdat zirvesine kimler katıldı?
Başbakan Bülent Ecevit başkanlığında toplanan Hükümet-Reel Sektör-Bankacılık zirvesine katılanların listesi şöyle:
HÜKÜMET
Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli, Hüsamettin Özkan, Mesut Yılmaz.
BANKACILIK
Bankalar Birliği Başkanı Osman Tunaboylu, Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin, Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen, Vakıfbank Genel Müdürü Altan Koçer, Emlakbank Genel Müdür Yrd. Naci Bulut, Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Naci Sığın, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, Dışbank Genel Müdürü Faik Açıkalın, Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Akın Aybaygil, Eximbank Genel Müdürü Ahmet Kılıçoğlu, Pamukbank Genel Müdürü Orhan Emirdağ, Şekerbank Genel Müdürü Hasan Basri Göktan.
REEL SEKTÖR
TOBB Başkanı Fuat Miras, TOBB YÖnetim Kurulu Üyesi Atıl Akkan, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi, Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Çapar, TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, TÜSİAD Genel Sekreteri Haluk Tükel, TİM Başkanı Okan Oğuz, TİM Meclis Başkanvekili Şevket Aksoy, TİM İst. Hazır Giyim Konf. Bir. Yn. Kr. Bşk, Nuri Artok, TİM İstanbul Tekstil ve Hammadde İhrc. Bir. Bşk. Oğuz Satıcı, TESK Başkanı Derviş Günday, TESK Başkanvekili Suat Yalkın, TZOB Başkanı Faruk Yücel, Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin, Başkanvekili Necmettin Özdemir, Genel Sekreteri Metin Emiroğlu, Deniz Ticaret Odası Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, TİSK Başkanı Refik Baydur, Demir-Çelik Sektörü Temilcisi Recep Yazıcı.
TOBB: Hemen Borç Fonu kurun
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, dünkü zirveye en hazırlıklı katılan örgüt oldu. Zirveden bir gün önce oda başkanlarını toplayan TOBB, bu toplantıda oluşturulan bir raporu dün hükümete sundu. TOBB, raporda IMF ve Dünya Bankası, Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası, ABD Eximbank'ı ve Türk bankalarının yüzde 15, devletin de yüzde 85 katkısıyla bir ‘‘Borç Fonu’’ kurulmasını istedi. TOBB, bankalara borcu olan firmaların tüm borçlarının bu fona devredilmesini ve firmaların da ödemelerini fona iki yılı ödemesiz beş yıl vadeli olarak yapmasını önerdi. TOBB'un istekleri arasında, bankaların sanayici ve girişimcilere rakip olmasının önlenmesi de yeraldı. TOBB, bankaların reel sektör yatırımlarından çekilerek, gerçek işlevlerini üstlenmelerinin sağlanmasını istedi.
SSK ve Bağ-Kur primlerinde herhangi bir af beklemediklerini belirten TOBB, bu ödemelere de vergi borçlarına sağlanan kolaylığın tanınmasını istedi. TOBB ayrıca, enerji faturalarında da taksitlendirme ve ödeme kolaylığı önerdi.
TOBB'un ihracat yapan sanayicilere yönelik istekleri arasında ise, liranın aşırı değerlenmesinin önlenmesi ve Eximbank kaynaklarının ihracatçılara taze kaynak sağlaması yeraldı. TOBB, ihracatçılara belirlenecek ihracat limitleri ve tutarları doğrultusunda istihdam teşviği sağlanmasını da istedi.
TİSK: Hep IMF onayı beklemeyin
Hükümetle özel sektör ve bankacılık kesimi temsilcileri arasında gerçekleştirilen zirvede, işverenlerin hükümetten beklentileri oldukça uzun bir liste oluşturdu. TİSK Başkanı Refik Baydur tarafından sunulan raporda, hükümetten çok sayıda ekonomik ve sosyal önlem alınması istediği dile getirildi. Ekonomik ve Sosyal Konsey'in toplanmasını isteyen TİSK, iş güvencesi yasa tasarısının ise geri çekilmesi talebinde bulundu.
TİSK'in raporunda yer alan ekonomik önlem taleplerinin başlıcaları şöyle:
Ekonomik programın dinamik biçimde yürütülmesi için her kararda IMF'nin onayını almak için beklenmemeli.
Kamuda verimlilik programı başlatılmalı, harcama reformu ve kamu personel reformu yapılmalı.
Hisse senedi alım-satım karları vergi dışı bırakılmalı.
KDV oranları düşürülmeli, işletmelerin KDV ödemelerinin Haziran 2001'e kadar ikişer ay ertelenmesi sağlanmalı.
Dahilde işleme rejimi hariç olmak üzere hayali ihracata mesnet oluşturan döviz taahhütlerinin tamamı bir kereye mahsus affedilmeli.
TÜSİAD: Aman takvime uyun
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, özelleştirme ve yapısal reformlarla ilgili hukuki boşlukların doldurulması ve programın bu yönüyle ilgili olarak hükümetin kararlılığı ve çalışma takvimine uyma azminin vurgulanması gerektiğini bildirdi. Özilhan, zirvenin ardından, ‘‘AB karınca, Türkiye Ağustos böceği’’ başlıklı yazılı bir açıklama yaptı.
Makro ekonomik koordinasyondaki eksikliğin faizleri artırdığı ve yatırımların ertelenmesine, üretimin ve istihdamın daralmasına neden olduğunu vurgulayan Özilhan, mali piyasaların programa olan inancının devamını sağlamak için dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:
Özelleştirme ve yapısal reformlarla ilgili hukuki boşluklar doldurulmalı ve programın bu yönüyle ilgili olarak hükümetin kararlılığı ve çalışma takvimine uyma azmi vurgulanmalıdır.
AB'ye uyum sürecinin bir an önce tamamlanması Türk sanayi ve hizmet kesiminin rekabet gücünü artırıcı bir etki yapacak ve belirsizlik ortamını ortadan kaldırarak yatırımları hızlandıracaktır.