Libya’da yaşananlar sigortacıları şaşırttı, hasar ödemede kafalar karıştı

TÜRK müteahhitlerinin Libya’da üstlendiği 16 milyar dolarlık projelerin neredeyse tamamına yakınını sigortalayan Türk sigorta şirketlerinin gözü, kulağı Libya’da. Önce ayaklanma, ardından da iç savaşın yaşandığı, şimdi de uluslararası güçlerin bombaladığı Libya’daki olaylar, sigorta şirketlerinde “hasar ödenir mi, ödenmez mi” çelişkisi yarattı. Konu hakkında açıklama yapan Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, Libya’da verilen sigorta teminatlarının farklılık içerdiğini bu nedenle de genel bir yorum yapılamayacağını belirtti. Birlik, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Sigorta sözleşmelerinde, ‘grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri’ adı altında bir teminat vardır. Böyle bir teminat alınmışsa hasar ödenir. Ancak savaş, istila, yabancı düşman hareketleri, çarpışma, isyan ve bunların gerektirdiği askeri müdahale nedeniyle meydana gelen zararlar, sigorta şirketleri tarafından hiçbir şekilde ödenmez. Libya’daki olayların bu şekilde değerlendirilmesi, eylemlerin amacının belirlenmesine ihtiyaç vardır. Yetkili makamların beyanları, uluslararası kuruluşların değerlendirmeleri sigortacılar açısından olayların tanımlanmasında rol oynayacaktır.”
Uluslararası çözüm bulunmalı
Dubai Sigorta Genel Müdürü Çetin Alanya, müteahhitlerin Libya’daki inşaatlarına ‘grev, lokavt, halk hareketleri’ teminatını almış olabileceklerini belirterek, “Bu yaşanan olayları ayaklanma diye yorumlarsak o zaman hasarlar ödenir. Ancak önemli olan olayın nitelendirilmesi. Bu henüz daha yapılmadı. Yapılması için de erken. Eğer ‘halk hareketleri’ teminatı verilmişse, bence hasar ödenmelidir” dedi. Groupama Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, projeler için satın alınmış poliçelerin içeriklerine bakılması gerektiğini belirterek, “Hangi özel şartlarla, nasıl ek teminatlar alındığı; bu teminat ve şartların meydana gelen hasarla örtüşüp, örtüşmediği gibi noktalar önemli. Bir şekilde Libya olayına makul bir uluslararası çözüm bulunması gerekiyor. Belki de Libya hükümetinden bu hasarlar talep edilebilir. Ya da zarar görenlerin zararlarını telafi etmek için yeni işler istenebilir” dedi.
Poliçeleri detaylı incelesinler
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, Libya’nın içinde bulunduğu bugünkü durumu savaş hali olarak değerlendirmek gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başlangıçta merkezi otoriteye başkaldırma ile başlayan olaylar, ayaklanmaya, iç isyana dönüştü. Sonrasında ise bir savaş hali söz konusu. O nedenle sigorta poliçelerindeki teminat içerikleri incelenip, oluşan hasarın poliçe teminatında olup, olmadığına bakılmalı. Savaş halinden bahsedilmeyen dönemde, teminat alınmışsa ve hasarın oluşumu da tanıma uyuyorsa sigortacı hasarı ödeyecektir. Savaş hali ise poliçe teminatı kapsamında bulunmadığından hasarlar karşılanmaz.” Uğur Gülen, Libya’daki yatırımcıların mevcut sigorta poliçelerini detaylı incelemesi ve sigortacıları ile gelişmeleri takip etmeleri gerektiğini de kaydetti.

Hasarın niteliği hakkında yeterli bilgi yok

AVIVA Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat, Libya’da başka sigorta şirketleri ile  6 inşaat projesine teminat verdiklerini belirterek, şunları söyledi: “Sigorta bedelleri farklılık göstermekle birlikte, teminat tutarları 2 milyon 500 bin ila 10 milyon dolar arasında değişmekte.  Hasarın niteliği, büyüklüğü hakkında elimizde sağlıklı bir belge ve bilgi bulunmadığından hasar söz konusu ise, bunların ödenebilir nitelikte olup olmadığı hakkında da bu aşamada bir değerlendirme yapamıyoruz.”

Yaşananlar savaştır sigorta kapsamına girmez

MAPFRE Genel Sigorta Genel Müdürü Serdar Gül, Libya’da yoğun sigorta teminatı veren şirketlerden biri olduklarını belirterek, şunları söyledi: “Libya’da toplamda verdiğimiz teminat, 1,8 milyar dolar. Bu rakam da reasürörler tarafından desteklenmiştir. Hasarın ödenip, ödenmeme konusu ise, şu sıralar tüm dünyada sigortacılar arasında görüşülüp, tartışılıyor. İlk patlak verdiğinde bu olayların bir halk hareketi mi, yoksa iç savaş mı olduğu tartışmaları devam ediyor. Bu tanımlardan ilki münferit bir olayken, diğeri tüm düzenin değiştirilmesi için yapılan genel hareket olarak algılanmakta. Sigortacılar bunlardan ilkini teminat altına alabiliyor. Hatta poliçelerde bunun için özel bir teminat da var. Ancak savaş, iç savaş sigortacıların teminat verebildiği olaylar değil.”