Güncelleme Tarihi:
BİR taraftan dövizdeki artış diğer taraftan mayıs ayında uygulamaya giren döviz ile borçlanmaya getirilen kısıtlamanın işlemlerin yüzde 70’nin yabancı para ile yapıldığı, bunun da büyük kısmının Euro ağırlıklı olduğu finansal kiralamada TL’ye talebi artırdı.
İŞLEMLER EURO İLE
Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Başkan Vekili ve Garanti Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen, döviz kurundaki hareketliliğin leasing açısından önemli olduğunu belirterek, sektördeki işlemlerin yüzde 70’inin yabancı para ile yapıldığını, ayrıca yatırım yapılan makinaların çoğunluğunun da yabancı para biriminden satıldığını söyledi. Kurlardaki artışın yatırım tutarını da TL cinsinden artırdığını kaydeden Gökmen, “Bu da bazı yatırımcıların kararlarını beklemeye almalarına sebep oluyor. İhracat ağırlıklı iş yapan firmalarda ise bu durum rekabet avantajı yarattığı için bu firmalar yeni yatırım yapmaya karar verebiliyor. Buna rağmen, genel olarak kurların yukarı yönlü hareket ettiği dönemlerde fiyat tekliflerimizin azaldığını, müşterilerimizin yatırım maliyetlerinin artması nedeniyle yatırımlarını beklemeye aldıklarını gözlemliyoruz. Leasing ile yatırımlar genellikle orta ve uzun vadeli finanse edildiği için faiz artışları ile toplam maliyetin artması sonucunda firmaların yatırım kararlarını beklemeye aldıklarını ya da iptal ettiklerini gözlemliyoruz” dedi.
Ünal Gökmen, döviz geliri olmayan şirketlerin dövizle borçlanmaması yönündeki değişikliğin Mayıs ayında yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Leasingte işlemlerin büyük çoğunluğu Euro ağırlıklı. Kanun yürürlüğe girdi ancak yasada bazı istisnalar var. En önemlisi de bazı makine ekipman yatırımlarının leasing ile yapılması halinde yabancı para ile borçlanma hakkı. Şahıs şirketleri ise bu uygulamanın dışına tutuluyor.”
DÖVİZ BORCUNA KISITLAMA
İş Finansal Kiralama Genel Müdürü Mehmet Karakılıç, TL’nin Euro ve dolara karşı değer kaybının yatırımcıları tedirgin ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Buna bir de nispeten düşük faizli döviz borçlanmasının kısıtlanarak TL borçlanmaya geçilmesi ve tam bu esnada artan TL faizleri de yatırım planlarını olumsuz etkiledi. Mevcut yatırımını tamamlamak isteyen müşterilerimizin de talepleri TL’ye dönünce bu sefer vade yapısı ve sınırlı TL kaynaklar nedeniyle TL maliyetler üzerinde de bir baskı olabileceği endişesini taşıyoruz.”
Mehmet Karakılıç, dövizle borçlanmaya kısıtlama getiren düzenlemeye de değinerek, leasing ile finanse edilmesi halinde yüzde 1 KDV ürün grubu içerisinde yer alan makine ve ekipmanların bu sınırlamaya tabi olmayacağını kaydetti. Karakılıç, “Ancak şahıs firmaları TL borçlanmak zorunda. Dolayısı ile TL talebi arttı. Bunun yanı sıra belirli şartları taşıyan yatırımcıların satın alacağı yatırım mallarına da sıfır KDV olacak şekilde düzenleme yapıldı. Bu düzenlemelerin ülkedeki yatırım ortamını iyileştirmesi ve yatırımcıların maliyetlerini düşürmesi öngörülüyor” dedi.
İŞLEM ADETLERİ YÜZDE 34 ARTTI
FKB Başkavekili Ünal Gökmen, senenin ilk çeyreğinde işlem adetlerinde yüzde 34’lük bir artış olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Sektör bu dönemde 1,5 milyar dolarlık aktif tutarına ulaştı. Dolar bazında değerlendirdiğimizde iş ve inşaat makineleri geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 22, metal işleme makineleri yüzde 55, tekstil makineleri yüzde 100 artış gösterdi. Bunun da nedeni verilen destekler ve Avrupa ülkelerine yapılan ihracatta yaşanan artış. Önümüzdeki dönemde ise beklenen seçim, kur ve faizdeki yükseliş ister istemez bu günlerde yatırımlarda yavaşlamaya neden oluyor.”
KGF TEMİNATI AVANTAJ
Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, leasing sektörünün KGF teminatını geçen yıl kullanmaya başlamalarının avantaj oluşturduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Özellikle orta-uzun vadeli yatırım finansmanı gerektiren makine ekipman satışlarında teminat desteği sağlandı, ciddi bir hacim yarattı. Dövizle borçlanmaya getirilen kısıtlamada yüzde 1 KDV’li ve yatırım teşvikli ürünlere istisna getirilmiş olsa da sektörün borçlanma yapısının ağırlıklı döviz nitelikli olması yatırım malları talebinde sınırlayıcı etki getirebilir. Önümüzdeki dönemde ise özellikle ihracatçıya duyulan güven ve finansal destek ile yatırım mallarının üretimi veya ithalatı noktasında sektörün etkinliği artarak devam edecek. Yatırımcı kararlarını öteleme özelliğine sahip hızlı değişkenliklerin daha stabil bir yapıya dönmesi ve finansal öngörülebilirliğin artması, gelecek dönemlerde leasingin yatırımcılar için en önemli finansal çözüm ortağı olması görevini pekiştirecek.”
DÜŞÜK KDV’Lİ ÜRÜN SAYISI ARTSIN
İş Finansal Kiralama Genel Müdürü Mehmet Karakılıç, leasingin içinden geçilen bu dönemde daha fazla kullanılmasının teşvik edilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Sektörün fonlama maliyetlerinde etken olan dolaylı maliyetlerin düşürülmesi ve leasinge konu edilebilecek düşük KDV’li ürün kapsamının genişletilmesi doğru olacaktır. Yatırımcı uzun vadede düşük faizle borçlanabilmeli ki, yatırımın ekonomik değeri olsun. Mevcut enflasyon beklentileri ve faiz ortamında leasing şirketlerinin TL maliyetlerinin düşük kalması maalesef mümkün görünmüyor. Bu nedenle yatırımcılara sunduğumuz TL borçlanma imkanları döviz ile karşılaştırınca oldukça maliyetli kalıyor.”