Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 50 milyon kişinin kimlik bilgilerinin internette sızdırılmasının online işlemler başta olmak üzere günlük hayat için yarattığı endişe Türkiye gündemine damga vururken, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da dijitalleşmeyle yeniden şekillenen bankaların geleceği konuşuldu. Avrupa’da ilk kez düzenlenen 4 günlük ‘Money2020’ konferansında 75 ülkeden 3 binin üzerinde katılımcı ve 400 konuşmacı yer aldı. Alibaba.com’un kurduğu ve sadece Çin’de 450 milyon kullanıcı sayısıyla dikkat çeken online ödeme platformu Alipay’in yanı sıra geleneksel bankacılığın temsilcileri arasında yer alan JP Morgan gibi 150’yi aşkın büyük finans kuruluşu da zirvedeydi. Garanti Bankası Dijital Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Didem Dinçer Başer’in konuşmacıları arasında yer aldığı zirvenin ana konusunu ise, ezber bozan finansal teknoloji şirketleri ‘fintech’lerin sağladığı müşteri deneyimi ve bankacılık sektörüne kazandıracakları oluşturdu.
ALTYAPIMIZ UYUMLU
Didem Dinçer Başer, Garanti Bankası’nın davetlisi olarak katıldığımız zirvedeki konuşmasından önce yaptığı açıklamalarda, ABD’nin belli bölgelerindeki uygulamaların dijital bankacılığa öncülük edecek nitelikte olduğunu ancak Türkiye’de sektörün genel olarak ele alındığında dünyaya örnek çalışmalarıyla dikkat çektiğini söyledi. Türkiye’de dijital bankacılığa ilişkin yasal düzenlemelerin teknolojik gelişmelerin gerisinde olmadığını vurgulayan Didem Dinçer Başer, “Regülasyon konusunda iyiyiz, bankaların teknolojik altyapıları da iyi durumda. Tüketici de hazır, bundan sonraki süreçte eğer çok büyük hatalar yapılmazsa dijital bankacılıkta dünyadaki öncü konumumuzu devam ettirebiliriz. Bunun için şimdiden fintech’lere ve bu alandaki inovasyon faaliyetlerine tıpkı çok dar bir alana odaklanan lazer ışığı gibi bizim de bankalar olarak çok iyi odaklanmamız lazım” dedi.
800 FINTECH’İ İNCELEDİK
Fintech’ler ve start-uplardan gelen fırsatları kaçırmamak için Garanti Bankası’nda çevik iş geliştirme yöntemini (AGILE) uygulamaya başladıklarını söyleyen Didem Dinçer Başer şunları anlattı: “Bu yöntemle her bir proje birbirinden bağımsız olarak tam bir start-up mantığı ile çalışıyor. Projede yer alanlar tam anlamıyla işlerine odaklanıyorlar. 2 haftada bir de banka yönetimine sunum yaparak gelişmeleri bildiriyorlar. Böylece projeye kaynak aktarılması, yasal izinlerin alınması gibi önemli kararlar da bu toplantılarda verilerek, işler hazırlanıyor. Dijital bankacılıkta oldukça heterojen bir yapısı olan 220 kişilik bir ekibimiz var. Geçen yıl 880’ü aşkın fintech şirketini inceledik, bunların 15’i ile işbirlikleri geliştirdik, projeler sürüyor.”
ŞUBE KAPATMA GÜNDEMDE DEĞİL
TÜRKİYE’de halen bankacılık müşterisi olabilecek nitelikte olup henüz sisteme katılmamış yaklaşık 23 milyon kişinin bulunduğunu hatırlatan Didem Dinçer Başer, “ABD ve Avrupa’da dijitalleşmenin etkisiyle şube kapatmaların yaygınlaştığını görüyoruz. Ancak Türkiye henüz o aşamada değil. Bunun nedeni de her yıl bankacılık sistemine katılan yeni kişiler. Bizde müşteri hala bankayla ilk olarak şubede tanışıyor. Dolayısıyla bugün Türkiye’de bankacılık işlemlerinin yüzde 92 gibi çok büyük bir oranı şube dışı kanallarda gerçekleşse de hala şubeler belli bir seviyede kâr elde edebiliyor. Şubede yapılan işlemler artmıyor belki ama yeni müşteri girişleri nedeniyle azalmıyor da” diye konuştu.
AMELİYATHANEDEN KREDİ İSTEYEN VAR
GARANTİ’nin 4.5G’ye geçiş ile birlikte 1 Nisan’dan bu yana çağrı merkezindeki operatörle cep telefonudan görüntülü konuşarak kredi vermeye başladığını söyleyen Didem Dinçer Başer, şu bilgileri verdi: “Teknolojideki ilerleme yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik durum gibi pek çok demografik farklılığı ortadan kaldırıyor. Bizim 4.5G ile başlayan görüntülü kredi verme ürünümüz sadece 1 haftayı biraz aşan bir süredir piyasada ve çok yoğun ilgi görüyor. Ameliyathaneden arayan doktor müşterimiz de kredisini bu yolla almaya çalışıyor. Bir binanın inşaatında çalışan işçi de cebindeki telefondan arayıp kredi başvurusu yapıyor. Banka olarak bize düşen ise, müşterinin ihtiyaçlarına ya da dile getirdiği bir sıkıntısını çözmeye çalışmak” dedi.
TAMAMEN DİJİTAL KASKO
DİJİTAL bankacılık faaliyetlerinde müşterinin ihtiyaçlarını önceden görmek ya da sıkıntı alanı olarak dile getirdiği durumları çözmeye odaklandıklarının kaydeden Didem Dinçer Başer şöyle konuştu: “Bu kapsamda geliştirdiğimiz dijital kasko ürünümüz tamamen müşteri odaklı bir hizmet. Sadece online platformdan almanın mümkün olduğu bu üründe müşteri kaskosuna neyi istiyorsa o özelliği ekleyerek bir nevi kendine özel bir kasko satın alıyor. Örneğin başvurudu ‘bir yıl boyunca kaza yapmayacağım’ özelliğini işaretleyince fiyat düşüyor ya da ‘sadece yetkili servislerden hizmet alacağım’ deyince fiyat farklı oluyor. Böylece kapsamını kendisinin belirlediği kaskoda isterse yıllık 250 TL’ye kadar düşen bir fiyat alabiliyor. Henüz 3 haftadır piyasada olan dijital kaskoya çok yoğun talep var. Eskiden dijital platformlarda yüzde 2-3 olan kasko satış payımız bu kadar kısa sürede yüzde 25’e çıktı.”