Güncelleme Tarihi:
İzmir Kemalpaşa’da tarihi mozaiklerin bulunduğu alana, ortağı olduğu marketler zinciri için yapılması planlanan depo haberleriyle gündeme gelen, daha sonra 25 Aralık operasyonunda ismi geçen iş adamı Latif Topbaş kamuoyuna yansıyan iddialara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Topbaş açıklamasında Urla’daki villaların arazisini 35 yıl önce aldığını ve aynı yıl inşaata başladıklarını ifade etti. Latif Topbaş Kemalpaşa’daki araziyi de devlete devretme kararı aldıklarını belirtti.
İşte Latif Topbaş’ın açıklaması:
Bazı görsel ve yazılı medya organlarında yer alan "Zeytineli köyündeki yazlık evlerimiz ve İzmir Kemalpaşa ilçesinde 1.600 yıllık mozaikler" konulu haberler özel hayatın gizliliğini ihlal ederek, yasalara aykırı olarak dinlenmiş, çoğu istismar edilen ve bazılarından emin olamadığım konuşmalara dayanmaktadır.
Bu yaşımda değerli kamuoyunun karşısına bu şekilde çıkmış olmam dolayısıyla, söz konusu haberler ile ilgili olarak öncelikle belirtmem gereken husus, içeriğinde kısmen gerçeği barındırsa da, bunların veriliş tarzının incitici ve farklı algılara yol açacak nitelikte olduğudur.
Siyasetle uzak yakın hiçbir ilişkisi olmayan, şahsen yarım asrı aşan sanayici vasıflı, geçmişinde devletle iş yapmaktan kaçınan ve onunla bugüne kadar hiçbir iş yapmamış olan bir kimse olarak, hiçbir şekilde ilgili bulunmadığımız gelişmelerde adımın geçmesinden derin üzüntü duyduğumu belirtmek isterim.
Özellikle, aslında sosyal kimliğimle ilgili bilgi sahibi olduğunu düşündüğüm Zaman Gurubu’nun şahsımla ilgili bir buçuk aydır devam eden yaklaşımını anlamakta güçlük çektiğimi de ayrıca belirtmek isterim.
Haberlere konu hadiseler ile ilgili gerçekler şunlardır:
Medyada ve özellikle bazı siyasetçiler tarafından muhtemelen eksik ve hatalı bilgilenmelerine müstenit, Zeytineli köyündeki yazlık konutlarımızla ilgili yanıltıcı iddia ve beyanlar dile getirilmektedir.
Gerçekte bu yerde hiçbir zaman tarihi esere rastlanılmamıştır.
Sözkonusu arazi 34 yıl önce 7 arkadaşımla birlikte satın alınmıştır. Aynı yıl başladığımız inşaatlar zaman içinde gelişen biçimde bugün bölgedeki köy yapılaşması çerçevesinde kendimiz, çocuklarımız ve çalışanlarımız için yaptırdığımız her biri 80 metrekareyi geçmeyen 20-22 yazlık ev, cami ve hayvan barınaklarından oluşmaktadır. Bundan yaklaşık 15 yıl sonra evlerimizin bulunduğu alan tıpkı komşu köy arazileri gibi 1. derecede tabii sit alanı olarak ilan edilince, buna itiraz şeklinde verdiğimiz tepkiler, bölgedeki köylü komşularımızın tepkilerinden farksızdır. Nitekim bölgenin sit derecelendirmesine köyden komşularımız bizden önce itiraz etmiş ve sonuç da almışlardır.
Sayın Başbakan ile 35 yıl öncesine kadar giden dostluğum vardır. Kendileri ile siyasi yaşamından önce de ailece dosttuk. Ancak, kendileri Başbakan olduktan sonra, yoğun çalışma temposu nedeniyle Zeytineli’nde sadece 3 kez misafirim oldular.
Bazı medya organlarında Zeytineli köyündeki arazimizde Sayın Başbakanın da villaları olduğuna ilişkin haberler açık bir yanılgı ve üzülerek ifade etmeliyim ki bazen bir yalanı da ifade etmektedir.
Benim, akraba ve dostlarımı zaman zaman misafir ettiğim 30 yıl evvel yapılan bir evin restorasyonu sırasında misafirlerimin isteklerini öğrenme inceliğimin farklı yorumlanmasından duyduğum üzüntüyü de ayrıca belirtmek isterim.
Bu anlamda bu haberlere kaynaklık eden konuşmalar, herhangi bir kimsenin sosyal ilişkileri çerçevesinde haklılığına inandığı bir konuda yaptığı samimi konuşma ve aslında yakınmalardır.
Bir diğer konu da hissedarlarından olduğum BİM Birleşik Mağazalar A.Ş.İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi ilan edilmiş bölgede, lojistik merkez inşası için satın aldığı 40 dönüm araziye ilişkindir. Öncelikle belirtmek isterim ki organize sanayi bölgeleri devletin sanayi ve ticari yatırımlar için özel olarak ayırdığı bölgelerdir. Bu arazide inşaat için yasal prosedüründe proje hazırlatarak belediyeye başvurulmuş, hafriyat işini yüklenen firmanın çalışması sırasında tarihi kalıntılara rastlanınca, durum derhal İzmir Müze Müdürlüğü ve ayrıca Jandarma’ya bildirilmiştir. Devamında yetkililerce gerekli tespitler yapılmış, herhalde eserlerin korunması temelinde, taşınabilmeleri imkânı dâhil, gerekli yasal müracaatlarda bulunulmuştur.
Son durumda arazi 1.ve 3.derece sit alanı ilan edilmiş bulunmaktadır. Gelinen noktada, Bim A.Ş., 3 yıl önce satın aldığı araziyi, bu konuda herhangi bir ihtilaf ve kuşkuya bile mahal vermeme adına, maliyet değeriyle Kamu İdaresine devretme kararı almıştır.
Bu haberlerle ilgili "açık gerçek”ler bunlardır.
MUSTAFA LATİF TOPBAŞ KİMDİR
69 yaşındaki Mustafa Latif Topbaş 1.7 milyar dolar kişisel servetiyle Forbes zenginler listesinde de yer alıyor. Türkiye’nin 13’üncü dünyanın ise 882’nci en zengin kişisi olan Mustafa Latif Topbaş, evli ve 4 çocuk babası.
TOPBAŞLA İLGİLİ İDDİALAR
KEMALPAŞA'DA 1600 YILLIK MOZAİKLERİN ÇIKTIĞI SİT ALANINA BİM'İN DEPOSUNU YAPMAK İSTEDİ
Market zinciri BİM’in İzmir Kemalpaşa’da depo yapmak istediği arsada 1600 yıllık mozaikler bulunmuştu. 'Batı'nın Zeugması' olarak da adlandırılan mozaiklerle ilgili yapılan görüşmeler bir telefon kaydının internette yayınlanmasıyla ortaya çıktı. İddialara göre BİM'in ortaklarından Topbaş, Kültür Bakanı Ömer Çelik'i arayarak mozaiklerin taşınmasını, duvar kalıntılarının da kaldırılmasını istemiş.
12 Aralık 2013'te Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, BİM’in yaptığı itiraz başvurusuna ek olarak sunulan ve Ege Üniversitesi Rektörlüğünden Prof. DR. Ersin Doğaner ve Yrd.Doç. Emine Tok tarafından hazırlanan raporları dikkate alarak mozaiklerin taşınmasına karar verdi.
Urla'DAKİ VİLLALAR
Başbakan Tayyip Erdoğan ve ailesi için İzmir Urla’ya bağlı Zeytineli köyü, Hacılar Koyu’nda yapıldığı iddia edilen villaların, 1’inci derece sit alanı üzerinde inşa edildiği ileri sürüldü.
Urla villalarının bulunduğu alanın 1995 sonrasında doğal SİT alanı olarak işaretlendiğini, birinci derece korunması ve yapılaşmadan uzak tutulması gereken yer olarak Koruma Kurulu tarafından korunduğunu anlatan eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, 2010 yılında Kurul'un bölgenin en özellikli yeri olan Zeytineli koy bölgesinde kaçak villa yapımını tespit ederek yıkım kararı verdiğini ve uygulanması için Valilik ve alt birimlere tebliğ ettiğini söyledi. "Basında okuduğunuz o zamanki İzmir Valisi'nin yıkım girişimi, bu karara dayanıyor" diyen Günay, tebliğ edilmesine rağmen yıkımın gerçekleşmediğini belirtti.