Güncelleme Tarihi:
Lagarde, Peru'nun başkenti Lima'da düzenlenen IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları kapsamında gerçekleştirilen "İklim Değişikliği" temalı konferansa katıldı.
Yoğun ilgi gören konferansın diğer katılımcılarını, Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Sözleşmesi Genel Sekreteri Christiana Figueres ve iklim değişikliğiyle mücadelenin önde gelen isimlerinden İngiltere Akademisi Başkanı Nicholas Stern oluşturdu.
Lagarde, iklim değişikliyle mücadele için petrol ve kömür gibi fosil yakıtlarına uygulanan teşviklerin bir an önce kaldırılması gerektiğini vurgularken, kendisini destekleyen Kim, söz konusu teşviklerin yılda 5 trilyon dolara mal olduğu bilgisini verdi.
Kim, ayrıca, birçok ülkenin doğru fiyatlama için karbon vergisine acilen ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, "Biz ülkelere fosil yakıtlarına uygulanan teşvikleri kaldırmaları için yardımcı olmaya çalışmaktayız. Düşen petrol fiyatları da bunu başarmak için mükemmel bir fırsat yarattı. Ancak politikacılar, otobüs ve taksi şoförlerinin yolları kapatmasını sevmiyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
"TAVUKLAR GİBİ PİŞECEĞİZ, KIZARACAĞIZ, KÖZLENECEĞİZ"
Bu noktada, tekrar söz alan Lagarde, iklim değişikliğinde gerekli adımların acilen atılmamasının insanlığın kaderini değiştireceğine işaret ederek, "Eğer yapılması gerekenden tavuklar gibi topluca kaçarsak, hepimiz tavuk gibi pişeceğiz, kızaracağız, kavrulacağız" yorumunu yaptı. (Lagarde'ın konuşmasının orijinal metninde "If we collectively chicken out of this we’ll all turn into chickens and we’ll all be fried, grilled, toasted and roasted" ifadesini kullandı. Roasted, kavrulmuş, kızarmış, közlenmiş olarak Türkçe'ye aktarılabilir)
Bununla birlikte, karbon vergisinin çevre dostu "yeşil" yatırımlar için gelir kaynağı olabileceğini savunan Lagarde, bu konuda maliye bakanlarına destek verilmesi gerektiğini dile getirdi.
BM İklim Değişikliği Sözleşmesi Genel Sekreteri Christiana Figueres ise aralık ayında Paris'te düzenlenecek iklim değişikliği konferansının bu konuda bir mihenk taşı olacağına dikkati çekerek, şu an itibarıyla 146 ülkenin iklim değişikliğiyle mücadelede gerekeni yapmayı taahhüt ettiğini ancak bunun sera gazı salımını kabul edilebilir seviyeye indirmek için yeterli olmadığını bildirdi.
Bununla birlikte, İngiltere Akademisi Başkanı ve London School of Economics'in Ekonomi Profesörü Stern, kalkınma bankalarının özellikle gelişmekte olan ülkelerde çevre dostu yatırımları destekleyebileceğini dile getirerek, "Çok uluslu kalkınma bankaları, özel sektörden çok daha fazla kaynak sağlayarak, sürdürülebilir büyümeye ve düşük karbon dönüşümüne ciddi katkı sağlayabilir" görüşünü paylaştı.