Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2002 00:00
YAŞAR Holding Grup Başkan Yardımcısı İdil Yiğitbaşı, Pınar'ı bir dünya markası yapmaya kilitlendiklerini söyledi. Yiğitbaşı, "Çok beğenilen yeni peynir ürünümüz Labne'yle Ortadoğu'da büyümek istiyoruz"dedi.YAŞAR Holding'in kurucusu Selçuk Yaşar'ın kızı İdil Yiğitbaşı, bugün grubun Başkan Yardımcısı olarak su, süt ve süt ürünlerinden sorumlu. ‘‘Pınar'ı bir dünya markası yapmaya kilitlendik’’ diyen Yiğitbaşı, sudan süte, peynirden meyve suyuna her üründe tüm dünyada ‘‘Pınar’’ şemsiyesi altında yürüdüklerini söylüyor.Türkiye'nin ambalajlı su ihracatının yüzde 50'sini tek başına Pınar'ın gerçekleştirdiğine dikkat çeken Yiğitbaşı, diğer gıda ürünlerinde de gidilen ülkeye özel ürünler geliştirmeye dikkat ettiklerini vurguluyor. Pınar'ın yeni peynir ürünü Labne'yle Ortadoğu'da kendini tanıttığını ve çok sevildiğini söyleyen Yiğitbaşı, ‘‘Ortadoğu'da, Suudi Arabistan'da, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi ülkelerde daha da büyümek istiyoruz. Labne ile yakaladığımız marka tanınırlığının arkasına Pınar markalı diğer gıda ürünlerimizi de katmak istiyoruz’’ diyor. Yaşar Grubu'nun bundan sonra gıda ve boyada yoğunlaşacağını, bu alanlarda derinlemesine büyümek istediğini ifade eden İdil Yiğitbaşı ile sudan süte, Pınar'ın yeni hedeflerini konuştuk.Pınar'ı dünya markası yapma hedefinin neresindesiniz?- Pınar, gıda markası olarak bütün krizlere rağmen liderliğini sürdürüyor. Gittiğimiz her ülkede Pınar markasına yatırım yapıyoruz. Bizimki sadece bir ihracat değil, bundan öte... Gittiğimiz ülkelerde markamızı tüketiciye yakınlaştırmayı hedefliyoruz. Bunun için de lokal ürünlere de önem veriyoruz. Bugün özellikle Ortadoğu ülkelerinde Pınar çok bilinen ve sevilen bir marka. Bu sevgi Labne ile oluştu. Labne, bu ülkelerin lokal damak tadına göre Pınar tarafından yaratıldı ve bu ülkelerde lanse edildi. Bu ülkelerde Labne'nin pazar payı yüzde 40-50 arasında değişiyor. Şimdi bu ülkelerde yeni ürünlerimizi tutundurmaya çalışıyoruz. İhracatta ülkelere özel ürün geliştirmeye ve o ülkenin damak tadına dikkat ediyoruz. Pınar ürünlerinden birini bir ülkede kabul ettirdikten sonra o markayı da kabul ettirmiş oluyorsunuz ve arkasından yeni ürünler geliyor. Nestle Türkiye'de çikolatasıyla tanınıyordu, şimdi markasını suya da, süte de koydu. Bu bizim Pınar için yıllardır uyguladığımız marka stratejisi. Bütün gıda ürünlerimiz Pınar markalı.Gıda ihracatında kimi ülkelerde sorun yaşıyor musunuz?- Türkiye'den gıda ihraç etmek çok kolay değil. Bu nedenle zaman zaman lokal üretim yapılması da gerekiyor. Bunun için dört yıldır beyaz peynir, yoğurt, ayran ve bazı et ürünlerini Almanya'daki lokal firmalara, kendi know how'umuzla fason ürettiriyoruz. Bunları Almanya üzerinden kendi markamızla Avrupa ülkelerine pazarlıyoruz. Almanya'da son derece modern ve atıl duran tesisler var. Bu şekilde Avrupa'da daha da büyümeyi düşünüyoruz. Süt ürünlerini Türkiye'den ihraç edemediğimiz için bu yola başvuruyoruz. Su, meyve suyu gibi bazı ürünlerimizi ise Türkiye'den ihraç ediyoruz. Ambalajlanmış su sektöründe Türkiye'de rekabet nasıl?- Sektörde halen 140'dan fazla firma faaliyet gösteriyor. 1994'lerde bu rakam 20 civarındaydı. Türkiye'de içilebilir kaynak sularının ancak yüzde 20'si kullanılıyor. Yüzde 80 kaynak suyu hálá atıl durumda. Kaynak sularının yeterince kullanılamamasının nedeni de haksız rekabet. Su aynı zamanda meşrubat kategorisine de giriyor ve ambalajlı suya yüzde 18 KDV uygulanıyor. Bu KDV haksız rekabeti körüklüyor. Çeşitli firmalar vergisini bile ödemeden su satıyor. Piyasada kontrol edilemeyecek kadar küçük su üreticisi, su istasyonu var. Pınar'ın su ihracatındaki yeri neresi?- Türkiye'nin su ihracatının yüzde 50'sini biz yapıyoruz. Almanya, Ortadoğu ülkeleri, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar en büyük ihracat pazarımız. Başka ülkelerle de ihracat bağlantılarımız var. Almanya'ya 1984'den beri su satıyoruz. Almanya üzerinden Danimarka, Hollanda ve Fransa'ya da ulaşıyoruz. Ürettiğiniz suyun ne kadarını ihraç ediyorsunuz?- Şu anda üretimin yüzde 30'undan fazlası ihracata yönelik. 94'lerde bu oran yüzde 18 seviyesindeydi. İç pazar da bizim için önemli. İç piyasada da büyüyoruz. Damacana su sektörüne girecek misiniz?- 300 bin dolarlık dolum makinası yatırımı yaparak, 2002 yılı sonunda 19 litrelik damacana su sektörüne de gireceğiz. Önce İzmir'de, üç yıl içinde de İstanbul'da damacana su sektöründe yer alacağız.Avrupalı yılda 160 litre Türk 6 litre süt içiyorTürkiye'de sütün ne kadarı süt sanayii tarafından işlenebiliyor?- Üretilen sütün yaklaşık yüzde 80'i son derece sağlıksız koşullarda işlenerek açık olarak tüketicilere sunuluyor. Türkiye'de üretilen yılda 9.5 milyon ton çiğ sütün yüzde 40'ı sokak sütçüleri tarafından satılıyor. Yüzde 40'ı sayıları 3 bin civarında olan hijyen ve kalite standartlarına dikkat etmeden çalışan mandıralarda işleniyor. Kalan yüzde 20 ise sayıları sınırlı modern işletme tesislerinde değerlendiriliyor. Süt sanayii, Türk tüketicisinin sağlığını tehdit eden sokak sütçüleri ile haksız rekabete maruz bırakılıyor. Türk halkının süt içme alışkanlığı hangi seviyede?- Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında çok az. Batı ülkelerinde süt tüketimi ülkemize göre çok yaygın. AB ülkelerinde sadece küçükler değil yaşlılar ve erişkinlerde bol bol süt içiyor. Avrupa ülkelerinde kişi başına yıllık süt tüketimi 80 ile 160 litre arasında değişirken, ülkemizde bu miktar 6 litre gibi oldukça düşük düzeyde kalıyor.Ambalajlı sütte Pınar'ın pazardaki konumu nedir?- Pınar sütün ambalajlı süt pazarındaki payı yüzde 35 civarında. Uzun ömürlü sütte pazar lideriyiz. Bu yıl çıkardığımız yeni ürünümüz şişe süt ile yüzde 5'lik büyüme hedefimizi aşacağımızı tahmin ediyorum.Pınar Süt, şişe süte neden geç girdi?- Şişe süt, bizim 4-5 yıldır düşündüğümüz bir üründü. Sütü kutudan daha kolay açılıp kapanan bir ambalaja koymak istiyorduk. Ancak bu kadar beklememizin nedeni teknolojiydi. Şimdi 1.5 litrelik şişe sütümüz de çıktı. Bunun için Eskişehir fabrikamızda 10 milyon dolarlık yatırım yaptık. TÜBİTAK'tan arge desteği aldık. Sütü UHS sistemiyle şok ısıtarak, steril ortamda şişeliyoruz. Bu teknoloji henüz dünyada çok yeni. Arjantin, Almanya ve Amerika'da deneme üretimleri yapılıyor. Kido bisküvi geliyorÇocuklara özel yeni ürünleriniz olacak mı?- Kido markalı puding, meyveli içecek gibi ürünlerimiz var. Kido ailesini, çocuklara yönelik bazı bisküvi çeşitleriyle uzun vadede genişletmeyi planlıyoruz. Çocukların seveceği yeni bisküvi çeşitlerimiz olacak. Bunu Türkiye'nin bu sektörde önde gelen firmalarıyla birlikte üreteceğiz, ayrıca bir üretim yatırımı yapmayacağız.NSF belgesi, Pınar Su'ya ihracat kapılarını açtıİhracat yaptığınız ülkelerde karşınıza standart engeli çıkıyor mu?- Almanya, İngiltere, Suudi Arabistan. Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt gibi ülkelerin gıda ithalatındaki standardı çok yüksek. İhracata başladığımızdan bu yana standart ve süreklilik isteyen hiç bir pazarda küçülmedik, büyüdük. Bu pazarlarda ithal suların içinde yüzde 65 pazar payına ulaştık. ABD merkezli NSF'nin bize verdiği belgeyle artık ihracat kapılarını daha rahat açıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yetkilendirilen Ulusal Sanitasyon Vakfı (NSF) belgeniz varsa, pek çok ülkedeki ithalat kapılarını başka belge gerektirmeden açabiliyorsunuz. Pınar Su olarak bu belgeyi aldık. Etiketleride NSF logosu kullanabiliyoruz.İDİL YİĞİTBAŞIOrtadoğu'ya özel peynir: LABNELabne, Pınar tarafından Ortadoğu ülkelerinin lokal damak tadına göre üretilen bir peynir markası. Ortadoğu ülkelerine lanse edilen bu yeni ürünün pazar payı ise bu ülkelerde yüzde 40-50 arasında değişiyor.
button