Güncelleme Tarihi:
Vatan Gazetesi'nin haberine göre Türk Ceza Kanunu'nda değiştirilen bir madde altın alım satımı yapanları tedirgin etti. Daha önce yasada yer alan "Bilerek çalıntı ürün alan" ifadesinin "Bilerek" kelimesi çıkarıldı.
Yani kuyumcular bundan sonra altının çalıntı olduğunu bilmeden de alsa hırsız muamelesi görecek. 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yasada değişiklik olmazsa yılda 20 ton, yani yaklaşık 280 milyon dolarlık altının bozdurulduğu Türkiye'de 45 bin kuyumcu en az üç ay süreyle altın almayarak yasayı boykot edecek.
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Ahmet Karbeyaz, yasanın esnafı direkt zan altına soktuğunu belirterek "Yasa böyle çıkarsa altın almayız. Yoksa altın aldığımız her vatandaştan sabıka kaydı istememiz gerekiyor" dedi.
Kuyumcunun boykotu ve yeni yasa, dünyanın en büyük altın yatırımcısı olarak bilinen Türk insanını canevinden vuracak. Bundan sonra altın bozdurmak isteyen vatandaş, kuyumcuya çalmadığım ispat etmek zorunda. Bunun için de satacağı altının alım faturasını ya da garanti belgesini göstermesi gerekiyor.
45 bin esnaf diken üstünde
Ancak yastık altında değeri 70 milyar doları bulan yaklaşık 5 bin ton altın tuttuğu tahmin edilen vatandaşların hemen hiçbirinin elinde bu altınların alım faturası yok. Paraya sıkışan, kötü günler için elinde alfan tutanlar boykot zamanı kuyumcu bulmakta zorlanacak. Boykot kararı genişlerse, yatırımcı altın bozduracak yer bulamayacak. Piyasa çevreleri, "Mutlaka ikinci el altını alan çıkacaktır. Ancak onlar da fırsatçılık yapar ve 10 liralık altını 5 liraya almaya çakşır. Çaresiz vatandaş da buna razı olur" dedi.
Ahmet Karbeyaz, yasadan dolayı binlerce esnafın huzursuz olduğunu kaydederek, Türkiye'nin bütün üniversitelerindeki hukuk fakültelerine yazı yazarak konuyla ilgili görüş istediklerini belirtti. Karbeyaz, "Boykota bile gerek yok. Eğer yasa yürürlüğe girdikten sonra bu işlerle ilgili olmayan bir arkadaşımız bile ceza alırsa kimse altın almaz. Biz alın desek de almaz" diye konuştu. Sadece İstanbul'da 7 bini faal 13 bin kuyumcu olduğunu kaydeden Karbeyaz, şunları söyledi:
NEREDEN ALINDIĞINI NASIL BİLECEĞİZ?
"Kapalıçarşı'da her gün onbinlerce kişi altın bozduruyor. Bunların altın nereden aldığını nasıl bileceğiz? Hiçbir müşterinin altın alım faturası yok. Bu altınlar düğünlerde takılıyor, hediye ediliyor. Ayrıca çalıntı altın bozduranlar zaten çete gibi çalışıyor. Malın büyük kısmı düşük fiyattan çalıntı işi yapan bir kuyumcuya satılıyor. Ardından küçük parçalar halinde çalıntı olduğundan şüphe edilmeyecek şekilde kuyumcuda bozduruluyor.
Geçmişte örneği var. Örneğin adam iki kilo çalıntı altinın büyük kısmını bu işin içinde olan bir kuyumcuya satmış. Sonra gelip 10 tane kuyumcuya bir yüzük, bir bilezik gibi küçük parçalar bozdurmuş. Yakalanınca da, "Altın bu kuyumcularda bozdurdum" diye haberi olmayan esnafı suçluyor. Çalan adamlar asıl malı bozdurdukları kişiyi asla ele vermez. Çünkü hapisten çıkınca çaldığını yine orada bozduracak. Hırsızlığı önlemek istiyorlarsa hırsıza, kapkaça verilen cezayı artırsınlar. Biz bu haliyle yasayı protesto edeceğiz. Altın almayacağız."
26 EYLÜL'DE KANUNLAŞTI 1 NİSAN'DA DEVREDE
Kuyumcuları paniğe sürükleyip boykot kararı aldıran yasa değişikliği geçen yıl 26 Eylül'de TCK'nın AB normlarına göre yeniden düzenlenmesi sırasında yapıldı. Yasa ile son yıllarda hızla artan kapkaç ve hırsızlık olaylarına önlem olması için suç eşyalarının satın alınmasına yönelik tanımlar değiştirildi. Yasa değişikliğinin ise 1 Nisan 2005'ten itibaren yürürlüğe girmesine karar verildi.
Daha önce kanunun 512'nci maddesinde yer alan "Her kim kendisi suçun işlenmesine iştirak etmeksizin bir cürümden oluşan para veya eşyayı 'bilerek' satın alırsa, üç seneye kadar hapis ve beş yüz liraya kadar para cezasıyla cezalandırılır" şeklindeki hüküm, yeni düzenlemede 165'inci maddeyle "Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı satan alan veya kabul eden kişi, altın aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası (7.5 milyar lira) ile cezalandırılır" sözleriyle değiştirildi. Söz konuşu yasa ile başta cep telefonu olmak üzere tüm kapkaçların önlenmesi planlanıyor.