Kuru temizlemede 16 milyon doları aştı, İstanbul Adalet Sarayı’nın ‘çaycısı’ da oldu

1955’de Kelkit’ten İstanbul’a göç eden İrfan Can’ın 5 oğlu, babalarından kalan işleri büyüttü ve bugün 410’u kuru temizleme zincirinde, 170’i de Yeni İstanbul Adalet Sarayı’nda olmak üzere 480 kişiye istihdam sağlayan Can Grup’u oluşturdu. 18 ile yayılmış 58 kuru temizleme mağazası Dry Center’lar ile kuru temizleme makineleri distribütörlüğü sayesinde satışını yaptıkları makinelerle 16 milyon dolar ciro yakaladıklarını belirten Can Grup Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Can, Yeni İstanbul Adalet Sarayı’nın tüm sıcak soğuk içecek servisi işini de yıllık 3.7 milyon lira kira teklifi ile aldıklarını söylüyor. Can, sadece adliyede bu iş için çoğu kadın 170 kişilik yeni istihdam sağladıklarını belirtiyor ve bu yıl çay, kahve ve soğuk içecek servisinden 5 milyon lira ciro beklediklerini anlatıyor. Yusuf Can, ailenin girişimcilik öyküsünü de şöyle anlatıyor:
Baba arsa tüccarı
Kelkitliyiz. 1955’de babamız İrfan Bey (rahmetli) İstanbul’a göç etmiş. Birçok işte çalışmış. 1970’lerde sünger yatak imalatı yapıyordu. Bit pazarında iki mağazamız vardı. Babamız ayrıca arazi parselasyonu yapıp arsa da satardı. Fikirtepe’de, Yakacık-Soğanlı’da, Çengelköy-Kirazlı’da arsa parselleyip satmış. Biz de babamdan sonra mobilya üretimine girdik. 5 kardeş hep birlikte olduk. 1996’da Almanya’da bir arkadaşımı ziyaret sırasında kuru temizleme işini yakından inceleme fırsatım oldu. İş çok hoşuma gitti. 1996’da ilk Dry Center kuru temizleme mağazamızı Capitol’de açtık. ‘Can Kuru Temizleme’ şirketimiz ile 1999’da, Bursa Zafer Plaza ve ardından diğer alışveriş merkezleri geldi.
Makinesinin distribütörü oldum
1999 sonunda İtalya’ya gidip Realstar marka kuru temizleme makinelerinin distribütörlüğünü almak için görüşme yapmak istedim. Biraz zor oldu ama bizzat üretici firmanın sahibine ulaşıp kendimizi ve Türkiye’yi anlatma fırsatı bulunca işi aldık. 6 ay deneme süresi verdiler. 2000 yılında kendimizi kanıtladık. Kısa sürede kuru temizleme makinesi satışında dünya sıralamalarına girdik. Bir taraftan Dry Center bayiliği isteyene kuruyoruz, bir taraftan da kendi başına kurmak isteyene makine satıyoruz. Yılda 60 makineyi rahat aşıyoruz. Şu anda 18 vilayete yayılmış 58 Dry Center var. Bunların yarısı kendimize ait, yarısı franchise. En son Erzurum’a açtık. Dünyanın en büyük kuru temizleme grubunun da bölge distribütörüyüz. Türk cumhuriyetleri, Rusya, Balkanlar, Ortadoğu bizde. Can Makine olarak makine satıyoruz.
Halka açılıp ortak alırız
Dry Center’ı Avrupa’nın en büyük sektör oyuncusu istedi. Yüzde 55’i almayı teklif ettiler. Biz sıcak bakmadık. Ardından da ABD’li fon talip oldu. Bunun üzerine farklı bir strateji belirledik. 2013’e kadar altyapımızı hazırlayıp İMKB’ye kote olacağız. Ondan sonra yabancı ortaklığına ‘evet’ diyebiliriz. Çünkü, Türkiye’de çok sayıda yeni konut projeleri var ve hepsinde çarşı AVM açılıyor. Kuru temizleme işinin önü çok açık. Fikirtepe’de 3 bin metrekarelik halı yıkama tesisi kurduk. Duvardan duvara halıları da yerinde temizliyoruz. Koltuklar, perdeler ev tekstillerini temizliyoruz. Yakında bina temizliğine de gireceğiz. 86 bin kartlı bireysel müşterimiz var. Ayrıca kurumsal firmalar da önemli müşterilerimiz arasında. Bu arada Kanadalı Second Cup kahvelerinin de Türkiye distribütörüyüz. Önce kafeler açmaya başladık ancak sigara yasağı gelince o işten vazgeçtik. Şimdi sadece toptan kahve satışı yapıyoruz.

İstanbul Adalet Sarayı’nda 49 tane çay ocağı işletiyor

YUSUF Can, İstanbul Adalet Sarayı’nda ‘çay kahve servisi’ yatırımı hakkında da şu bilgileri aktarıyor: “İşi yıllık 3.7 milyon lira kira teklifiyle aldık. Katlara yayılmış şekilde 49 tane 12’şer metrelik yerlerimiz var. Her katta 3-4 servis yeri şeklinde. Tüm katlarda çay, kahve, soğuk, sıcak içeçek servisi bizim işimiz. Tek tip kıyafetli, eğitimli personel aldık. Servis arabalarıyla kadın çalışanlarımız gezerek hizmet veriyor. Ayrıca 4 tane oturulabilir kafe de olacak. Aslında bizim bu dev binadaki konseptimiz klasik çay ocakçılığının yerine kuruldu. özel bardaklar, fincanlar, özel kıyafetler ve tabii ki Türk kahvesi yanısıra espresso, cappucino da servis ediliyor. Eğer başarılı olursak bu konsepti başka binalara da teklif edip yayılmayı düşünüyoruz. Çay ocaklarını değiştirip çağ atlattık. Bu yıl İstanbul Adliyesi’nden 5-6 milyon lira arası ciro bekliyoruz. Gelecek çok daha büyük bir ciro hedefliyoruz.”

2012’de Ukrayna’da 10 Dry Center açılacak

CAN Grup Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Can, Ukrayna ve Bulgaristan’a Dry Center distribütörlüğü verdiklerini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Sofya’ya açıyoruz. Ukrayna’da sağlık bakanının kızına Dry Center distribütörlüğü verdik. 2012 sonuna kadar en az 10 Dry Center açacaklar. Romanya ile konuşuyoruz. Irak ile temastayız. Irak’ta da alışveriş merkezleri yayılıyor. Biz de en kolay alışveriş merkezleriyle büyüyoruz.”

Örmede 15 ülkeye yayıldı, Çin’in tahtına göz koydu

ÖRME kumaş üreticisi Süperboy, küresel krize rağmen ihracat yaptığı ülke sayısını 15’e çıkardı. Zara, Marks&Spencer, H&M, Esprit gibi dünya markalarına üretim yapan Süperboy’un Genel Müdürü Serpil Şentürk, “Hedefimiz Çin’in tahtını ele geçirmek” dedi. Ucu ucuz emeğe dayalı üretim yapan ülkelerin pazarlara hakim olmaya başlamasıyla “Türkiye’de tekstil sektörü biter mi” sorusunun gündeme geldiğini söyleyen Şentürk, “Türkiye pamuk ülkesi, tekstil bitsin. Dokumacı ve iplikçiler yine altın çağını yaşıyor” dedi. Şentürk, 2009’da ihracata başlayan Süperboy’un, ünlü markalara özel üretimler yaparak ihracatını artırmaya devam ettiğini belirtti.