Güncelleme Tarihi:
İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KUMİB) açıklamasına göre, kuru meyve ve mamulleri sektörü, 2020 yılında 150 ülkeye yaklaşık 1,4 milyar dolar tutarında ihracat yaptı.
Tüm dünyayı olumsuz etkileyen salgının etkilerine rağmen, sektör 2019 yılı ihracat rakamlarını yakalamayı başardı. Kuru meyve ve mamulleri sektörü, 2020 yılında en fazla ihracatı 192 milyon dolar ile Almanya’ya yaptı. Almanya’nın ardından Türk kuruyemişi en fazla 182 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 98 milyon dolar ile İtalya’ya ihracat gerçekleştirdi.
Almanya’ya değer bazında en fazla çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve diğer meyve kuruları; Birleşik Krallık’a çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı; İtalya’ya Çam fıstığı, çekirdeksiz kuru üzüm ile Antep fıstığı ihraç edildi.
EN FAZLA ÇEKİRDEKSİZ KURU ÜZÜM İHRACATI YAPILDI
KUMİB Başkanı Muhsin Çakıcı, kuru meyve sektörünün 2020 yılında en fazla çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı gerçekleştirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye, 2020 yılında yurt dışına değer bazında en fazla 450 milyon dolar tutarında çekirdeksiz kuru üzüm ihraç etti. Çekirdeksiz kuru üzümün ardından en fazla 253 milyon dolar ile kuru kayısı ve 223 milyon dolar tutarında kuru incir ihracatı gerçekleştirdik. Sektörümüz 2020 yılında en fazla ihracat artışını Seyşel Adaları, Senegal ve Gambiya’da yaptı. 2019 yılında bu bölgelere neredeyse hiç ihracatımız olmazken, çok fazla miktarda olmasa da 2020 yılında bu ülkelere de ihracat gerçekleştirdik."
2020’DE EN FAZLA İHRACAT ARTIŞI ÇAM FISTIĞINDA
Çakıcı, kuru meyve ve mamulleri sektörünün, 2020 yılında en fazla ihracat artışını yüzde 50 oranı ile çam fıstığı ve yüzde 33 ile cevizde gerçekleştirdiğini kaydetti.
Türkiye’nin aldığı önlemlerin, salgının Türk ihracatçısı üzerindeki olumsuz etkileri azalttığını belirten Çakıcı, tarım ürünlerine talep esnekliğinin düşük olması, gıdaya duyulan ihtiyacın fiyattan ve gelirden az etkilenmesi nedeni ile Kovid-19 salgınının neden olduğu talep daralmasından gıda sektörünün zarar görmediğini açıkladı.
Çakıcı, "2020’yi tamamlamamıza günler kala, kuru meyve ve mamulleri sektörü, salgına rağmen, 2019 yılı ihracat rakamları ile aynı düzeyde kalmayı başardı. 2021’de ihracatımızda yüzde 8 ile 10 arasındaki oranlarda artış hedefliyoruz." bilgisini verdi.
Salgınla dünya üretimi ve ihracatında güç dengelerinin değiştiğini ve bu yeni dönemde salgının getirdiği yeni şartlara sektörün hızlı şekilde adapte olduğunu belirten Çakıcı, "Sanal heyet ve organizasyonlar ile kuru meyve ve mamulleri sektörü olarak bu pazardan hak ettiğimiz payı almak için ihracatçımız ile omuz omuza çalışmalarımızı sürdürdük ve gelecekte de sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
"TÜKETİCİYİ HEDEFLEYEN BİR PAZARLAMA STRATEJİSİ İLE HAREKET EDİYORUZ"
Sağlıklı gıdaya olan talebin tüm dünyada giderek arttığını belirten Çakıcı, önümüzdeki dönemlerde buna paralel kuru meyve ve mamullerine yönelik taleplerin artarak devam edeceğini ifade ederek, "Markalı ve katma değerli, ayrıca doğrudan tüketiciyi hedefleyen bir pazarlama stratejisi ile hareket ediyoruz. Bu strateji doğrultusunda ihracat hedeflerimize hızlı adımlarla ilerleyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Muhsin Çakıcı, sektörün ihracatının ana pazarlardan AB ülkeleri ve Amerika ile beraber, alternatif ve kar marjı yüksek pazar potansiyeline sahip Avustralya’da, Türk kuru meyvesinin bilinirliğini artırmak için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. Çakıcı, "İstanbul İhracatçı Birlikleri olarak, Avustralya’nın en büyük gıda fuarı olan Fine Food Australia Fuarı’nın milli katılım organizasyonu gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bu fuarın 2021 yılının organizasyon hazırlıklarına şimdiden başladık. Ayrıca mevcut konjonktürün ruhuna uygun olarak sanal ticaret heyeti organizasyonları düzenliyor ve üyelerimizin çeşitli kuruluşlarca düzenlenen bu tür etkinliklere katılımını özendiriyoruz." bilgilerini verdi.
Avustralya ile beraber Uzak Doğu ülkelerine yönelik tanıtım faaliyetlerine de devam edeceklerini belirten Çakıcı, "Bu ülkelerdeki Türk kuruyemişinin konumunu güçlendirmek istiyoruz. Türk kuruyemişi bu bölgelerin beslenme alışkanlıkları ile yakından örtüşüyor." ifadelerini kullandı.
Çakıcı; sektör olarak, Japonya ve Brexit sonrası İngiltere ile serbest ticaret anlaşmalarının imzalanabilmesi için ilgili bakanlıklar tarafından sürdürülen ikili görüşmelere olumlu katkılar verdiklerini de sözlerine ekledi.